CHP’nin Maltepe’de yapılan mitingini basın tribününden meslektaşlarımızla izledik.
Önce başından başlayalım isterseniz.
Aldığım davetler ve uzun süredir katılmadığım böylesi etkinliklere yönelik tembelliği kırmak adına mitinge katılmaya karar verdim.
CHP İl Başkanlığının açtığı mail hesabına başvurarak miting için durumgazetesi mensubu olarak kendimi akredite ettirdim. Maille dönüş yaptılar.
*
EYT mitingine mi, CHP mitingine mi?
Büyükçekmece CHP vapur kaldırıyordu. Avcılar’da. Bunlar yolum üzeriydi. Silivri otobüs kaldırıyordu. Uzun zamandır Silivri
CHP’nin de bir etkinliğine de katılmıyordum. Bari onlarla gideyim dedim. Cumartesi sabahı 13.50’de Silivri’de otobüslerin kalkacağı alandaydım. On tane kadar otobüs.
İlçe Başkanı Berker Esen karşıladı beni. Bu genç başkanın yüzü hep gülüyor neden acaba? Ardından İBB Meclis Üyeleri; Bora Balcıoğlu ve Melih Yıldız’ı gördüm. Sonra Meclis Üyeleri; Süheyl Kırkıcı, Doruk Bulut, Gökan Yönat, Elif Yılmazer’i gördüm. Sonra Silivri Belediye eski Başkanlarından Özcan Işıklar ile karşılaştım. Silivri’de CHP’nin tüm önemli isimleri oradaydı.
On otobüs. 45 kişilik. Hepsi full dolu olsa 450 kişi. Katılım iyimidir, iyi değil midir? yorumu sizlere bırakıyorum.
Katılanlara baktığımda ‘EYT Mitingine mi gidiyoruz, CHP mitinginemi” şeklinde düşünmeden edemedim. Çünkü katılanların yüzde 80’i, 50 yaş civarında. Genç ilçe başkanına rağmen katılımda genç görmek için kendinizi bayağı bir zorlamanız gerekiyordu.
*
Uzun bir yolculuktan sonra Maltepe’de miting alına bir kaç yüz metre otobüsten indik. Alana doğru yürüdükçe gençlerin sayısının giderek artmaya başladığını gördük. İnsanların akın akın mitinge gelişi yoğun bir kalabalık olacağına işaret ediyordu.
Yoğun güvenilk önlemi
Yoğun güvenlik önlemleri vardı. Havada polis helikopteri, atlı polis arabası. Hatta aracı görünce, ‘Bu araçta atlar mı var?’ diye polislere sordum. Evet var dediler. İki tanesi de dolaşıyormuş alanda ben göremedim. Aramadan geçtim. Bir kaç yerde daha polisle muhatap oldum. Vatandaşların muhatap olduğuna şahit oldum. Bir kaç farklı polis giysili emniyet görevlileri vardı. Ama hiç birinden rahatsız edici bir tavır görmediğim gibi, kimseye karşı da rahatsız edici tavırlarını görmedim. Aksine herkese gayet olumlu yaklaşıma şahit oldum. ABD elçiliğinin, tazyikli su sıkarlar, yaralamayan mermiyle müdahele edilir vb. uyarısını boşa çıkardılar yani. Emniyet mensupları bu anlamda başarılıydılar demek lazım.
*
350 basın mensubunun akredite olduğu bildirilmişti. Büyük bir alan ayrılmıştı gazetecilere ama yine de bölüm bayağı
kalabalıktı. Bu kadar çok sayıda tv kamerasını bir arada ilk defa gördüm diyebilirim. Bir çok basın mensubunda cep telefonları. Fotoğraf makinalı o kadar az ki. Yüz kişide üç beş kişi var yok. Basındaki değişimin aletlere yansıması.
Sadece basın mensupları yok. Siyasetçiler de var basın bölümünde. Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker bu bölümde.
Sonra miting anonsları başlar başlamaz ayrıldılar.
Kılıçdaroğlu konuşmaya başlayınca Sezgin Tanrıkulu yeniden basın tribününde.
Tanrıkulu işi biliyor. Ne kadar basın mensuplarına yakınsan o kadar görüşün alınır. Nitekim benim gözümün önünde iki kanala konuştu.
