Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa’nın
Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği iş
birliğinde; Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
danışmanlığında hayata geçirdiği Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’nin
ikinci izleme raporu yayımlandı.
Marmara Adası açıklarında deniz tabanına yerleştirilen toplam 280 yapay
resifte yapılan son gözlemlerde 12’si balık olmak üzere toplam 40 farklı tür
kaydedildi. Bu sayı, geçtiğimiz yıl tespit edilen 33 türe kıyasla yüzde 21’lik bir
artışa karşılık geliyor. Bulgular, resiflerin deniz canlıları tarafından giderek
daha fazla yaşam alanı olarak kullanılmaya başlandığını ortaya koyuyor.
Raporda özellikle Eşkina (Sciaena umbra), Mürekkep Balığı (Sepia officinalis-
sübye) ve Karagöz (Diplodus vulgaris) gibi ekonomik öneme sahip türlerin
geçen yıla göre daha fazla resif kümesinde gözlemlenmesi dikkat çekerken;
deniz kestaneleri olan Arbacia lixula ve Paracentrotus lividus ile deniz hıyarı
olan Holothuria forskali türlerinin ilk kez kaydedildiği raporlandı.
Ayrıca Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan ‘Tehdit
Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi’nde ‘kritik derecede tehdit altında’ sınıfında
yer alan Pina Midyesi (Pinna nobilis) ile koruma altında bulunan Maya
Yengeci (Maja squinado) türlerinin bu izleme döneminde de görülmesi,
Marmara Denizi tabanında ekolojik dengenin güçlendiğine işaret ediyor.
Akçansa’nın biyoçeşitliliği desteklemek üzere Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma veGüzelleştirme Derneği iş birliğinde hayata geçirdiği ‘Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’ndeikinci takip dalışı gerçekleştirilerek izleme raporu hazırlandı. Balıkesir Üniversitesi veÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi danışmanlığında, T.C. Tarım ve Orman BakanlığıBalıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü onayı ile gerçekleştirilen proje kapsamında Marmara Denizi tabanına yerleştirilen yapay resif kümelerinin aktif ekosistem alanlarınadönüştüğü, hem ekolojik hem de işlevsellik açısından olumlu gelişmeler gösterdiği kaydedildi. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından hazırlanan rapor resiflerin kısa sürededeniz canlıları tarafından habitat olarak kullanılmaya başlandığını ve tür çeşitliliğinde artışgözlemlendiğini ortaya koydu.
*
Yeni türler gözlemlendi
Raporda, 2024 yılına kıyasla 2025 yılında tür sayısında yüzde 21 artış gerçekleştiği ve resiflerin 40 deniz canlısına yaşam alanı sunduğu belirlendi.
Deniz dibindeki ekolojik bölgelerde yaşayan ve raporda ilk kez kaydedilen deniz kestaneleri Arbacia lixula ve Paracentrotus lividus ile Holothuria forskali (deniz hıyarı) gibi türler, denizaltında doğal süreçlerle oluşan sedimentlerin havalandırması ve makroalg (deniz yosunu)gelişiminin dengelenmesi yoluyla ekosistem işlevselliğine katkı sağlıyor.
Yapay resiflerde ilk kez kaydedilen Mugil cephalus (kefal), Raja clavata ve Sepia officinalistürleri de resiflerin ekolojik kapasitesinin genişlediğini gösteriyor. Benzer şekilde Eşkina(Sciaena umbra), Mürekkep Balığı (Sepia officinalis-sübye) ve Karagöz (Diplodus vulgaris)türlerinin birçok resif kümesinde düzenli olarak gözlemlenmesi, bu türlerin dağılımalanlarının genişlediğini gösteriyor. Koruma öncelikli Pinna nobilis (Pina midyesi) ve Majasquinado (Maya yengeci) türlerinin yeniden tespiti de olumlu bir gösterge olarak kayıtlara geçti.

