banner128

"‘Seçim günü internetin kesilmesi gibi bir karara imza atanlar hesabını verir"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, ‘‘İnterneti kesebilir, sosyal medya yavaşlatabilirler. Seçim günü internetin kesilmesi bir kalkışma olarak algılanmalıdır. Bu kararların altına imza atanlar 15 Mayıs'tan sonra iktidara geldiğimizde hesabını verir’’ dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, oy kullanma sürecinin her aşaması ile ilgili olası riskleri ve CHP’nin bu konuda yaptığı çalışmaları Gerçek Gündem’e anlattı:

‘‘Seçim ve sandık güvenliği ile ilgili bütün partilerle görüşüyoruz. Seçim güvenliği siyaset üstü bir mesele.’

14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekili genel seçimine haftalar kaldı. Seçim gününe yaklaşırken geçmişte yaşanan ‘trafoya kedi girmesi’, son anda alınan ‘mühürsüz oy kullanımı’ kararları gibi deneyimler nedeniyle toplumda seçim güvenliği ile ilgili endişeler artıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, seçim günü olası bant daraltılması, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki sandık güvenliği gibi konu başlıklarında CHP’nin nasıl önlemler aldığını anlattı.


‘‘Seçim günü internetin kesilmesi bir kalkışma olarak algılanmalıdır’'
 

Adıgüzel, 2017 referandumu ve 2019 İstanbul seçimlerini hatırlatarak, vatandaşların YSK’ya olan güveninin azaldığını söyledi.
‘‘İnterneti kesebilir, sosyal medya yavaşlatabilirler. Bu kararların altına imza atanlar 15 Mayıs'tan sonra iktidara geldiğimizde hesabını verir’’ diyen Adıgüzel, olası riskleri şöyle sıraladı:
‘‘Öncelikle 2017 referandumu ve 2019 İstanbul seçimlerinde yaşanan haksızlık ve hukuksuzluklar sonrasında vatandaşın YSK'ya yönelik güveni minimum noktaya kadar inmiş durumda. Hiç de haksız değiller. Her kararı siyasi olan bir kuruluş haline geldi YSK. İtibarını kaybetti.

Bununla birlikte deprem sürecinde bile sosyal medyada daraltmaya gidecek kadar iktidarını korumak için her şeyi yapmaya hazır bir yönetim görüyoruz karşımızda. Adalet Kalkınma Partisi ve Cumhur İttifakı şu anda iktidarını sürdürebilmek için her şeyi yapmaya hazır. Bu çerçevede sosyal medyayı da daraltmalarını, internetin çalışmasında aksaklık yaratmalarını ihtimal olarak görüyoruz. Biz de buna karşı çeşitli senaryolar geliştiriyoruz.
Tabii sosyal medyanın daraltılması, seçim güvenliği açısından vatandaşın haber alma özgürlüğünün önüne geçmek noktasında sıkıntılar yaratır. Aynı zamanda bir de ifade özgürlüğünün önüne geçmiş olur. Hem haber alamaz seçmenler, vatandaşlar, hem de haber yapmaya çalışan, sesini duyurmaya çalışan insanların da ifade özgürlüğünün önüne geçilmiş olur.
Bu açıdan tehlikeli görüyoruz bu süreci. Çünkü Türkiye'nin dört bir yanında yurttaş gazeteciliği yaparak vatandaşlarımıza çeşitli bilgileri, seçim bölgesinde yaşanan aksaklıkları tüm Türkiye'ye duyuruyorlar.
Bu açıdan çok önemli buluyorum sosyal medyayı ve dijital mecraları kullanmayı. İnternetin kesilmesi durumu aslında YSK dahil bütün kurumların süreçlerini durdurur. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'ne de bu noktada zarar verir, YSK'ya da zarar verir, Adalet Kalkınma Partisi'ne de İYİ Parti'ye de gönüllü organizasyonlara da. Sonuçta Türkiye'de saatlerce internetin kesiliyor olması başka bir meseledir ve bu artık bence siyasi olarak tartışılmalıdır ve orada partimizin kendine göre çözüm önerileri var. Bizim de kullandığımız mobil uygulama sistemlerimizin alternatif çözümleri var.
Biz bu senaryoların hepsini geniş bir danışma kuruluyla çalışıyoruz. Çeşitli çözüm önerileri üretiyoruz. Fakat bir ülkede internetin kesilmesi demek artık bir kalkışma olarak algılanmalıdır ve bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Çünkü BTK'nın elinde bu. Bir yazıyla interneti kesebilir, sosyal medyayı yavaşlatabilirler. Bu kararların altına imza atanlar, 15 Mayıs'tan sonra iktidara geldiğimizde hesabını verirler.’’


