Muharrem Ayı’nın başlaması ile ilgili bir mesaj yayımlayan Silivri Cemevi Başkanı Süheyl Kırkıcı, “tüm canları, halkımızı Cemevinde lokmalarını paylaşmaya ve katılmaya davet ediyoruz” dedi.
*
Kırkıcı’nın mesajı şöyle:
Muharrem ayı başlıyor.
Bu ayda Aleviler 680 yılında İmam Hüseyin’i ve 71 yoldaşını Kerbela’da katleden “Yezid’e lanet okumak” ve Matemini, orucunu yaşamak,
Kerbela hakikati ve bugüne ulaştırdığı mesajları anlamak için muhabbet ederler.
Kin nefret ve de intikam duyguları ile değil,olanlardan ders çıkartarak, bir daha öyle acıların yaşanmaması için neler yapılmalı sorusuna yanıt aranarak anacaklar böylesi günler,
Aleviler Matem ayında yaptıkları muhabbetlerle, Kerbela faciası ile bugün dünyanın ‘’Kerbelalaşan’’ coğrafyalarındaki çekilen bütün acıları,Alevilere yapılsın yapılmasın, çekilen bütün acılara karşı gelmek,bir daha kerbelaların olmamasına taraf olurlar.
Önemli olan Kerbelayı anarak yeni kerbelaların önüne geçmektir.
Bu nedenle 12 gün boyunca sessiz, sedasız, şatafatsız, israfsız, gösterişten uzak,
mazlumların masumiyet duygusu için 12 gün boyunca oruç tutarlar.
Alevilerde oruç bir niyettir, ikrardır ve yaşam boyu süren bir sözdür.
Hüseyni duruşuna bağlılığına verdiği bir sözdür.
Eline beline diline, eşine işine aşına taşına doğasına sahip çıkacağına söz vermedir.
*
İnsanlık adına büyük direnişin tarihi
Kerbela aynı zamanda insanlık adına büyük bir direnişin tarihidir.
Bu direniş mazlumun zalime karşı, haklının haksıza karşı sürdürdüğü mücadeledir
Cemevimizde de 19 Temmuz Çarşambadan başlayarak 12 gün buyunca oruçlar tutulacak, oruç açma lokmaları paylaşılacaktır.
Hak tutulacak oruçları, ve paylaşılacak lokmaları kabul ve makbul etsin.
Yine Muharrem orucundan sonra 6 Ağustos Pazar günü, Kerbela katliamından sağ kurtulan Zeynel Abidin aşkına aşure lokması paylaşılacaktır.
*
Dileriz insanlık bir daha böyle bir zulmü yaşamasın
Aşuranın bir başka anlamıda Alevi felsefesini, yaşama biçimini yansıtmasıdır.
Bildiğiniz gibi Aşurenin içinde çok çeşitli besinler vardır. Bunlar bir kazanda kaynarken tadlarını korurlar ve piştikten sonra birlikte bambaşka bir tad oluştururlar.
Kaynamanın, kaynaşmanın, farklılıkları koruyarak, aynı kazanda pişebilmenin bir ve beraberliğin simgesi olarak algılanır.
Herkesin kendi kültürünü, inancını değerlerini yaşarken ortak yaşam kültürüne değer katmaz mı? Farklılıklarımız ortak ve kardeşçe yaşamımızın zenginliği değil midir?
Bu niyetle; Kerbela’da yitirdiğimiz Hüseyin ve yoldaşları için,
Kerbelalaşan tüm Coğrafyalarda yitirdiğimiz canlar için,
zalimlerin zulmüne karşı, mazlumun, adaletin, barışın, sevginin ve insan haklarının yanında olanları için,
Tüm canları, halkımızı Cemevinde lokmalarını paylaşmaya ve katılmaya davet ediyoruz.