*
Mitinge kaç kişi katılmıştı.
Yanımdaki bir dönem gazetecilik yapmış olan Zafer Partisi İl Başkan danışmanı olan Tayfun Ercan’a sordum.
-“İki milyonu geçer’ yanıtını aldım.
Az sonra önümden geçen Sezgin Tanrıkulu’ya sordum
-“İki milyon’ demez mi.
Yanıtı üzerine Tayfun Ercan, ‘Bak gördün mü demek ki doğru tahmin yapmışım’ diye bana güldü.
Ben de
-“Sezgin Tanrıkulu ile bir ülkücü nihayet aynı görüştü buluştu’ yorumunu yaptım.
Az sonra bu kez önümden geçen Murat Ağırel’e sordum.
-"Çok çok kalabalık" yorumu yaptı. Sayı dedim. Yanlış duymadıysam o da iki milyon gibi bir şey söyledi.
Bana göre ise 500 bin ile 1 milyon arası gibiydi. Ancak şu var. Miting bana Erdoğan'ın İBB adayı olarak katıldığı 1994'teki Sultanahmet mitinğini hatırlattı. Kalabalığı ve heyecanı görünce 'Müthiş-Seçimi kazanırsa şaşırmamak gerekir' yorumunu yapmıştım. CHP'nin Maltepe mitingi de son dönemlerdeki en yoğun katılımlı mitingti diyebiliriz.
*
Basın tribünü alabildiğine renkliydi. Halk TV masayı kurmuştu. Şule Aydın masada, Daimi Yorumcu İsmail Saymaz, Emin Çapa.. Yüzlerce isim.
Bir arkadaş,
- “Ya Nagehan yok değil mi? Yanlışlıkla aynı karede çıkmayalım. Sonra basın hayatımız bitmesin’ diye söylenirken, bir başkası Büyükşehir Başkanları anons edilip sahneye çağrılmaya başladığında ‘Bakalım en çok alkışı kim alacak’ diye merak ediyordu.
-İmamoğlu mu, Yavaş mı?
Yavaş çağrıldı önce. Mansur Yavaş sahneye ilerlerken kendinden önce çıkan tüm başkanlardan çok ama çok fazla alkış aldı.
İmamoğlu çağrıldı. İmamoğlu, Yavaş’tan biraz fazla alkış aldı.
Bir gazeteci;
-"Ama burası İmamoğlu’nun sahası olacak o kadar. Yavaş deplasmanda" yorumunu yaptı. Kaftancıoğlu çok yoğun alkışla karşılandı. Kaftancıoğlu'na ilgi beklenen bir şeydi kimseyi de şaşırtmadı. Ve tabi geliyor gelmekte olan. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile platformda ilerlemeye başlarken, izleyicilerin büyük alkışıyla karşılandı.
*
Bu arada bir şey daha dikkatimi çekti. Miting ile ilgili ne İETT aracı tahsis edilmişti. Ne İBB’nin bir aracını ve zabıtasını gördük ortalıkta. Olması gereken de bu olmalıydı.
Mitingde, işçi konuştu, temizlik işleri yapan konuştu. Gezi davası mahkumu yakınları konuştu. Bir de Kılıçdaroğlu konuştu. Mitingin ana temasını vatandaşın yaşadığı sorunlar oluşturdu. İşsizlik, geçim sıkıntısı, pahalılık, enflasyon. CHP kendi dertlerini değil halkın dertlerini konuşmak istiyordu.
*
Ayrıldık. Otobüse bindiğimizde diğer gelişmelere göz atmak için cep telefonunu açtık. O da ne Esenyurt Belediyesi zabıta araçlarına el konularak hepsi otoparka çekilmiş. Mitingden bir gün önce Maltepe Belediyesi’nin bazı görevlilerine yönelik operasyon, miting sürerken bu kez Esenyurt Belediyesi’ne araçlarını otoparka çekilmesi. Yorum sizin.
Sevgili Dostum; O kadar yalın,O kadar sade bir dille anlatmışsınki,CHP mitingini.Tv de seyretmeye dahi gerek yok.Ustalık ve üstadlık bu.Saygılarımla