Elektrik faturaları insanımızın ödeyemeyeceği kadar yüksek. Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, Elektriğe gelen zamların nedeninin özelleştirmeler olduğunu belirtiyor. Özeleştirmeler. Özdağ'ın değerlendirmesinden önce isterseniz şu özelleştirmeyle ilgili biraz bilgi paylaşalım.

*

Bir zamanlar Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in danışmanlığını da yapan, bürokraside önemli görevlerde bulunmuş, sayın Demirel’e yakın bir isim: Mehmet Necati Güngör. Sayın Güngör, Isparta’da yaşanan elektrik kesintileri ve yüksek elektrik faturalarını eleştirirerek ‘Enerji kamulaştırılmalı” başlıklı bir yazı yazdı. Güngör, durumgazetesi.com.tr’de de yayınlanan yazısında; geçmişteki tavırlarını hiç gizlemeden net bir şekilde ortaya koyarak “Bizim gibi eskiden serbest piyasa ekonomisine ve özelleştirmeye inananlar bile kamulaşmadan yana görüşler ifade etmeye başladılar.” Demiş.

*

Hayat bu nereden nereye?

Demirel, bizim Üniversite yıllarında şiddetle karşı olduğumuz bir liderdi. ‘Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz’ diyen, ‘Özelleştirme ve serbest piyasayı savunan”, İşçiyi ve emekçiyi öteleyen politikalarıyla ülkede kitleler arasında derin ekonomik uçurumlar oluşmasına vesile olan, sosyal demokrasiyi ve sosyal devleti hiç tanımayan bir liderdi. Zamanla darbelerle gidip geldikçe, biraz demokratlaşmaya doğru yol aldı.

Öyle ki Rahmetli Aziz Nesin,Bu bir darbe daha yesin kesin komünist olur’ demişti. Demirel komünist olmazdı, Mehmet Necati Güngör bey’in yazdığı gibi gün oldu serbest piyasayı savunanlar bile nihayet ‘Enerji kamulaştırılmalı’ diye yazıyı yazdı.

*

Takvim dönüyor ama liderlerin yaptıkları hataların faturalarını da milletçe hepimiz ödüyoruz. Haklı çıktık diye sevinemiyorum, çünkü onun faturalarını bugün hepimiz ödüyoruz. Keşke haklı çıkmasaydık.

*

Eski defterleri karıştırmak istemezdim ama. Sayın Güngör’ün yazısı üzerine gel de hatırlama.

Tarih yaprakları 4 Ekim 1978’ü gösterirken, Bülent Ecevit Başbakanlığındaki hükümet’in girişimiyle 2172 Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun kabul edildi ve 14.10 1978 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ardından bu kanuna dayanılarak; Demir madenleri Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Maden kömürü ve asfaltitler TKİ’ye, Bor tuzları Etibank’a devredildi. Düzenleme ile daha bir çok maden işletmesi devletleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Deniz Baykal’dı. Muhalefetteki Demirel liderliğindeki Adalet Partisi bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu ama Anayasa Mahkemesi AP’nin başvurusunu red etti.  Ancak 1979  yılı sonuna doğru Adalet Partisi hükümeti kurdu. Süleyman Demirel Başbakanlığındaki bu hükümetin ilk icraatlarından biri, madenlerin devletleştirilmesini ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarını iptal etmek oldu.

*

Hayat işte.

Geldiğimiz nokta şu.

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, Elektriğe gelen zamların nedeninin özelleştirmeler olduğunu belirtiyor. Özdağ, 3 Mart 2001 tarihinde yayınlanan 4628 sayılı elektrik yasası sonucu elektrik enerjisi üretiminin yüzde 80’inin özel şirketlere geçtiğini dolayısıyla devletin elektrik piyasasını kontrol edecek gücünün kalmadığını ifade ediyor.

Ne olacak şimdi?

*

Yani Mehmet Özdağ’ın sözünü ettiği yasa da ne garip ki bir Bülent Ecevit hükümeti döneminde çıkıyor. 1979’da madenleri devletleştir. 2001’ yılında elektrikte yoğun özelleştirmenin önünü açan yasayı kabul et. Nasıl bir çelişkidir anlamam mümkün değil.  70’li yıllardaki Ecevit 1990 sonrası böylesine değişmişti işte.

*

Zaman değişiyor, değişen zamanla birlikte insanlar da değişiyor. Liderler de. Birbirinin zıddı kararları almak durumunda kalıyorlar.

Değişmeyen tek şey, siyasi liderlerin hatalarını toplumların ödemesi oluyor. 

*

Ve yine bugün Türkiye,  Ak Parti hükümetinin özellikle dış politikada yaptığı yanlışların büyük faturasını ödemeye başladı.

Irak deneyimi ortada iken,  Suriye’nin  bölünmesi durumunda da en büyük zararı Türkiye’nin göreceği açıkken ve Suriye’nin eninde-sonunda yenilmeyeceğini de göremeyen AK Parti iktidarı süreçte çok büyük hatalar yaptı. 5 milyonu aşkın Suriyeli ülkemize geldi. Suriye Savaşı bize de büyük mali yüke neden oldu. Hala da oluyor.  

Ve yine süreçte sınırsız özelleştirmeler. 

Sonuç ortada. Ödenemeyen elektrik -doğalgaz faturaları.  Askıda Fatura uygulamaları, ucuz ekmek kuyrukları. Milyonlarca işsiz ve Çarşı-pazarda yaşanan pahalılık.