Yakın bir geçmişte siyasi bir kimlik bir kişi ve gazeteciler öldüresiye dövüldüler.Üstelik organize olarak hem de evlerinin önünde.Oysa adalet bakanı hukukta,adalette reformdan söz ederken bu skandallar gerçekleşti peki neden ? Ne zaman son bulacak ? Toplumdan ve kitlelerden oldukça hayretler veren bu eylemler.
İçinde bulunduğumuz bu gri dönemlerin sonu gelmeyecek mi ? Oysa zaman birlik,dirlik ve kardeşliğimizin maximum olması gereken seviyede olması kaçınılmaz olan bu atmosferde üstelik de 21.Yüz yılda cennet vatanımızda olan,meydana gelen şu eylemler zincirine bakar mısınız ?
Bu yetmiyormuş gibi tam bir tiyatro veya trajedi-komik ‘adam kendini dövdürmüş’ şklindeki açıklamalar.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Sn.Davutoğlu yardımcısına sahip çıktı güya. Peki dozajı yeterli miydi ? Bana kalırsa değildi. Ayrılmış olduğu eski partisi olan Akp genel başkanı sn.Erdoğanla yüz yüze görüşüp büyük skandal niteliğinde olan bu hoş olmayan eylemin dahili ve harici olmak üzere ülkemizin prestij kaybını görüşmeliydiler.
Hiç kimse demokrasilerde ulaşılmaz değil ve yine hiç bir sorun saldırmalarla, tehditlerle yahut dövmelerle çözülmez olabileceğini konuşmalıydılar.
İçinde bulunduğumuz bu kırılgan ekonomi ve dış yatırımcıları ürkütecek olan bu hadiseler ekonomimizi de negatif etkiler nitelikte değil mi ? Bu olaylardan sonra hangi yatırımcı ve niçin Türkiye’yi tercih etsin ki ? Can güvenliği ve adaletin, hukukun geldiği bu inanılmaz durum olsa olsa ülkemize hem döviz hem kalkınma proje ve beklentilerine set olmaz mı ?
Ölüm kalım savaşı veren Dünya özellikle de bu Corona salgını nedeniyle yek vücut olmak zorundayken, sağlık alanında her şekilde iş birliği ve dayanışma mücadelesi vermesi söz konuyken yaşanan skandallar ciddiyeti ve ülkemizin dış politikasının prestij kaybına uğramasına hizmet etmiş olmuyor mu ?
Adaletin ve hukukun bağımsız olması adil kararlar vermesi ülkemize çok olumlu katkılar vereceğini çoban bile kabul eder. Adalet ile ,bağımsız hukuk ile detaylı yazmaya kalkışsam onlarca köşe yazısı çıkar.
Yine reformize edilmesi gereken eğitim, dış politika, ekonomi ,tarım, Üniversitelerdeki yönetim ve ehil bilim adamlarıyla akademik kariyerleri üst seviyede olması gereken üst düzey yöneticilerinin atanmamaları sadece ülkeye zaman kaybettirir. Telafileri de hayli zaman alır.
Farklı siyasi görüşler teröre bulaşmamak kaydıyla ; Çarpışan fikirler ancak fikir bazında olması koşuluyla yeni fikirlerin oluşmasında tez antitez açısından salt doğruların bulunması açısından zenginlik ifadesi olur.
Seksen darbesi öncesi üzücü deneyleri olan ülkemiz binlerce gencini kaybetmişti. Bu negatif örnekten ders alınması gerekmiyor mu ? Öyleyse barış , huzur ve kardeşlik gibi erdem değerleri hayata monte etmek varken kutuplaşma ve ayırıştırma hareketlerinin hiç bir yararı olmadığı gibi çok da üzücü kayıpları olur. Bu düşünce ve eylemler demokrasimizle uyuşmayan ilkel davranışlardır.
Milletçe daha güzel ve kalkınmasını üst platformlara yüksek seviyeli standartlara çıkartmak sadece iktidarların değil bence birey olarak da hepimizin olmazsa olmaz görevidir. Siyasi iktidarlar gelir geçerler milatlarını doldurup tarihin siyasi arşivlerindeki raflarda yerlerini alırlar. Seçimle gelir seçimle giderler ama ülkemiz ve milletimiz bakidir .
Kalın sağlık ve mutluluklarla siz değerli Durum Gazetesi okurlarımız..
