İstanbul üçüncü seçim çevresinde Marmara Denizi kıyısında;  Bakırköy, Avcılar, Küçükçekmece, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Silivri ilçeleri bulunuyor.  Bunların Küçükçekmece hariç diğer beşinde CHP’li belediye iktidar.  Ak Partili olan  Küçükçekmece’nin yoğun nüfusu ise Marmara kıyısından daha çok içerde ikamet ediyor. Halkalı, Kanarya, Sefaköy, Sögütleşme Mahalleleri gibi.  

Marmara Denizi ile sınırı olmayan ilçeler ise şunlar. Arnavutköy, Bağcılar, Bahçelievler, Başakşehir, Çatalca, Esenyurt, Güngören. Bu ilçelerden de  Çatalca dışında hepsi  AK Partili belediye. Yani İstanbul Üçüncü seçim çevresinde Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm ilçeler CHP’li.  Marmara Denizi’ne kıyısı olmayan ilçeler AK Partili.    Bu ilçelerden  Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Silivri’ye son üç dört gündür Hükümet ve AK Parti yönetimi  dikkat çeken büyük bir çıkarma yaptı.  “Ak Parti CHP’nin kalelerine yüklendi ‘ yorumu rahatlıkla yapılabilir.

Bakanlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgede

Hükümetin üç önemli bakanı dün bu ilçelerdeydi.  Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Avcılar’da.  Başbakan Yardımcısı Tugrul Türkeş Büyükçekmece’de. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Silivri’de.   Bir önceki gün Enerji Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi,  Milletvekili Harun Karaca Beylikdüzü’ndeydi.   Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Büyükçekmece Marin Princess Otel’de toplantı yaptı.   Kısa süre önce AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya Büyükçekmece’deydi.  Yine yakın zamanda Ak Parti İstanbul  İl Başkanı Selim Temurci Silivri’de, İBB Başkanı Kadir Topbaş ise Büyükçekmece’deydi.   Ve bugün.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Büyükçekmece ve Beylikdüzü’nde olacak.  AK Parti ilçe teşkilatlarından yapılan duyuruya göre Erdoğan önce saat 14.00’da Beylikdüzü’nde Fatih Sultan Mehmet Camii önünde halkla buluşacak,  daha sonra saat 16.00’da da Büyükçekmece Kaymakamlık önünde halka hitap edecek. Üç dört-gün içinde;  Bakanlarla, vekillerle, partinin üst düzey yöneticileriyle ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu dört ilçeye program düzenlemek oldukça dikkat çekici oldu.

Ak Parti niye yüklendi                                                                                                      

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan son referandum değerlendirme toplantılarının birinde Erdoğan ‘İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlere önem verilmesini’ istemişti.  Referandum ile gelen kamuoyu araştırma sonuçları tatminkar gözükmüyor olmalıydı.  Özellikle büyükşehirlerde sıkıntı olduğu kamuoyuna bile yansıyordu.  Kimi araştırma sonuçlarına göre; Ak Parti kurulduğundan bu yana girdiği seçimlerde İstanbul’da ilk kez rakipleri karşısında geriye düşüyordu ki bu ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ sonucuna göre referandumu kaybetmek demek olabiliyordu.  Öyleydi. Bu zamana kadar İstanbul’u kazanan genellikle hep Türkiye’de de birinci oluyordu.  Ama bu kez İstanbul sıkıntılı gözüküyordu. Bu dört ilçede daha bir hafta öncesine kadar  Hayır kampanyası sokakta, caddede, mahallede büyük bir üstünlük kurmuş gözüküyordu. Psikolojik üstünlük her açıdan hayır tarafındaydı.  Evet anlatılmakta zorluk çekiyordu. Güçlü devlet, millet  sloganları pek etkili olmuyordu halk üzerinde.

