Sevgili hemşerim Hüseyin Demir ile maalesef yüz yüze bir tanışıklığım olmadı. Ancak kendisini okuduğum kitaplarından tanıdım. Türkçe’ye hâkimliği ve bunu yerinde ve güzel kullanması onunla en azından telefon aracılığı ile tanışmak istedim ve bu vesile ile birkaç kere görüştüm. Aramızda güzel bir iletişim oldu. Bundan sonra görüşmeler devam etti.

2024 Aralık ayında ki bir görüşmemizde bir kitap projesinden bahsetti. Oldukça ilginçti. Ancak gerçekleşmesi olası mıydı emin değildim.

Hüseyin dostum kendinden ve projesinden çok emindi.

Kitap deyince Hüseyin’in bütün çeşmelerimden suların aktığını iyi bildiğim için ben de katkı vereceğimi bildirdim.

Hekimhan (köyleriyle birlikte) nüfusuna kayıtlı yazarlarla, içinden Hekimhan şarkıları geçen öyküler yazıp kitap yapmaya karar verdiğimizi ilan ettik. Hüseyin’in toparlayıcılığında oluşan bir kurul 10 maddelik “Katılım koşulları” başlığı altında bir metin hazırladılar. Kimseye ayrıcalıklı davranmadan tarafsızca bu metne sadık kalacaklarını ve yazarlardan da kalmalarını istediler.

Sonra bu imeceye katılacak yol arkadaşları aramaya başladılar. Ulaşabilecekleri herkesi aradılar.

İlgi müthiş güzeldi. Her arayan peşinden birilerini daha sürüklüyordu. Çoğalıyorduk… Tabi arada bizi ya da katılım koşullarını beğenmeyip ayrılanlarda ( bazen de kızarak) olmuyor değildi.

Beş kişiden oluşan bir editör ekibi kurup gelecek öyküleri beklemeye başladılar. İlk öyküler mail kutularına düşmeye başlayınca onlarla birlikte bizlerde bayramlık çocuklar gibi seviniyorduk.

Gelen her öyküyü(!) öykü dosyalarının içlerine özenle yerleştirdiler. Beş ayrı gözle okuyup, beş ayrı yorumla kitabımıza katıp-katmamayı tartıştılar. Bazılarını geri iade edip, düzeltme istediler, bazılarına üzülerek ‘ret etmek’ zorunda olduklarını belirttiler.

Bazı öyküler bizi alıp yıllar öncesine götürdü, bazı öyküler hüzne boğup, ‘bu kadarı da fazla" dedirtip gözyaşlarına boğdu.

Hikâyeler yabani otlar gibi peş peşe yeşeriyordu. Geriye sadece onları toplamak kalıyordu. Taşranın hikâyesi bu sefer; taşrada başlıyor yine taşrada bitiyordu.

Küçük Arnavut taşlı yolları, pencerelerinden sarkan çiçekli perdeleri, tokmaklı kapıları, kerpiç evleri; kapı önlerinde güneşlenen ihtiyarları, basık tavanlı, yorgun kepenkli küçük dükkânları, aşkı–sevdayı, yokluğu-yoksulluğu en arabesk halleriyle yazıp gönderiyordu yazar arkadaşlar.

Bahar en çok hayal kuranlara gelirmiş, gelen her mektup(mail) baharın müjdecisiydi bizler için.

Hiçbir zaman mükemmelin peşine düşülmedi. Yeteri kadar iyi oldu denildiğinde ‘tamam’ deyip karşı tarafa geçti öyküler.

Amatör bir yürekle profesyonel bir öyküler kitabı oluşuyordu. Her bir öykü başlığı; binlerce hatta on binlerce Hekimhan’lının hikâyesi niteliğindeydi.

Sekiz ay gibi kısa bir sürede 22 yazarlı(üç tane de konuk yazar) 36 öyküden oluşan 296 sayfalık kitabımızı geçmişin naifliği ve Hekimhan’ın kültürel dokusunun sıcaklığıyla harmanlayıp okurlarla buluşturduk.

Yenice Kitap’tan çıkan “Hekimhan Medya” ve “Yenice Kitap” iş birliğiyle hazırlanan ve Yayın Yönetmenliğini sevgili dostum Hüseyin Demir’in üstlendiği kitabımız, Hekimhan’ın sıradan gibi görünen ama aslında her biri yaşamın özünü barındıran insanlarını, geleneklerini ve gündelik hayatın küçük ama derin izlerini aktarıyordu.

Kahramanların bazıları tanıdık, bazıları ise neredeyse mitolojik figürler gibi, ama hepsi samimi ve içtendi. İlçenin geçmişine dair kültürel bir arşiv niteliği taşıyordu. Her yazar, kendi bakış açısıyla Hekimhan’ın insanlarını, geleneklerini, değerlerini ve gündelik hayatın derin izlerini öykü formunda okuyucuya aktarıyordu.

Öykülerde yazarlar, hem bireysel hem de toplumsal belleğe sahip çıkıyordu. Nostaljiye kapı aralanırken, aynı zamanda modern zamana dair eleştirel bir bakış da getiriyorlardı.

Bu imece kitaba katkı sunan yol arkadaşlarımı da burada hatırla(t)mak, bu güzelliği birlikte yaratmış olmanın gururunu ve sevincini paylaşmak adına tüm arkadaşlarımı isimleriyle anıp onlara teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

“Ahmet Doyduk, Ali Altıkulaç, Ali Rıza Özer, Avni Metin, Dr. Ayfer Kara, Erdoğan Aslan, Fatoş Karaoğlu, Dr. Galip Kırıcı, Güler Özçelik, Güngör Bebek, Hıdır Karademir, Hüseyin Çelik, Hüseyin Demir, Mesut Özgül, Muhammet Şaşırmaz, Nuray Yıldırım, Selçuk Coşkun, Soner Mutlu, Veli Doğan, Veysel Budak, Yüksel Öztürk, Zeynep Gedik ve üç konuk yazarımız: Fatma Duman Amaç, Ethem Ünver. Mustafa Keçeli.”

En başta bu kitabın toparlayıcı kişisi Hüseyin Demir’e olmak üzere değerli editör arkadaşalar (gerçekten sahne gerisinde çok emek verdiler) ve tüm yazar arkadaşlarımıza, yazmak istetip de sağlık nedeniyle zaman yaratamayan arkadaşlara, destek olup bizi motive edip cesaretlendiren tüm dostlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.

Son sözü kitabımızdan bir paragraf ekleyerek bitireyim.

“Biz birbirimizi tamamlayarak yürüttük bu çalışmayı, şimdi ilçenin bütün ışıklı sokakları size teslim… Yarım kalmış bütün güzel rüyaların tamamlanması dileğiyle, iyi okumalar!”

Yenice Kitap/Ağustos 2025/ 298 sayfa

İletişim: yenicekiap.com.tr

Tel: 0532 5543930