Bir kaset dönemi başladı ki ne başladı. Kimi yalan diyor inanmıyorlar kasetçiye. Kimiyse pür dikkat kesilip adeta içeriğine odaklanıyor kasetlerin. Anlaşılan daha çok yazılıp konuşulacak bu kasetler ve içerikleri.

Ancak iktidar sus pus durumda görmezden duymazdan geliyor. Meşhur , o ‘’ İt ürür kervan yürür ‘’ Atasözünde olduğu gibi pas geçiyor. Bu da karşı taktik olmalı diye düşünüyorum.

Onca üzücü ki ülkemizin dış Dünyada uğradığı saygınlık , Devlet ciddiyeti ve prestij anlamında olan kaybı anlatılır gibi değil. Bu durumlara gelinmemeliydi. Kişisel olmaması ve tüm ülkeyi siyasi anlamda deformasyona uğratması tam bir dram ve telafisi hayli zaman alacak gibi.

Zamanlama açısından da çok anlamlı. İçinde bulunulan mevcut ekonomik kriz ve ortaya atılan , iddia edilen leba leb miktarlardaki dolar ve euro’lar bu krizde insanın aklını başından alır cinste. Buna bir de pandemi ve pandeminin yan etkilerini de katarsak ; Sosyal psikolojiyi de sizler tahmin edin. Vatandaş halk ekmek kuyruğuna girip ucuz ve ekonomik fiyattan ekmek peşindeyken, eğer doğruysa;  birileri de on’larca milyon euro - dolar pazarlığındalar.

Bu iddialar yenir yutur gibi değil. İşin garibi havada asılı kalıyor ortaya atılan tezler. Çünkü yargı ve savcılar harekete bile geçmiyorlar. Sanki kış uykusundalarmış gibi son derece kayıtsız kalıyorlar.

Haklarında iddalar olanlar U virajı alıp zaman kazanmaya çalışıyorlar.

İster istemez akla damat Berat’ın o , “At izi it izine karıştı Allah sonumuzu hayr eylesin” sözü geliyor.

..Mevla neylerse güzel eyler.. sözüyle bitiriyorum.

Bir gün mutlaka ama mutlaka güneş doğar ve karanlıkta kalan tüm olaylar aydınlanıp soru işareti olmaktan çıkar diye düşünüyorum.