Hayır cephesi etkili ve akılcı çalışıyor   

CHP İlçe Teşkilatları gecesine gündüzüne katmıştı .  Büyükçekmece İlçe Başkanı Hüseyin Gökbulak, Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, Çatalca İlçe Başkanı Halil Gök nerdeyse uyku uyumuyordu.  Gece gündüz yoğun bir çalışma sergiliyorlardı.  Çatalca’da Belediye Başkanı Cem Kara, Silivri’de Belediye Başkanı Özcan Işıklar hemen hemen mahallelerde yapılan bir çok programa katılıyorlardı. Belediye Başkanları; Hasan Akgün, Ekrem İmamoğlu ve Handan Toprak'ın çabaları dikkat çekiyordu.  Meral Akşener hem Büyükçekmece’de hem Avcılar’da iki etkili toplantı yapmıştı. Bu toplantılar MHP kanadını oldukça etkisiz hale getirmişti.  Meral Akşener yanında bir de Üçüncü Bölge MHP Milletvekili Atilla Kaya’nın hayır cephesine geçmesi MHP kanadında olumsuzluğa neden olmuş gibiydi.

AK Parti’de tek etkili Büyükçekmece

 AK Parti’de ise ilçe bazında; Avcılar, Beylikdüzü  sahada etkisizdiler.   Beylikdüzü’nde eski Belediye Başkanı Vehbi Orakçı’nın başkanlığını yürüttüğü AREV Vakfı bile ilçe teşkilatından daha çok çalışıyor izlenimi veriyordu. Çatalca astığı pankartlar ve ilçe merkezine koyduğu minibüslerle varım demeye çalışıyordu ama.. Ötesi yoktu.  Silivri de Rıfat Kutlu yönetiminin çabası vardı ancak onlarda CHP’lilere yetişmekte zorluk yaşıyordu. İlçelerin içinde Büyükçekmece’de İlker Gürbüz’ün dikkat çeken çalışmaları oluyordu sadece.  Eh tek ilçenin çalışması da ne kadar olacaksa o kadar oluyordu.                                    Bir de bunlara hemen bu ilçelerin yanı başında bulunan ve bölgede etkili olmaya çalışan Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun ‘1923’de koca çınara darbe yaptılar. Cumhuriyet kuruldu’  gibi son derece sıkıntılı açıklaması ile sıkışan Ak Partililer, çözümü böylesine yoğun ve etkili bir çıkarma yapma da görmüş bulunuyor gibiler.

Mağduriyet konumu hayır cephesine geçti

Peki bu yüklenme AK Parti’ye istediği psikolojik üstünlüğü ele geçirme olanağı verir mi?  Biraz moral olur tabi teşkilatlara.   Ama kabul etmek gerekiyor ki, Hayır cephesi ilk defa bir seçim kampanyasını çok akılcı yürütüyor.  Her seçimde bir nebze mağdur konumunda olan Ak Parti bu mağduriyet konumunu tamamen kaybetmiş görülüyor   Ve hala 'Evet'i" anlatmakta zorlanıyorlar.  Evet yerine 'Güçlü devlet-millet" diyerek topu başka sahaya çekmek istiyorlar. 15 yıldır iktidar olan bir partinin 'Millet iktidar' olacak demesi şaşkınlık yaratıyor bir çok insanda. ‘Bütçe yapacak, gerektiğinde parlamentoyu fesh edecek’ yetkili bir insanın parlamento denetiminde olacağını anlatmak pek inandırıcı gelmiyor.  Referandum süreci başlarken yaptığımız ‘Ak Parti kurulduğundan bu yana ilk defa sahada zorlanacağı’ bir seçime giriyor demiştik.  Yoğun bir çalışma var ama  o zorluk hala sürüyor.             Artık son yirmi güne girmiş bulunuyoruz.  Son karar milletin olacak.  Toplumumuza yakışır nitelik ve olgunlukta; demokratik, sağlıklı, barış içinde, tarafların seçinden sonra da yan yana yaşayacağını düşünerek güzel huzurlu bir seçim diliyoruz.  Uzaktan kumandalı, sıkıntı yaratan bazı  girişimler olsa da Türkiye demokratik ve huzurlu bir seçimin nasıl yapılacağını dünyaya gösterecektir.