banner460
banner128

CHP’de üç milletvekili ‘ HDP ve ufak sağ partilerle ilişkiler, Atatürkçülükten uzaklaşma’ vurgusu yaparak partiden istifa etti.  Mehmet Ali Çelebi uzun bir istifa mektubu yayınladı. O mektubu okudum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, böyle bir ayrışmanın ortaya çıkıyor olduğunu çok çok önceleri görmüştüm. (1) Ancak bir ayrılmaya gideceğine pek ihtimal vermedim.  Sayın İnce’nin çıkışları sonrasında da bir parti kurma kararını zor alacağını  düşünmüştüm. (2) 

Olmadı.  Üç milletvekili tam da 13 Ocak 2020 tarihinde yazdığım yazıda dikkat çektiğim noktalara vurgu yaparak istifa etti. İstifa edenler arasında en çok tepki Mehmet Ali Çelebi’ye gösterildi.  Çünkü Çelebi, gencecik yaşında uğradığı haksızlığa karşı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partililerce sahiplenmiş, milletvekili yapılmış, hatta Kılıçdaroğlu kendisinin nişan törenine katılmış. CHP’liler Çelebi’ye tüm güçleriyle sahip çıkmışlar, sahiplenmişler. Şimdi böyle bir ayrılmayı doğal olarak ihanet olarak yorumluyorlar.

Çelebi’nin istifa açıklamasında dile getirdiği eleştiriler çok önemli. Çelebi, genç bir teğmen iken, Ergenekon kumpasları ile Silivri’ye tıkılmış, yıllarca yatmış, teslim olmamış Atatürkçü genç bir subay..   İnce’nin CHP'ye yönelik yaptığı eleştirilere şöyle bir yanıtımız olmuştu. Aynısını Çelebi için de hatırlatalım. ‘Yaptığınız eleştirinin haklılığı bulduğunuz çözümü haklı kılmıyor.”

Siyaset ve hayat düz bir çizgi değildir. Her şey isteğiniz doğrultu da gelişmez.  “CHP Atatürk’ün çizgisinden koptu” eleştirisi oldukça ağır bir suçlama olmuş. Doğrudur, CHP’de bir şeylerin,  belki birçok şeyin değişmesini isteyenler vardır. Yeni gelişmelere uyum isteyenler vardır. ‘Dünya dönüyor, değişiyor, hayat değişiyor, koşullar değişiyor, CHP’de bunlara ayak uydurmalı’ diyerek yeni önermeler yapanlar vardır. Ama özü itibarıyla biz şu anda CHP’de siyaset yapan hiçbir kimsenin Atatürk’ten rahatsız olduğunu düşünmüyoruz. 

İster Cumhur İttifakı tarafından bakın, ister Millet İttifakı tarafından bakın bugün siyasette izlenen yol; "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh siyasetin bütün alanlarıdır.." şeklinde tanımlanabilir. 

 Milet ittifakı tarafından baktığımızda, CHP tarafından baktğımızda o satıh;  sağı-solu, milliyetçisi, enternasyonalisti, her türden inanca saygılı bir geniş tabanlı siyaset. Aranan kriterler;  parlamenter demokrasiden yana olmak, güçler ayrılığından yana olmak, hukukun üstünlüğünden yana olmak.. Bu maksatla; CHP’nin ittifak siyaseti, CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan gruplarla diyaloğu, onlara itibar kazandırması yer yer ciddi eleştirilere uğruyor. Doğrusu haksız da değiller Erdoğan’ın kapıdan attığı insanlara bu kadar itibar verilmesini eleştirmekte.  Neden çünkü biliyoruz ki, eğer Erdoğan bu isimlerin partiden ayrılmasına yol açmasa,  bu ayrılanlar hiç eleştirisiz işlerine güçlerine devam edecekti, gelişen hiçbir olumsuzluğa Ak Parti içinde bulundukları süreçte ses çıkarmadıkları gibi yine ses çıkarmayacaklardı. Kılıçdaroğlu dışardakilere gösterdiği;  ilgiyi, alakayı, itibarı yer yer CHP içinde Mehmet Ali Çelebi gibi eleştiri yapanlara anlaşılan göstermedi.  Göstermemiş ki, bu insanlar kendilerini ötekileştirilmiş hissetti. Yalnızlaşmış hissetti, çıkış kapısına yöneldi.  Mehmet Ali Çelebi’nin başka hesaplar içinde olacağını düşünmek kabul edilecek bir şey değil.  Çelebi’nin istifası CHP yönetiminin hatasıdır. Belki de büyük işler peşinde koşarken, sonucun buraya gelebileceği, Çelebi’den böyle bir harekete yönelebileceği hiç beklenmedi. Kim bilir. Özetle sonuç; Çelebi gibi genç ve kıymetli bir isim için ve isitfa eden diğer vekiller için de istifa hiç iyi olmadı ama CHP için de durup düşünülecek bir sonuçtur.

...

-(1) (13 Ocak 1920 -CHP’de Bilek Güreşi- Köşe yazısı durum) 

-(2) (05 Ağustos 2020-İnce o kararı zor alır-Köye yazısı durum )

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.