‘‘Özellikle İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin girdiği yerlerde bir Cumhuriyet Halk Partili, iki Millet İttifakı bileşeni olmalı’'

İnternetin yavaşlatılması ile ilgili olası durumların herhangi bir soruna yol açmayacağını vurgulayan Adıgüzel, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde seçim güvenliğini sağlamak adına Emek ve Özgürlük İttifakı ile işbirliği yapacaklarını ifade etti:
‘‘Bu meseleyle ilgili bizim bir çözüm önerimiz yok. Çünkü bizim sosyal medya daraltmasını sadece dediğim gibi ifade özgürlüğü tarafında bir sorun olarak görüyoruz. Bizim sistemlerimizin sosyal medyayla, WhatsApp'la bir işi yok. Bize yaratmış olduğu bir sıkıntı yok. Bant daraltması tekrar altını çizeyim. Vatandaşın haber alma özgürlüğünün önüne geçer. Sosyal medyayı kullanarak Cumhuriyet Halk Partisi seçim günü bir çalışma yapmıyor.
Ama internetin kesilmesi meselesi Türkiye'de birçok sistemin çalışmasını durdurur. Bunun için de YSK'nın sistemi de var. Cumhuriyet Halk Partisi'nin sistemi de var, İYİ Parti'nin de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de.
Bu başka bir meseledir ve bence artık bu başka bir boyuta geçiştir. Yani Türkiye'de iktidarı devretmemek için atılmış bir adımdır ve biz bunu siyasi görürüz. Gereğini de yaparız. Ama bizim senaryolarımız tabii ki gizli. Elimizi göstermek istemeyiz iktidara.
Doğu ve Güneydoğu’da seçim güvenliği ve sandık açısından bütün partilerle görüşüyoruz. Seçim güvenliğini siyaset üstü bir mesele olarak görüyoruz. Partiler farklı düşünebilir. Farklı adaylara oy isteyebilir. Fakat seçim güvenliği meselesi, milletin iradesini sandığa girdiği gibi çıkması noktasında çok önemli. Ve milletin iradesinin meclise doğru yansıması için de çok önemli. Bu açıdan Yeşil ve Sol Parti ile iletişim halindeyiz.
Diğer partilerle de konuşuyoruz. Ata İttifakı ile de konuşuyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakıyla da konuşuyoruz. Bizimle iletişim kurmak isteyen partilerle de hiç çekinmeden tecrübemizi paylaşırız. Hiçbir sorun yok. HDP, Yeşiller ve Sol adıyla girdiği için seçimlere görevli veremiyor. Fakat İYİ Parti de 2018 seçimlerine ilk defa katılmıştı. Fakat 25 bin noktada sandık kurullarında eksik olduğu için görevli verebilmişti. Eminim Yeşil ve Sol Parti de belli bölgelerde görevli verme fırsatını sağlayacak.
Bizim bunlardan tamamen bağımsız olarak bir stratejimiz var. Biz her sandıkta bir Millet İttifakı görevlisi olsun istiyoruz. Bir Cumhuriyet Halk Partili olsun istiyoruz. Özellikle İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin girdiği yerlerde bir Cumhuriyet Halk Partili, iki Millet İttifakı bileşeni olmalı diyoruz.

İYİ Parti'nin ve CHP'nin yalnız girdiği yerlerde ise en az bir Cumhuriyet Halk Partili görevli, en az bir İYİ Partili görevli ve bir Millet İttifakı müşahiti olmalı diyoruz. Ve bu açıdan çalışmalarımız sürüyor.’’ (gercekgündem)

Anahtar Kelimeler:
Onursal Adıgüzel
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.