Yapay resifler deniz ekosistemine uyum sağladı
Çalışma alanında yapılan gözlemler, resiflerin konumlandırıldığı bölgelerin, canlıların yapı vebiçimini inceleyen bilim dalı olan morfoloji açısından ve fiziksel koşullar bakımından uygun olduğunu ve yerleşim sonrası zeminde gömülme ya da stabilite kaybı gibi olumsuzdurumların gözlenmediğini ortaya koydu. Bununla birlikte resif kümelerinin olduğu alanlardagenel olarak katı atık birikimine rastlanmaması, bölgenin temiz kalmaya devam ettiğinin birişareti oldu.
Raporda ayrıca, farklı ekolojik gruplara ait türlerin artışının yapay resiflerin zaman içinde
çeşitli tür toplulukları tarafından daha yoğun biçimde kullanılmaya başlandığını ortaya
koyuyor. Bu bulgu, resiflerin yalnızca yeni yaşam alanları oluşturmakla kalmayıp, deniz
ekosisteminin bir parçası haline geldiğine; biyoçeşitliliğin desteklenmesi ve deniz canlılarınınyaşam döngülerinin sürdürülmesi açısından uzun vadeli katkı sağladığına işaret ediyor.
Resiflerde gözlenen Annelida, Cnidaria, Tunicata ve Porifera gruplarının, yapılar üzerinde hızlıbiyolojik kolonizasyonun (belli bir habitatta yayılma ve gelişme) gerçekleştiği ve dalış turizmiaçısından görsel çeşitlilik sunduğu da raporda belirtiliyor. Uzun vadede bu uygulamalarınsürdürülebilir küçük ölçekli balıkçılığa dolaylı katkı sağlayabileceği ve bölgesel ekosistemingüçlenmesine destek olacağı değerlendiriliyor.
“Hem ekosisteme hem de geleceğe sürdürülebilir katkı sağlamak istiyoruz”
Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
““Türkiye’nin en yüksek paydaş değerine sahip sürdürülebilir yapı malzemeleri şirketi olma”
vizyonumuz doğrultusunda çevreye doğrudan katkı sunan projeler hayata geçirmeyi
önemsiyoruz. Yapay Resif projemiz ile deniz ekosistemini güçlendirmeyi, biyoçeşitliliği
desteklemeyi ve deniz canlıları için korunaklı yaşam alanları oluşturmayı amaçladık. Bu yılikincisini TÜDAV iş birliğinde hazırladığımız izleme raporumuzun sonucunda tür çeşitliliğininyüzde 20’ler oranında artmasından mutluluk duyduk. Akçansa olarak, bilimsel veriye dayalı,somut fayda üreten ve uzun vadeli izleme süreçleriyle desteklenen yapay resif projemizlesürdürülebilir geleceğe katkı sağlamaya devam edeceğiz”.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise şöyle konuştu “Geçen
yıla göre Eşkina, karagöz gibi ekonomik öneme sahip balıkların daha fazla yapay resif
kümelerinde gözükmesi oldukça değerli. Diğer yandan deniz kestanesi ve deniz hıyarı gibitürlerin de ilk defa görülmesi oldukça kaydadeğer. Resiflerdeki gelişmelerin incelenmesinin,biyoçeşitliliğe yaptıkları katkıların ortaya konmasının önemli olduğunu düşünüyorum”.
Proje Girişim Grubu Lideri Hüseyin Semerci konuya ilişkin şunları söyledi; “Yapay
resiflerimizde canlılığın her geçen gün daha da geliştiğini, daha iyiye gittiğini görmekten, tür
sayısındaki artıştan mutluluk duyduk. Özellikle ilk kez kaydedilen türlerle birlikte koruma
altında bulunan canlıların resiflerde varlıklarını sürdürmesi önemli. Marmara Adaları YapayResif projemiz ile deniz altındaki canlı popülasyonunu desteklemeye devam edeceğiz”.




