O gece CHP açısından unutulmayacak gecelerden biriydi..

O gece belediye başkan adaylarının  belirlenmesi yönteminin nasıl sakat bir yöntem olduğunun, ve partiye zarar verdiğinin ortaya bir kez daha çıktığı bir gecedir.

O gerginliğin yarattığı sıkıntılar giderilmişte değildir.

 

Öteden beri savunulur.

-‘Parti içi demokrasi işlesin.  Adayların belirlenmesi önseçim ile olsun’ diye talepte bulunulur.

Bir vekillik seçimi sürecinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun istemiyle yüzde 50 de olsa İstanbul’da önseçim sistemi işledi. O kadar. Orada kaldı.

 

Ve ne oldu?

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu; İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu,  Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve İBB Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile istişareler yaparak bir İstanbul listesi hazırladı.

Daha bu beşli arasında liste üzerinde çalışma yapılırken görüş ayrılıkları yaşandığı kamuoyuna yansıdı. Ardından MYK’ya geldi liste..  Orada da çok sert tartışmalar.  MYK Üyesi Gamze Akkuş İlgezdi ile Onursal Adıgüzel birbirine giriyor, ardından buna Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ta dahil oluyor. Ve MYK’ya ara verilmek durumunda kalınıyor.

 

Onlar geçiyor bu kez Parti Meclisi’nde sert tartışmalar.  Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunduğu listelere itirazlar had safhada.  Doğaldır. Herkesin aklında bir kaç isim, farklı düşünceler.   O arada; Ataşehir, Maltepe, Bakırköy adaylarına muhalefet eden İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun istifası gecede bomba gibi patlıyor.  Sonra itiraz ettikleri yerinde dururken Kaftancıoğlu istifasını kendisi geri alıyor.   An itibariyle;  İl  Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile; Bakırköy, Ataşehir Başkan Adayları arasında bütün gönül köprüleri yıkılmış durumda. Keza Avcılar’a il başkanlığı tarafından aday olarak önerilen  hatta MYK’dan geçen Hüseyin Aksu’nun da PM’de kabul edilmeyip yerine Turan Hançerli’nin seçilmesi de İl başkanlığı açısından çok hoş bir sonuç değildir.

 

Ve PM’den geçen listeye bakınca;  kurultay için imza toplayanların çizik yediği de ayrıca dikkat çekiyor. Kartal, Kadıköy, Adalar  belediye başkanları kurultay için imza toplayanlar arasında yer alıyor. Bir de buna Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu ile Muharrem İnce’nin dünürü Özcan Işıklar’ın çizik yiyerek liste dışı kalmasını ekleyin .. Bunlar nasıl yorumlanacak bekleyip göreceğiz.

 

Peki CHP’nin yönetim mekanizması parti içi demokrasiyi işleterek, kardeşim ben adayları önseçim ile belirleyeceğim dese ne olurdu?

Genel merkez o gece yaşadığı sıkıntıyı yaşarmıydı?

Genel Başkan ve genel merkez yöneticileri arasında oluşan kimi görüş ayrılıkları nedeniyle tartışmalar yaşanırmıydı?

İl başkanı istifa edermiydi?

Ben çizildim, ben desteklenmedim, şöyle oldu, böyle oldu tartışması yaşanırmıydı?

 

Önseçim olsaydı;

Üyeler aday belirleme sürecine katılmış olurdu. Herkes kendi seçtiğini daha bir gönülden destekler. Aday daha güçlü inerdi sahaya.

Genel Merkez ve genel başkan hiç bir tartışmanın sebebi, nedeni olmaz. Gönül rahatlığıyla demokrasiyi işletmiş olarak huzur içinde olurlardı.

Olmadı.

Derseniz ki, bu durumlar;  her partide, her seçim sürecinde zaman zaman yaşanır, bunlar normaldir , o zaman diyecek söz yok.. Bir huzur içinde, demokratik bir şekilde  süreç yönetmek var, bir de kırarak, dökerek ilerlemek.. Hangisini istediğiniz, tercih ettiğiniz yöntemde gizlidir..  Bir yarışın sonucu yarış sürecindeki performansınız kadar; startla birlikte yarışa nasıl başladığınızla da ilgilidir biraz.