Alevi Dernekleri ; İstanbul Büşükşehir Belediye Meclisi’ne Cemevlerine İbadethane Statüsü verilmesi önergesinin red edilmesine tepki gösterdi. ADFE (Alevi Dernekleri Fiderasyonu) Başkanı Celal Fırat yaptığı bir basın açıklamasında, “Yeryüzünde sahip oldukları topraklarda inancı,yaşamı özgürlüğü oylamaya gidilen tek halk Alevi halkıdır. Biz Aleviler bize yapılan bu operasyonu unutmayacağız.” Dedi.
Fırat tarafından Alevi Dernekleri adına yapılan açıklama şöyle:
İnancımıza hukuksal statü ,Cemevlerimizin ibadethane olarak tanımlanması ,inşası,işleyişi için kamusal düzeyde isteklerimiz bir kez daha ret edilmiştir,
Yeryüzünde sahip oldukları topraklarda inancı,yaşamı özgürlüğü oylamaya gidilen tek halk Alevi halkıdır.
Biz Aleviler bize yapılan bu operasyonu unutmayacağız.
Her seçim döneminde Sünnileştirme operasyonunu gizleyerek gizli kapaklı demokrasi gösterisi yapan siyasi partileri adalete davet ediyoruz !
Sürdürebilir hak ve hukukun olmadığını bir kez gördük, holdingleşen diyanete toplumsal kaynaklar orantısız aktarılıyor, halk üzerinde Sünniliğe dayalı egemen sınıf yaratılıyor.
Selçuklu ,Osmanlı ve Cumhuriyet dönemimde de tüm iktidarlar meşruiyetini dinden almıştır. baskı,kandırma,yada uyutma taktikleri ile toplumsal düzeni kurmuştur. Bu süreç 21.yy da böyle devam ediyor ,
Bu baskılarla ideal vatandaş beklentisine giren devlet köylerimize zorla camii,yapılmasına ,kapılarımızın işaretlenmesine ,okullarda çocuklarımıza dindar eğitim dayatılmasına ,göz yumuyor sosyal adaletsizlik karşında ilk olarak Alevileri muhalif gösterip katlediyor
Sevgili canlar; “Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben de Aleviyim” söylemiyle tüm değerlerimizi, geleneğimizi yok sayan basit vatandaş konumuna düşüren bu sistem ideal Alevilik çizgisini kendi istediği siyasal ve inançsal çizgiye getirme çabasındadır.
Biz Alevilerin Sünni canlarımızla hiç sorunumuz olmadı ,zaman zaman her iki tarafı çatıştıran bu zihniyet bugün Sünni canlarımızın da kabul edemeyeceği bir adaletsizliğe imza atmıştır ve kamusal alanda Aleviler yok demiştir.
Peki, Aleviler bu süreçten sonra ne yapacak; kendi vicdanlarını dinleyerek,örgütlenmeye hızla devam edeceklerdir. Devletin farklılıklara karşı kamusal körlüğünü görünür kılacak, siyasette yön verecek hak ve hukukuna sahip çıkacaktır.
Biz buradan soruyoruz !
Vicdanınız bir toplumun inanç özgürlüğünü,inancını reddetmeyi kabul ediyor mu ?
Bu ülkede hiç kimse başkasının inancını tarif etsin istemiyoruz.
Bu ülkenin eşit yurttaşıyız ve hakkımızı istiyoruz.
Toplumsal barış isteyen herkesin de buna saygı göstermesini talep ediyoruz.
Aşk ile
ALEVİ ÖRGÜTLERİ
