Bir düşünmek gerek!..
Bir şey iyi gitmiyorsa niye gitmiyor?
Nerede bir yanlışlık var?
Neden böyle oluyor?
Görülemeyen, atlanan, fark edilemeyen ne oluyor da bugün, insanlar heyecanını kaybetmişler?
İnsanlar çok büyük beklenti içine sokuldu elbette!..
Gelin görün ki bu büyük beklenti karşılanamayınca da sükutu hayale uğranır oldu.
Her şeyin sonu geliyor olduğu gibi beklentinin de sanırım sonu geldi.
*
Çünkü milletin hayalleri tüketildi,
Cesareti kırıldı,
Söylevler tencereyi dolduramıyor,
Tencerenin altını kaynatamıyor ,
Hayallere ulaştıramıyor söylevler...
Ne var ki o söylevleri sadece;
Yapan,
Anlatan,
Konuşan, kendini inandırırken, karşısındakiler de inansın istiyor.
"Beni alkışlasınlar,
Benim için sloganlar atsınlar" istiyor ya, her zaman da insanın istediği gibi olmuyor işte.
*
Bugün, AKP'nin yönettiği ve MHP'nin AÇIK destek verdiği Türkiye'de;
AKPLİSİ de yaşıyor,
CHP'İSİ de yaşıyor,
MHPLİSİ,
İYİ Partilisi,
SAADET Partilisi,
HDPLİSİ,
Bu ülkede ne kadar insan varsa, hangi partiden olursa olsun, partilisi-partisizi tekmili birden, AKP'nin ülkeyi getirdiği bu durumdan mustarip.
Bütün ülke:
Sanayicisi,
Tüccarı,
Esnafı,
Serbest meslek erbabı,
Öğrencisi,
Kadını,
Erkeği,
Sanatçısı,
Zanaatçısı,
Akla gelen gelmeyen, içinde AKPLİSİ de olmak üzere, her meslek erbabı, memleketin halinden memnun değilken, bir tek AKP üst yönetimi hâlâ umut vaat ediyor ya, nasıl oluyor anlamıyorum!
*
Demem şu ki; AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, canlı bağlantı ile katıldığı, Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop'ta yapılan 7. Olağan il kongrelerinde partililere sitem etmiş.
"Salonda çok heyecan görmüyorum." demiş.
"Eskiden Gümüşhane'nin, Burdur'un salonları sürekli olarak alkışlarla inlerdi." demiş.
"Evlatlarımıza güçlü Türkiye bırakacağız." demiş.
*
Demiş demesine ya, alkış gelmemiş.
Daha doğrusu, bir zamanlar peşinden koşan kitleler, eski heyecanlarını kaybetmiş olmalılar.
*
Demek ki Sayın Erdoğan yaşlanıyor.
Demek ki o enerjiyi artık veremiyor,
Demek ki o insanların beklentilerini karşılayamıyor.
Görünen o.
*
Bu olmayan heyecandan,
Salonları inletemeyen alkışlardan, böyle bir sonuç ortaya çıkıyor.
*
Yoksa Sayın Genel Başkan'a:
"Siz ne yaparsanız yapın bu kitle her zaman size sahip çıkar!" mı diyorlar acaba?
*
Eğer öyle diyorlarsa; gidişatın olumsuzluğundan millet mustarip olurken, milletin derdine derman olduklarını söyleyenler, yaşanan bunca sıkıntıyı nasıl göremiyorlar, anlamakta zorluk çekiyorum.
*
Ayrıca dün alkışlayanlar, bugün alkışlamıyorlarsa, "Neden alkışlamıyorsunuz?" diye karşı tarafa değil; "Neden alkışlanmıyorum" diye kendine ve kurmaylara sorulması gerekmez mi?
