banner460
banner128

 Toplumlarda “ayrıcalıklı” statüde olan insanları zengin iş ve mevki sahipleri olduğunu bilirdik de “cahillerin ayrıcalığı” hiç aklımıza gelmezdi.

 Oysa, cahillerin de ayrıcalığı vardır.

 Zahmete katlanmak, okumak, yazmak, onlar için büyük külfetlerdir.

 İlkokulu devlet zoruyla bitiren çocuk, ailesinin karşısına çıkıp “ben okumayacağım” dediğinde yapacak bir iş yoktur.

 Çocuğunuzu cehaletin pençesine bırakıp kaderiniz neyse onu yaşarsınız.

 Cahillik, önemsemezliktir.

 Hiçbir şeyi önemsemeden, gündelik hayat neyse onu yaşamak, başka hiçbir şeyi dert edinmemektir.

 Memleket-millet için kafa yormamak, işi daima takdim şeklinden kabullenmektir.

 Hale şükrederek teselli bulmaktır.

 İktidarlara karşı ses yükseltmezler, sadece o iktidarları iş başına getirecek olan oylarını kullanırken sorumluluklarını yerine getirdiklerine inanırlar.

 Güçlükler, zorluklar, adaletsizlikler…

 Bunların hiç biri umurlarında değildir. “dünya yansa, bir horum otu yanmaz.”

 “Gel keyfim gel” diyerek cahilliğin keyfini çıkarırlar.

 Olur olmaz her şeye inanmak, onların değişmez tabiatıdır.

 “Aya dört şeritli yol yapıldığına” bile inanabilirler.

 İtiraz kültürleri gelişmemiştir.

 Başlarına gelen her şeyi “kader” inancıyla ifade ederler.

 Tembelliği, açlığa, yoksulluğa teslim olmayı bile kaderden sayarlar.

  Oysa, adil-i mutlak olan Yüce Yaratıcımız, kaderi, yaptığımız eylemlerle tanımlar.

 Yaratıcımız, hiçbir kuluna haksızlık yapmaz.

 Hiçbir kulunu açlığa, yokluğa, yoksulluğa bırakmaz.

 Herkes, kendini geliştirebildiği oranda kurtuluşa erecektir.

 “Aklınızı işletin.”

 “Akletmez misiniz?” hitaplarıyla kullarını hep uyarmıştır.

 Sonra da “Aklını işletmeyen toplumların üstüne pislik yağdırırım” ifadesiyle akıllarını başlarına getirmek istemiştir.

 Buna rağmen aklını işletmeyen insanlar vardır.

 Olup bitenleri analiz etme yetisine sahip olmadıkları için hiçbir şeyi dert edinmezler.

 Kafasına uygun söylemleri kullananlara alkış tutar, onların peşinden giderler.

 Sorumluluk duyguları gelişmemiş olduğu için başkalarına karşı sorumluluk taşımazlar.

 Bu açılardan baktığımızda, cehalet de bir ayrıcalıktır.

 Bakara Suresi 67 ayette şöyle denilmiştir:

 “Bizimle alay mı ediyorsun? Demişlerdi. O da, cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım demişti.”

 İmam Gazali’ye göre insanları Allah’ın nimetlerine şükretmekten alıkoyan, cehalet ve gaflettir.

 Cahilin cehaleti, zalimliği ile beraberdir. Kendini daima her şeye layık görür.

 Kur’an-ı Kerim, insanın bu özelliğine şöyle işaret eder:

 “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler Ondan korktular da onu insan yüklendi. (Üzerine aldı ve yerinde kullanmayarak ihanet etti) İnsan cadden çok zalim, çok cahil bulunur.” (Ahzab,72

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.