İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, ‘Dayatma ile karşı karşıya kaldık. Ya tarih olacağız, ya tarih yazacağız’ diyerek masadan kalktı.
*
Ak Parti’nin 20 yılı aşkın sürecinde en büyük zararı gören siyasi kanat hiç kuşkusuz, Menderes, Demirel, Özal süreciyle gelen; DYP ve ANAP süreciyle devam eden merkez sağ olmuştur. Erdoğan bu alanı adeta silmiş süpürmüştür.
İYİ Parti’nin yola çıkışıyla bu kanatta önemli bir değişim yaşanmaya başlamıştır. İYİ Parti’nin en büyük başarası hiç kuşkusuz merkez sağda yumudu yeşertmesi olmuştur. Merkez sağ komadan çıkmış, nefes almaya başlamış, ayağa kalkıp yürümeye başlamıştır. Anap ve DYP geleneğinden gelen kesimlerden bu partiye yönelme olmuştur. Bir de MHP’den umduğunu bulamayan milliyetçi kesimin desteği olmuştur ki İYİ Parti böylelikle Türk siyasi hayatında önemli rol oynamaya başlamıştır.
İlaveten; merkez sağı yok eden Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanlığı sistemine’ karşı da bayrak açarak, ‘Parlamenter demokrasi’den’ yana konuşlanmış, CHP ve bu amacı savunan diğer partilerle kol kola girip, sistemi değiştirecek bir sinerjinin ortaya konmasına vesile olmuştur. Ve tüm bu olumlu gelişmelerde İYİ Parti yanında hep CHP’nin desteğini bulmuştur. Ancak gelinen noktada İYİ Parti'nin merkeze konuşlamadığı ortaya çıkmıştır.
*
Tarih mi yazacaklar, tarih mi olacaklar?
Önce yüzyılların süzgecinden geçerek, bugünlere ulaşan bazı sözleri hatırlatmak isterim.
-Dere geçerken at değiştirilmez.
-Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Sayın Akşener’in açıklaması bir öfke patlaması gibidir. Bu kadar sert kapı çarpılmaz. ‘Sıtma ile ölüm arası’, ‘Kumar masası’. Bu sözler hem kendisi, hem diğer liderler için çok yanlış yorumlardır.
Öte yandan; ‘3. Yol bulacağız’ diyerek aylardır, yıllardır çaba verdikleri bir süreçten ayrılmak deyim yerindeyse ‘Dere geçerken at değiştimektir’.
*
İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Sayın Mansur Yavaş’a adaylık teklifi olacak şey değildir.
Çünkü;
1-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun başında yargı süreci demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır. Görevden alınabilir. Çağrı anlamsızdır.
2-Diyelim Yavaş’ı aday gösterdin. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, meclis çoğunluğunun cumhur ittifakında bulunması nedeniyle anında Millet ittifakının elinden gidecektir. Ardından İmamoğlu da görevden alınırsa, her iki belediye de bir anda Cumhur ittifakına geçmiş olacaktır. Bu durum psikolojik olarak, güç olarak büyük kayıp olmayacak mıdır?
*
İYİ Parti baraj altına gidebilir
Eğer son anda bir karar değişikliği olmaz da Sayın Akşener, ittifak dışında kalırsa kendisi ve İYİ Parti için çok zor günler başlıyor demektir.
Tarih yazmalarının; ne zamanı, ne olanağı, ne siyasi konjüktürü vardır.An itibariyle bu kararlarıyla zararı; kendilerine ve millet ittifakına verdikleri açıktır. Seçimde de ne zarar vereceklerini bilmiyoruz ama aldıkları, alacakları oy ittifak adayına zarar olacaktır. İYİ Parti'nin oy oranın da büyük düşmenin yaşanması kaçınılmazdır. Umdukları milletvekilini çıkarmaları bir yana baraja takılmaları bile gündeme gelebilecektir. Merkez sağdaki DYP ve ANAP geleneğinden gelen siyasetçilerin bir çoğu kendilerine yeni bir yol arayacaktır. İBB ve ABB Başkanlarına davet çağrılarının olumsuz yanıt bulması da İYİ Parti açısından büyük itibar kaybıdır.
Özetle İYİ Parti lideri Sayın Akşener’in önünde; tarih yazma olanağı ve imkanı gözükmemektedir. Tarih yazamayacaklarına göre, tarih olacaklardır demek istemiyorum ama tarih olmasalar da büyük zarar görecekleri ve hedefledikleri ‘Parlamenter demokrasi’ amacına zarar verecekleri açıktır.
*
Seçim kaybedilirse Akşener Millete ne diyecek?
Zaman zaman; Türk siyasetinin ve bazı siyasetçilerin sırlarını çözmek, davranışlarını anlamlandırmak doğanın sırlarını çözmekten daha zor geliyor insana. Akşener bu noktaya nasıl geldi, olabilecekleri nasıl göremez hakikaten anlayamıyorum.
-Siz çıkıp defalarca 'Masadan kalkanı milet affetmez' diyeceksiniz sonra biz 'Masada yokuz' deyip gideceksiniz. Siz anlayabiliyor musunuz? Sayın Akşener'i şimdi millet nasıl affeder. DVarsayalım ki; Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti. Erdoğan yeniden seçildi. Millet çıkıp demeyecek mi, 'Akşener masayı dağıtmasa böyle olmayacaktı". Böyle bir ihtimalde Akşener bu soruya ne yanıt verecek. Ve nasıl yol yürüyecek?
