İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan CHP İstanbul İl Kongresi’ni izledik. Yaşanan gelişmeleri ve sonucu biliyorsunuz. Değişimcilerin desteklediği Özgür Çelik 342, Genel Merkezin desteklediği Cemal Canpolat ise 310 oy aldı.

**

Kongre salonunda değişimciler hakim durumdaydı. Canpolat salona ne zaman girmişti farketmedik bile. Zaten basın mensuplarına ayrılan yer de protokolü görmekten uzak bir yerdi. Kim düzenlemeyi yapmış ise basına ayıp etmiş. Göremedik protokolü! Uzaktan izledik konuşmaları.  Ne anlı şanlı Mustafa Sarıgül’ün izi vardı kongrede ne Oğuz Kaan Kalıcı'nın .. Ne Ali Kılıç’ın esamesi okunuyordu, ne Bülent Kerimoğlu’nun..Ne Zeynel Emre’nin bir varlığı hissediliyurdu ne Şerdil Dara Odabaşı’nın... Canan hanım ise veda faslındaydı... Sadece ve sadece Ekrem İmamoğlu’nun ekibinin organize ettiği ekipler salonu inletiyordu sloganlarla..

**

Özgür Çelik’i ismen bilirim. Tanışıklığım yoktur. Konuşmasını tamamlarken okuduğu şiir bölümü harikaydı. Salondan da büyük alkış aldı. Doğrusu ben de beğendim. Kılıçdaroğlu’na da, Kaftancıoğlu’na da, İmamoğlu’na da sahip çıktı. Çelik’in sakin hali kazanacağından emin olduğunu gösteriyordu.

**

Cemal Canpolat’ı 45 yıldır tanırım. İyi bir solcu olarak bilirim. Mücadele insanıdır, kararlıdır. Ancak il başkanlığı yaptığı süreçte iletişim kurmada zorluk yaşadığımız bir insandır. İl Başkanlığını kaybettikten sonra da aktif siyasetten uzaklaşmış bir görüntü verdi. Konuşmasında yoğun bir şekilde İBB yönetimini de hedef aldı. Haklı olduğu bölümler olsa bile, ifade tarzı zaman zaman hoşgörü sınırını aştı. Canpolat sinirli gibiydi. Bu hal kaybedecek insanların hali olabilirdi diye düşündüm. Çelişkilere düştü. Bir yandan milletvekilliklerini verenleri eleştiriyor, önseçim olmadan milletvekili olunmasını eliştiriyor ama bunun en başta sorumlusunun savunduğu Kılıçdaroğlu olduğu biliniyordu. İBB Başkanı İmamoğlu’nu eleştiriyor ama İmamoğlu’nu; Beylikdüzü ardından İBB Başkan adayı yapan desteklediği Kılıçdaroğlu idi. Keza kendisi de il başkanlığı döneminde İmamoğlu’nu İBB seçiminde başkan adayı olarak göstermişti. Yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu bir durum. Bence kazanması zordu ama iyi oy aldı. Nerdeyse yarı yarıya.. Ama yine de Cemal Canpolat ve İmamoğlu’nu eleştirenler şu sorunun yanıtını vermeli. ‘Eleştirdiğimiz İmamoğlu ekibi nasıl oldu da kongreden galip geldi? Biz niye yenildik?”

**

Şimdi gelelim İmamoğlu cephesine. Sayın İmamoğlu da; “Neden beni eleştiren insan delegenin yarısına yakınının oyunu alabiliyor? “ sorusunun yanıtını düşünmeli. Bu delegenin yarısı örgütün de yarısını temsil ediyor. Örgütün yarısını temsil eden insanlar neden İmamoğlu’nu eleştiren insana destek veriyor? Mutlak düşünüyordur ama ben paylaşmak istedim.

**

Kurultay’da bu delege ne yapar? Bu sorunun yanıtı aranıyor. Kimilerine göre ‘Domino etkisi yapabilir ve kurultayın kaderini değiştirir’ Kimilerine göre, ‘Bu delegenin tamamı değişimci değildir kurultayda farklı karar alabilir”

Her iki görüşünde haklı yanları var.  Ancak bu delegenin değişse değişse en fazla yüzde 10-15 'i değişir diye düşünüyorum. Kemal bey ve genel merkez kazansa bile zorlanabilecektir. Kaybetmeleri de ihtimal dahilindedir artık. Son seçimdeki milletvekili listesinin faturası çok ağır çıkacak gibi...

Ayrıca geçmiş kongrelerden hatırlıyorum, 500-600 oyla PM meclisine seçiliyor insanlar. İstanbul’un delege yapısı PM’in oluşmasında çok büyük etken olacak. Bu kesin. O PM’de Belediye başkan adaylarını belirleyecek.

Sonuç itibarıyla istanbul kongresi'nden, Ekrem İmamoğlu, Erdoğan Toprak güçlenerek çıktılar. Rakipleri ise oldukça güç kaybetti. 

**

Vatandaşın umurumdamı kongre?

Hiç umurunda değil.  CHP İl Başkanı kim olmuş, kongre delegesi kim olmuş inanın umrunda değil. Kendi derdine düşen insan, CHP’nin derdini mi dert eder? Üstelik ‘Beni bırakmış kendi kendileriyle yarışıyorlar’ diyerek tepki bile gösterir. Eminim yerel seçimlerde seçime katılım oldukça düşecek.Zaten araştırmalar da her partinin son genel seçimlere göre nerdeyse yüzde 10 oy kaybettiğini gösteriyor.

*

Almanya’da sosyal demokratların tarihi yenilgisi

Yazıya başlamadan önce; Alman Sosyal Demokrat Partisi Üyesi ve Rödemark Belediye Meclis Üyesi arkadaşım Hıdır Karademir ile gelişmeleri değerlendirdik. Karademir;  geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimlerde partilerinin kalesi olan Hessen de büyük bir yenilgi yaşadıklarını, oylarının  tarihi rekor gerilemeyle yüzde 14’e düştüğünü buna karşın ırkçı partinin oyunu yüzde 18’ün üzerine çıkararak Hessen bölgesinde ikinci parti konumuna geldiğini yazdı. Sonra CHP’nin İstanbul kongresini konuştuk. Almanya da sol geriliyorsa Türkiye solu ne kadar düşünse azdır diye düşündük. Dünya bir kaosun içine doğru dört nala sürüklenirken, CHP’lilerin kendi içlerindeki tartışmaları bitirip,  olaylara daha geniş açıdan bakıp ülkenin sorunlarına yoğunlaşmaları gerekiyor. Yoksa İstanbul’u kazanmışsın, Genel Merkezi kazanmışsın Mart yerel seçimlerinde fark etmeyecek..