Bir kan akmadağı kaldı!

Silivri’de Kent Konseyi seçimleri sonrası başlayan suçlama, savunma, atışma hız kesmeden sürüyor. Yapılan Kent Konseyi seçimlerini Nursel Erel’in kazanmasının ardından seçimleri kaybeden Yılmaz Kandemir’in , eski Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı,  DivaN Başkanı Elif Yılmazer’i  kastederek yaptığı suçlamalara,  taraflardan yanıtlar geldi. Tarafların sosyal medyada yaptığı açıklamalara çok sayıda da yorum yapıldı. İthamlar ve tartışmalar insana 'Ne kent konseyi imiş. Bir kan akmadığı kaldı' dedirtti. 

Kandemir’den sorular

Silivri Belediyesi eski Başkan Yardımcılarından Yılmaz Kandemir yaptığı açıklamada, isim vermeden eski Belediye Başkan Özcan Işıklar’a yönelik bazı ithamlarda bulunduktan sonra, Divan Başkanı Elif Yılmazer, Kent Konseyi eski Başkanı Kamil Bilici ile bağlantılı  aşağıdaki soruları sordu.

-2019 da Belediye Başkanı tarafından atanan Kendini Kent Konseyi Başkanı zanneden Kamil efendi 322 olan delegeyi 120’ye neden düşürdü?

-CHP’li olupta 31 Mart’ta Balcıoğlu’na ody vermeyen, malum kişinin adamları?+ (Kamil Bilici?) Volkanın adamları?:55 (kent konseyi)

-CHP Belediye Meclis Üyesi, Divan Katibi Elif Yılmazer (Karabiber) oy pusula verirken neden? Sarı’ya Sarı’ya diyordu?

Balcıoğlu: Birlikte karar alıp birlikte yöneteceğiz Balcıoğlu: Birlikte karar alıp birlikte yöneteceğiz

-Kamil’in belirlediği Divan heyeti neden başkan adaylarına konuşma sırası için kura çektirmedi. Nursel Erel’e son hakkını verdi?

Elif Yılmazer: Hayal ürünü kurgular

Kent Konseyi seçimlerinde Divan Başkanlığını yürüten CHP’li Elif Yılmazer ise Kandemir’e yönelik şu açıklamayı yaptı. “Kent Konseyi Genel Kurulunda seçilemeyen bir Aday hakkımda aslı astarı olmayan bir şeyler karalamış sosyal medyada. Ben üç dönemdir Cumhuriyet Halk Partisini temsilen Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeliği yaptım. İki dönemdir de başkan yardımcılığı görevini yerine getirmeye çalıştım. Kent Konseyleri kentin tüm Kamu Kuruluşları, Oda Başkanlıkları, STK'ları Siyasi partiler ve İlçede bulunan Derneklerin temsilcilerinden tüm Kent paydaşlarından oluşan bir yapı. Görev sürem boyunca Kent Konseyi felsefesine aykırı hiç bir harekette, hiçbir siyasi tasarrufta ve etik dışı davranışta bulunmadım bunu üç dönem görev yaptığım arkadaşlarım da bilirler. Bizler Kent Konseyi'nin siyaset yeri olmadığının bilincinde olan insanlarız. Siyasi kimliğime gelince o tarafta da her zaman siyasi etiğe, siyasi ahlaka uygun davranmayı kendime görev edindim. Kısacası sizin hayatınız boyunca yaptığınız dedikodu ve çamur siyasetiden her zaman nefret ettim. Dün Genel Kurala katılan Siyasiler de dahil olmak üzere tüm oy kullanan arkadaşlara çağrımdır lütfen çıkıp söyleyin kimi yönlendirmişim açıklasınlar.

İnsanları (Yalan) yanlış, gerçeklik payı olmayan kurgularınızla karalayacağınıza İçinize dönüpte kendinizi sorgulayın (neden) olmadı diye, o zaman belki anlarsınız neden olmadığını.

Ayrıca (Yılmazer) ve (Karabiber) ailelerini anarken bir duruşunuzun olması gerektiğini düşünüyorum.

Sizleri hayal ürünü olan bu kurgulara cevap vererek meşgul ettiğim için de üzgünüm. Saygılarımla.”

Süheyl Kırkıcı: Duymadım görmedim

Öte yandan açıklamalara bir çok kişi yorum yaparken,  seçimleri izlediğini belirten, Cemevi Başkanı ve eski Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı. Kandemir’in Yılmazer’e ilişkin ithamlarına “ Böyle bir şey yaşanmadı ve duymadım görmedim. Olsaydı en büyük tepkiyi gösterirdim. Hiç kimse kirli siyasete, ilişkilere cesaret verici ithamlara girmesin. Lütfen temiz bir şeyler kalması için daha fazla sorumluluğa yönelelim. Elif hanımdan böyle bir şey beklenemez. “yorumunu yaparak tartışmaya katılanlar arasında yer aldı.

Özcan Işıklar: İnsan susarak çok şey söyler

Silivri eski Belediye Başkanı Özcan Işıklar’da yapılan açıklamalar, yorumlar sonunda bir kaç söylemek zorunda kaldığını belirterek şunları paylaştı.

“Bir kaç gündür hiçbir ilişkim dahlim olmayan konularla ilişkilendirilip şahsıma hakaret ediliyor. Bir çok arkadaşım özellikle arayıp kesinlik le muhattap dahi almamak konusunda defalarca ve ısrarla uyardılar.Takdir edilirki herkesin bir sabır sınırı var ve İhkak-ı Hak hem suçtur hemde insan olana yakışmıyor.Tüm yaşamı burada toplumun önünde geçmiş biri olarak aldığım ve yaşadığım sorumlulukların gereği olarak İnsan konuşurken bir şey söyleyemeyebiliyor ama susarak çok şey söyleyebiliyor bu da örnek olsun”

Editör: Haber Merkezi