Erhan KIZILYAR
Beylikdüzü Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı, son operasyanda başkanların gözaltına alınış biçimine ve bir bayram sabahı Çalık’ın İzmir’e nakline tepki göstedi. Orakçı, “İnsanların yargılamanın yolu yordamı bellidir. Çirkin görüntülerle insanlar hapse atıldı. Adaletten ve vicdandan sapmadan hukuku işletmek lazım.” dedi.
Orakçı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:
Mübarek kurban bayramını, akraba, eş dost, komşu ve ahbaplarımızla güzellikleri paylaşarak dolu dolu yaşamaya gayret ediyoruz.
Ancak ülkemizde ve yeryüzünde bu duyguları yaşayamayan yüz binler, hatta yüz milyonlar da var.
Aynı mahallede oturduğumuz komşumuz, kardeşimiz Zehra Çalık hanımefendiyle bayramlaştığımda yüreğimin burkulduğunu hissettim ve gözlerim doldu.
Eşi Mehmet Murat Çalık Bey ile 1990'lardan beri tanışırız. Beylikdüzü belediye başkanlığı yaptığım dönemde sayın Çalık şehir plancımızdı ve birlikte çalıştık. Ardından kendisi Belediye Başkan Yardımcısı oldu ve 2019'da da Beylikdüzü belediye başkanı seçildi. Son 2024 seçimde de Belediye başkanlığı yarışında rakiptik. Halkımızın tercihi kendisinin lehine oldu ve seçimi ciddi bir oy farkıyla kazandı.
Ardından kendisi ve birçok Belediye Başkanı gece baskınlarıyla operasyonlara maruz kaldı ve hapse atıldılar.
Çirkin görüntülerle nakil
70 yaşını açmış ve yüzbinlerin oyuyla belediye başkanı seçilmiş insanlar, çok çirkin bir görüntü ile sıraya dizilip iki kolunda iki polis manzarası ile hapse atıldılar.
Son olarak sayın Çalık ve birçok tutuklu bayram arefesinde bulundukları cezaevlerinden uzak illere nakledildiler. Aileleri, çocukları, anne babaları, ancak büyük eziyetler çekerek bayramlaşabildiler belki de imkanı olmayanlar bayramlaşamadılar.
Belediye başkanlarının veya kamu personelinin görevi sırasında eksiği, kusuru, kabahati veya suçu da olabilir. Bunları araştırmanın, soruşturmanın, yargılamanın yargılandıktan sonra hüküm giyerse temyiz onayından sonra da infaz etmenin yani hapsetmenin yolu yordamı, sistematiği belli.
Bu yargılama süreçlerini yok sayarak belediye başkanlarını ve kamu yöneticilerini azılı suçlular gibi gece yarısı evinden almak, rencide etmek, ispatlanmamış delillendirilmemiş suçlama, itham veya iftiralarla masumiyet karinesini yok sayarak, yargılanmış ve hüküm giymiş gibi aşağılamak ve hapsetmek doğru ve adil değildir.
Adalete vicdana sığmaz
Bununla da yetinmeyip uzak şehirlere nakletmek hukuka, adalete ve vicdana sığmaz. Ülkemizde son yıllarda maalesef gerçek azılı suçlular yerine farklı saiklerle binlerce masum insanın zulme varan muamelelere maruz kaldığı çıplak bir gerçekliktir. Bu durum ülkemiz adına kocaman bir ayıptır.
Bana da yapıldı
Zamanında benzer zulüm bana da yapıldı. Aklandım alnım açık, başım dik, yine Beylikdüzü'nde eğitimle, Vakıf hizmetleri ile, mesleğim olan mühendislik ve inşaat alanında yurt içinde ve yurt dışında büyük projeler geliştirmekle ve yine siyaset kurumu bünyesinde inandığım değerler manzuemesi ışığında toplumsal fayda üretmeye devam ediyorum.
Bana aileme ve ekibime o kötülüğü yapanları Allah'a havale ettim. O zulmü yapan ve iftiraları atanların tamamı harap oldu, felç oldu, kanser oldu, intihar etti, tarumar oldu, yok olup gittiler veya o yolda emin adımlarla ilerliyorlar.
“Gün gelir Adalet herkese lazım olur’
O yüzden gün gelir "Adalet herkese lazım olur" sözünü kulağa küpe yapıp adaletten ve vicdandan sapmadan hukuku ve adaleti işletmek lazım. Ülkemizde ve şark coğrafyasında yaygın şekilde kabul gören ve Doğu Perinçek'in deyimiyle "hukuk, siyasetin köpeğidir" anlayışını doğrular nitelikteki tutum ve tavırlardan kaçınmak lazım.
"Hukuk ve Adalet Mülkün Temelidir" anlayışını hakim kılmak lazım.
Aksini yapanlar ve yaptıranlar insanlık tarihi boyunca dönem dönem kazanmış gibi görünseler de eninde sonunda kaybetmiştir.
Sayın çalık'la 30 yıla yakındır çok hatıramız oldu. Sevgi ve saygımızı hep koruduk. Siyasi görüşlerimiz ve partilerimiz farklı olsa da mesleki, vicdani ve insana hizmet ortak paydasında buluşabiliyorduk. Rahmetli babamın adını taşıyan Reşat Orakçı cami ve AREV Eğitim ve Hizmet Vakfımızın Hizmet Merkezi açılışında rahmetli babam, eşim sayın Çalık ve dostlarımızla birlikte kurdeleyi kesmiştik. Allah tüm masumları sevenlerine kavuştursun, zalimleri ıslah etsin veya müstehaklarını versin.
