banner460
banner128

Susuzluk konusunda bana kabuslar yaşatacak kadar güneşli bir hafta sonundan merhaba sevgili “Dünlük”… Daha önce burada bahsetmiş miydim bilmiyorum, geçen sene ikinci üniversiteye kayıt oldum. Yıllardır ikinci üniversite okuyanların maceralarını dinler “Yok, sınav streslerini tekrar çekemem” derdim. Ama geçen sene kurs olarak gitmek isteyeceğim bütün bölümleri bitirdikten sonra hem bilgilerimi tazelemek hem de yeni bir tecrübe yaşamak adına “Neden olmasın?” dedim. Bölümlere ve derslerine baktım. 2019’da yeni kurulan Sosyal Medya Yöneticiliği bölümü ve dersleri ilgimi çekti. Sonuçta iletişim mezunu ve basın sektöründe yıllarca çalışmış biri olarak kendime yakın hissettim. O yüzden ani bir kararla (Fazla düşünürsem vazgeçerim diye) kayıt yaptırdım. İkinci üniversiteye kayıt yaptırmak için lisans mezunu olmak yetiyor. Kayıt sırasında ilk üniversitenin mezuniyet kaydını (normalda e-devlette kayıtlıymış ancak ben e-devlet öncesinde mezun olduğum için yoktu) istiyorlar. Dolayısıyla ben orijinal diplomamla gittim kayıda. Kayıtta görevli genç kızlar, diplomamdan daha küçük oldukları için “Bu ne?” der gibi bakıp üstlerine sordu. Fotokopisini alıp hallettiler neyse ki!

...

Yeni bölüm olduğu için mi?

İkinci üniversitede dersler online kitaplarla işleniyor. Canlı dersler de var ama ben asla denk gelemedim. Kitapları bilgisayar ekranından çalışmakla yetindim. Yeni bir bölüm olduğu için, özellikle bölümle ilgili derslerin kitapları çok acele, adeta çalakalem yazılmışçasına kötüydü. İmla hataları, mantık hataları, anlamak için üç dört kere okumak zorunda kaldığım cümleler… Ben eski usul not alarak, hatta oğlumun dalga geçmesine katlanarak, defter tutarak çalışanlardanım. Kendi sistemimle yazarsam daha kolay anlıyorum. Ayrıca kullandığım bilgisayar sadece bana ait olmadığı için kaydedip hafızayı doldurmak da istemedim. Bir sonraki yarı yıla geçtiğinizde eski kitaplara da ulaşamıyorsunuz. Ya da ben bilmiyorum nasıl ulaşıldığını… Dolayısıyla o kitaplardaki hatalar ne yazık ki sadece benim göz ve sinirlerimi bozdu. Kimseye iletmedim.

...

Hem tashih var hem maddi hata

Şimdi üçüncü yarı yılımda tekrar ders çalışmaya başladım. İlk olarak Türk Dili dersinden başladım. (Evet, muaf olma hakkım vardı ancak bilgi tazelemek istedim.) Bu bölüme özel ders kitabı olmadığı için ve sanırım Türk Dili olduğu için gayet düzgün yazılmıştı. Tashih yoktu.

İkinci olarak okuduğum Sosyal Medya Araçları I kitabı da birkaç tashihe rağmen oldukça akıcı hazırlanmıştı. Üçüncü olarak Dijital Tasarım dersine başladım. Editör olarak Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk adı var. 8. Bölümü de Prof. Türk yazmış görünüyor. Zaten bölümleri yazanların akademik unvanları Dr, Doç, Prof… Ancak kitapta hem çok tashih var hem de maddi hatalar. Kitapta bunlarla karşılaşınca editör ve yazar olarak ismi bulunan Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk’e ulaşmak istedim. LinkedIn sitesinde e-mail adresine ulaştım. Mesaj olarak önce kendimi tanıttıktan sonra şunları yazdım:

...

Mesaj olarak yazdıklarım

“Kitabın giriş kısmında şöyle bir bölüm var. ’19. yy’da bilgisayar ve İnternet gibi icatların ortaya çıkmasıyla iletişim kavramı dijitalleşmeye başlamış ve insanoğlu İnterneti kullanarak belirli veri tabanlarına bağlı yazılımlara ihtiyaç duymaya başlamıştır.’

İnternet neden büyük harfle yazılmış bilmiyorum ama daha da önemlisi 19. yüzyılda bilgisayar ve internet gibi icatların ortaya çıkmış olması imkansız. Çünkü biraz ilerideki sayfalarda ‘İletişim Araçlarının Tarihsel Gelişimi’ başlıklı konuda görüyoruz ki iletişimin yapı taşlarından telgraf 19. yüzyılda icat edilmiş, telefon ve radyo da ilk icat olarak 19. yüzyıl ama televizyon 20. yüzyılda icat olmuş. İnternetin ilk çıkış tarihi de 1960’lar… Yani 20. yüzyıl. Şimdi daha girişte böyle bir maddi hata ile başlayan kitaptaki diğer bilgilere nasıl güvenmeliyim?

Kitabın başka bir bölümünde “direkt” yerine “direk” yazılmış. “Olarak da” yazılması gereken kelime “olarakta” şeklinde…

Aşağıda yazacağım cümle de kitaptan…

“İş bulma fırsatının yanı sıra firmalar için işe alım süreçlerini de kapsamaktadır. Kullanıcıların profillerinde özgeçmişlerini yazması ve kendileri hakkında yazdıkları biyografiye sayesinde işverenlerde yeterli gördükleri kullanıcıları görüşmeye çağırma bilmektedirler.”

İlk cümlede özne nedir? Ve devamındaki cümle sizce düzgün ve mantıklı bir cümle midir?

Bölüm sonundaki deneme sorularında 10. soru “Aşağıdakilerden hangisinde geleneksel medyanın dijital medyadan farkları tam ve doğru olarak verilmiştir?” Ben bu sorudan geleneksel medyanın özelliklerinin istendiğini düşünüp ona göre yanıt verdim ancak doğru yanıt dijital medyanın özelliklerini gösteren şık olarak verilmiş.

Daha bir bölümünü okuduğum bir kitapta bu kadar çok hata olması yüzünden yazılan her şeyi başka kaynaklardan kontrol etme ihtiyacı duydum. Bu da ders çalışma süremi uzattı.

Bizim dönem için bu kitapların düzeltilmesi yetişmez diye düşünüyorum ama inşallah bizden sonraki öğrenciler için düzeltilmesi yapılır da onlar benim hissettiklerimi hissetmez.”

...

Yanıt geldi ama…

Bu sabah itibariyle Prof. Türk’ten yanıt gelmiş. Aynen şöyle: “İlginiz için teşekkür ederim. 19 yüzyıl düzeltilmişti ama son halini bilmiyorum. Yanlış soruyu yönlendirirseniz bölüm yazarı ile görüşür gerekli çalışmayı yaptırabilir.”

Dilin kuralları önemsiz mi?

Bu yanıttan anladığım Sayın Türk imla hatalarını önemsemiyor bile. Düzeltilmesine gerek gördüğünü düşünmüyorum. Ayrıca kendi cümlesi de bence hata dolu. Bu sene okuduğum ders kitaplarında bir kez daha gördüğüm üzere “Ne söylediğinizden çok nasıl söylediğiniz önemlidir”. Dilin kurallarını umursamayan bir bilim insanı da ne söylerse söylesin, benim için “nasıl söylediği” önemlidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Pembegül 3 yıl önce

Okuduğum bazı cümleleri aninda anlamayışım tekrar tekrar okumak ve anlamak için çaba sarfedişim benim hatam değilmiş meğerse