İktidar, açını doyuramıyor!

İşsizine iş bulamıyor!

Açlık, işsizlik, geçim sıkıntısı halka halka yayılıyor!

İşten atıldıkları gün yeniden iş kuyruğuna giren işsizler, "Ha kuyrukta ölmüşüz, ha virüsten; ne fark eder" diye dert yanıyor!

*

Sadece çalışanlar ve çalışıyorken işsiz kalanlar sıkıntılı değil, iş sahibi olanlar da "Korona" yüzünden kepenk kapattıkları için çok zor durumdalar!

Emekliler ise zaten perişan hâldeler!

Su, elektrik, doğalgaz, kira ve kredi borcu herkesi kara kara düşündürtüyor!

(Biliyor musunuz? Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan 82 milyonluk Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Korona nedeniyle elektrik, su bedava.)

*

Bu arada, muhalefet belediye başkanları, çaresiz kalan insanların yardımına koşmak için bağış kampanyaları açıyor. Büyük ilgi görüyor.

Bunu gören iktidar da aynı günün akşamı bağış kampanyası açıyor ama, muhalefet belediyelerinin açtıkları hesapları hemen bloke ettiriyor!

Sonra da, "Siz kampanya açamazsınız. Yasal hakkınız yok. Kampanya açmak sadece benim hakkım" diyor.

Yâni, muhalefetin bağış kampanyasını bile önlüyor!

*

Böyle bir ülke gören var mı?!

Yarın iş kuyruklarında "Korona"dan ölenler olursa bunun hesabını kim verecek?

Ben iktidarda olsam, yasal olmasa bile yasal hâle getirip muhalefetin bağış kampanyası açmasına izin verirdim.

Çünkü böyle günler, ayrılık-gayrılık güdülemeyecek günlerdir.

*

Bugünkü iktidar da sözde böyle diyor ama uygulamada muhalefeti yanına bile yaklaştırmıyor!

Hem kel, hem fodul!

Yâni hem gücü yok, hem üstünlük taslıyor!

Korona salgınında bile toplumu kamplaştırmayı tercih ediyor!

İnatla ve ısrarla dayanışmadan kaçıyor!

(İktidarın dayanışma dediği MHP gibi teslim olmak!)

Ama ülkeyi 25 kuruşluk poşet parasına muhtaç ettiğini unutuyor!

Korona da gidecek, bu iktidar da!..

Az kaldı!..