Bu farkındalığın talibi deliliktir ancak, her dilin müşterisi duyan bir kulaktır ancak, dinlersek duyarız, dememiş midir Küçük Asya’nın büyük piri Mevlâna.
Dinleyin o zaman:
Haklısınız, kimine kötülük ikmal olunmuş, kiminden iyilik ihmal edilmiş. Ne fark eder. Düşünmek suç ve yük, iyimserlik iyiden iyiye sersemlik sayılır olmuşsa eğer!
*
Haklısınız, düşünmüyorlar! akletmek zor ve çileli, yargılamak ise basit, emeksiz ve güce dayalı hasılı. Yaslayın kendinizi egemen görüşlerden birine, sonra doğrayın doğrayabildiğinizi kibrinizin büyüklüğünce.
*
Doğru, hiç düşünmüyorlar, dünya suç üretiyor, dünyaya gelenler kendinden öncekilerin üretimini katlayarak büyütüyorlar. Haklısınız şek şüphe yok; kötülük ezberlenir sonra yüzyıllarca tekraralanır, umut ise üretilir gerçekleşmezse hırpalanırda hırpalanır. İyilik ki, o başka; ne ezberlenir ne üretilir, sadece düşünerek yaratılır.
*
Size nasıl haksızsınız diyeyim. Haklısınız, haklısınız.!
*
Oysa bir zamanlar aşka inanırdı şu dünyada bütün iyimser olanlar. Divaneydi onlar, yükümlüydüler. Aşka sürgün, aşka hükümlüydüler. Göğ karardığında asma sürgünü gibi başlarını yağmura kaldırırdılar, oysa üzerlerine dolu yağdı o güzelim insanların, çünkü bu bir tufandı…tufandı ve başları gözleri kan revan içinde kaldı.
*
Hakkınız var, aşk dediğin ağır nesneydi. Her ruhun tanıyacağı, her yüreğin taşıyacağı ve her kalemin yazacağı şeylerden değildi. Haklısınız hem dibine kadar…insanlar kalıbıyla değil kalbiyle anılmalıydı. Kalp dediğin kuvvetliyse taşır, aşk dediğin kıymetliyse taşınır çünkü. Kadir kıymet bilmeyen kafa yormasın böyle şeylere.
*
Bizim sözümüz eğer kaldıysa hakiki divaneleredir. Korkan yol verir, agâh olan yer verir onlara. Biz delileri överiz, gönlümüzün en müstesna yerine koyarız. Zira irfanın son basamağıdır divanelik, sektirmeden anlarız.
*
Düşünmek suç ve yük, iyimserlik iyiden iyiye sersemlik sayılır olmuşsa eğer…ve kötülük ikmal olunmuş, iyilik ihmal edilmişse…o halde biz deliliğe talibiz. Siz sınanmadığınız sevapların sahibi olmak niyetindesiniz, biz sınandığımız günahların müminiyiz! Çok canımızı yaktınız ama gene başımızı göğe kaldıracağız. Gene. Dolu yağarsa eğer, çıplak, yalın ve dimdik ayakta duracağız. Bir deli gibi! İstemeyiz katiyen, gayrı bize ev olmayın…
*
ibrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
-
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhîm
güneşi evime sokan kim
-
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm
gönlümü put sanıp da kıran kim
-
Metin: İbrahim Çeşmecioğlu
Şiir: Asaf Halet ÇELEBİ
Fotoğraf: Ömer Faruk Küçükkaya