Her seçim öncesi ortaya çıkarlar. Ve hemen her yere aday olurlar:  İlçe delege seçimliğinden tutun da milletvekilliği seçimine kadar onların adı geçer.   Meclis üyesi seçimi, belediye başkan seçimi,  kurultay delegesi seçimi, Parti meclisi seçimi.  Hepsinde  vardırlar.  Her seçimin kamberidirler yani. 

Sloganları genelde benzerdir:

  “Hizmet için varım.” 

Daha bu ömrüme kadar ‘Yan gelip yatmak için adayım’ diyen birini duymadım.  Hizmet için varmış!

 Ülke ve millet için adayım!

  ‘Cebim ve yandaşlarım için adayım’ dese ya biri de.  Yok illahi ülke ve millet için aday. Ya da  bizim için aday.  Bizim için adaysın da bize niye sormadan aday oluyorsun? Biz aday olmanı istemiyoruz arkadaş.  Bizim adımıza karar veriyor.  Bizim adımıza aday oluyor.   Uyanık..

‘Herkese eşit mesafedeyim.’ 

Dünyanın merkezinde arkadaş.    Biraz kuzeye ya da güneye kaysan.. Ya da batıya veya doğuya.. Hayır herkese eşit mesafede..  Dersin mübarek eline almış cetveli  ölçmüş.  Herkese eşit mesafede..

  ‘Herkesin ve her kesimin adayı’

 Birilerinin de adayı olmayaydın!

 Mesela;  kötülerin, götürücülerin.  Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin.

 ‘Herkesi kucaklayacağız’..    

Niye herkesi kucaklıyorsun.?

 Aman dikkat.  Özellikle bu vaadi duyarsan. Topuğa kuvvet kaç bunlardan derim.

 Kucaklananların başına bir süre sonra neler geldiğini bilinir. 

 

Ama en komiği nedir bilir misiniz?

Geçen gün gördüm bir adayın tanıtımında.. 

 

‘Ömrünü partiye adadı”

 Ömrünü partiye adamış!

 Bakıyorsun sürekli bir yerlere aday olmuş ve uzun süreli de bir yerlerde seçilip gelmiş ve görev yapmış.  Özetle ömrünü partiye adamış ama hayatını da partinin sırtından sağlamış. Parti bıraksa düşecek. Sokakta kalacak. Mesleği yok, işi yok.   Ömrünü partiye adamışmış.

Ömrünü partiye adayanlar var. Yıllarca hiçbir yere aday olmadan  sade bir üye olup partisi için çalışanlar, koşturanlar..

“Efsane dönüyor!”

Ben öylelerini tanıdım ki, adam on yıl, on beş yıl belediye başkanlığı yapmış, bir gün gelmiş aday gösterilmemiş.  Ondan sonra bir daha ne partinin kapısından girdiği görülmüş, ne de herhangi siyasi bir etkinlikte.  Yer yarılmış ta içine girmiş dersin.  Ya da kanatlanmış göğe uçmuş. 

Ne zamanki bir seçim yaklaşır, bir yalaka gazetenin sayfalarında duyarsın yaşadığını. “Efsane dönüyor!”  başlıklı haberde.    

 Efsaneyi yıllardır ortalıkta gören yok oysa.. Efsane sadece bir yere aday olacağı zaman dönüyor.  Üye kalınca ortalıkta yok. Atıp tutuyordur muhtemelen kendisini aday göstermeyenler hakkında.  Bulunmaz Hint kumaşı ya. 

Efsane dönüyormuş!

Partilerin esas emekçileri ; üyeleri , ilçe yöneticileri, ilçe başkanları, il yöneticileri, il başkanları oluyor. Akçeli işler değil bunlar çünkü.  Bunlardan;  meclis üyesi, belediye başkanı, parti meclisi üyesi, milletvekilliğine aday olan varsa bu zamana kadar bir yere seçilmemiş ise şans tanıyın destekleyin.

Ama  adam ; sürekli meclis üyesi, büyükşehir meclis üyesi, belediye başkanı, parti meclisi üyesi, milletvekili ise; toplum için ne hizmetler yaptığını,  ne çalışmalar yaptığını iyi sorgulayın.   Gerçekten çalışmış mı,  hakkını vermiş mi, yoksa yan gelip yatmış mı..  Hizmet yaparken toplumu mu düşünmüş  yoksa çevresindeki yalakaları ve kendisini mi düşünmüş.   Hakkını vermiş ise  desteğe devam. Yoksa al aşağı edin gitsin..

Bir de sen hep seçen olma, ömrünü adayan sen olma hep. Biraz da hep bir yerlere seçilenler bir adım geri dursunlar, biraz da onlar ömrünü adasın..   Gerçekten ömrünü adamak neymiş görsünlür..