Erhan KIZILYAR

Dilek İmamoğlu öncülüğünde oluşturulan Aile Dayanışma Ağı toplantısında konuşan Prof.Dr.Ahmet Özer " iki şeyden tasarruf edilemez. Biri özgürlüktür, biri de sağlık. Özgürlükten tasarruf esareti getirir. Sağlıktan tasarruf ise ölümü getirir. Dolayısıyla özgürlükten mahrum kalmak , yarı ölüm demektir. O halde biz, bütün hayatımız boyunca özgürlük için, adalet için, eşitlik için mücadele edeceğiz^"dedi. Başkan Özer bir çağrı da yaparak, "Artık bu gerginlik, bu kutuplaşma sona ersin, başkanlarımız dışarı çıksın, tutuksuz yargılansın.” talebinde bulundu. Özer'in Aile Dayanışma Ağı toplantısı ile ilgili açıklaması şöyle:

Benim 3 Ailem var
Bugün tutuklu ailelerince siyaset üstü bir zeminde Sn. Dilek Kaya İmamoğlu öncülüğünde oluşturulan Aile Dayanışma Ağı’nın 13. toplantısına katıldım…

“Değerli dostlar; benim üç tane ailem var. Birinci ailem; hepinizin ailelerinde olduğu gibi kan bağımın olduğu aile. İkinci ailem; gönül bağımın olduğu aile. Yani sizlersiniz ikinci ailem. Üçüncü aile de bizi topyekûn saracak olan halkımızdır, ülkemizdir.

Özgürlük ve sağlıktan tasarruf edilemez

İBB Davası 9 Mart 2026'da görülecek
İBB Davası 9 Mart 2026'da görülecek
İçeriği Görüntüle

Kıymetli kardeşlerim; özgürlük, hava gibidir. Olduğu zaman insan farkına varmaz. Ama insan havasız iki dakika kaldığında nefessiz kalır, havanın ne kadar kıymetli olduğunun farkına varır. Özgürlük de öyledir. Özgürken özgürlüğün farkında olmazsınız. Ama özgürlüğünüz elinizden alındığında, o zaman özgürlüğün ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlarsınız.

Benim de 375 gün özgürlüğüm elimden alındı. Lakin bilmelisiniz ki iki şeyden tasarruf edilemez. Biri özgürlüktür, biri de sağlık. Özgürlükten tasarruf esareti getirir. Sağlıktan tasarruf ise ölümü getirir. Dolayısıyla özgürlükten mahrum kalmak , yarı ölüm demektir. O halde biz, bütün hayatımız boyunca özgürlük için, adalet için, eşitlik için mücadele edeceğiz.

Başkanlar tutuksuz yargılansın

Bir barış sürecinin içinden geçiyoruz. Hepimiz barıştan yanayız. Hepimiz barışı, demokrasiyi istiyoruz. Anayasamız, ‘Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir’ diyor. Hepimiz bunun ihya olmasını istiyoruz. Ama şimdi soruyorum: Toplumun yarısını dışlayarak barışı nasıl getireceğiz?

Buradan bir çağrı yapıyorum. Artık bu gerginlik, bu kutuplaşma sona ersin, başkanlarımız dışarı çıksın, tutuksuz yargılansın.”