CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu,  ilçesindeki hayır çalışmalarını bırakıp Bingöl ve Trabzon’a hayır çalışması yapmaya gitti. 

Oralarda hayırcı vatandaşlara destek olacak, moral verecek, motivasyonu artıracak, hayırların artmasını sağlayacaktı. 

Trabzon Başkan İmamoğlu’nun memleketi idi.  Çok ta yakından ilgileniyordu memleketi ile.. Trabzona’a gidip  çalışma yapması  oranı ne olur bilinmez ama kampanya için mutlak hayırlara vesile olurdu.. Ama Bingöl ne alaka idi pek anlayamadık. Biz anlamasak ta Bingöl ahalisi durumu anlayacaktı ki başkan İmamoğlu burayı da ziyaret etmiş ve kampanya çalışması yapmış idi.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hayır için ilçesini terk ederek;  Bingöl ve Trabzon’a gitmesi hayırlara ne kadar katkı yaptı bilinmez ama Beylikdüzü için pek te hayırlara vesile olmadı!

Başkanın Beylikdüzü’nü terk ettiğini haber alan Evet’ci İstanbul Büyükşehir Belediyesi , Beylikdüzü’nde Metrobüs Meydanı’nda bulunan  CHP İlçe Teşkilatına ait Hayır çayırını indirip, çalışmayı durdurdu.

Yani özetle durum şu idi. Ekrem İmamoğlu  Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olan kişinin durumuna düşmüştü. Ava giderken avlanmak ta bu duruma uygun düşmüyor değildi hani.

Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu’na diyeceğimiz o ki, sayın Başkan tez elden Beylikdüzü’ne dönün. Bakın durumlar hiç tekin değil.  Bir bakarsın koltuk ta gitmiş!  Yok o kadar da olmaz demeyin. Vallahi bu memlekette o kadar şaşıracak şeyler oldu, oluyor ki,  olmaz diye bir şey yok artık.  Koltuğunuza sahip çıkın başkan.  Yok uzak yerlere gideceksiniz de koltuğunuzu beraber götürün. !

Tesadüfe bakın ki bugün sabah yolum Beylikdüzü’ne düştü. Beylikdüzü’nün girişi büyük boy Evet pankartlarıyla dolu.  Pankartlara bakarak yorumladığımız da Beylikdüzü’nde yüzde 90 evet çıkacak görünüyor?  Şimdi bu kadar pankartlarla her yeri donatmış, evet afişlerini binalara asmış, giydirmiş,  her açıdan bu anlamda bir üstünlük kurmuş olmasına rağmen, meydanda bir Hayır çadırına tahammül edemeyişi nasıl yorumlamak gerekir bilmiyorum.  Zafere inancı tam olanlar böylesi yollara baş vurmazlar..  Böylesi girişimler endişe içinde olanların yapacakları girişimlerdir.  Hoş ta değildir. Ayrıca bu girişimlerin kendisine yarar sağlayacağını düşünenler de yanılır. Bu halk her zaman mağdurdan yanadır, ezilenden yanadır.  Ters etki yaratır.  Hayır çadırı kaldırmak hayıra çalışmaktır aslında. 

Türkiye böylesi girişimleri hak etmiyor. Bu halk, bu millet artık bunları aşmış olmalı diye düşünmek istiyor insan.  Seçimi çağdaş ve demokratik bir ortamda , rakiplerin sesini kısmadan, onlara baskı uygulamadan gerçekleştirmek;  çağdaş bir ülke olmanın en temel  koşullarından biridir. Ülkemizin bunu başarmasını diliyoruz.