CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında siyasi yasak ve 11 yıl 8 ay hapis istenen dava kapsamında hakim karşısına çıktı. 

 Kılıçdaroğlu, ifadesinde şu ifadelere yer verdi:

''Sayın Yargıç,Konuşmama başlamadan önce iki hususa dikkat çekmek istiyorum.

Birincisi : Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldim.

İkincisi : Maruz bırakıldığım bu hukuksuzluğun öznesi ve sebebi olmadığınızı biliyorum. Söyleyeceklerimin hiçbirisinin şahsınızla bir ilgisi yoktur.

Ancak bilmenizi isterim ki sizinle ortak bir noktada buluştuk. Tarih, bana gerçekleri söyleme görevi verdiği gibi size de bu gerçekleri kayıt altına alma fırsatı sunmuştur.

Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni; Erdoğan'a "Başçalan, Hırsız ve Başhırsız" demiş olmamdır. Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim.

Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, "Rüşvet suçundan" çıkmadım. Ne mutlu ki bana, "yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız" olarak karşınıza çıkmadım

Yüzyıl önce söylenen söz bugünü aydınlatıyor Yüzyıl önce söylenen söz bugünü aydınlatıyor

Ve yine ne mutlu bana ki Sayın Yargıç, karşınıza "Vatana ihanetten" de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, "Hırsıza hırsız " dediğim için çıktım.

Bütün görevlerim süresince çok büyük bütçeler yönettim. 10 binlerce memura amirlik yaptım. Ne beytül malın bir kuruşuna el uzattım, ne de bir kişiye müsaade ettim. Bakınız yolsuzluk ve hırsızlık, ülkenin başına ne işler açıyor. Yaptığı hırsızlık, yolsuzluk nedeniyle mal varlığının hesabını veremeyen yöneticiler, egemen güçler tarafından teslim alınırlar. Ve bu sonuçta o ülke için felaketlerin kapısını aralar.

Erdoğan ailesinin mal varlığı dolayısıyla dönemin ve şimdinin ABD başkanı Trump tarafından tehdit edildiğini ve Erdoğan'ın bu tehdide hemen boyun eğdiğini sadece biz değil bütün dünya biliyor.Egemen güçler tarafından teslim alınan bir devlet başkanı ülkesine hizmet edemez. Bu, tarihin önümüze koyduğu bir başka gerçektir.

İsim vermeden Akşener'i suçladı 

Konuşması sırasında isim vermeden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i de eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak 'Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ediyorum' diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım için hata ettim. Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim."

GÜNAYDIN: HERKESE VERİLEN BİR GÖZDAĞI"

Duruşmanın ardından CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, şu açıklamayı yaptı:

"Kemal Bey, 'Bu bir savunma değildir' diyerek sözlerine başladı. 'Suç işleyenleri ifşa etmek bana düştü' dedi. Milletvekili görevi düşer düşmez ana muhalefet partisinin eski liderine açılan bu dava aslında vekillik görevini üstlenen herkese verilmiş bir gözdağıdır. Sayın Kılıçdaroğlu söylediklerinin arkasında durmuştur. Pek çok farklı partiden temsilciler buradaydı. Demokrasinin yanındayız."

 İmamoğlu: Hiçbir CHP'liyi yalnız bırakmayız 

Bu sözlerin ardından Almanya'da bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajını da ileten Günaydın, açıklamasını şu şekilde tamamladı:

"Duruşma küçük bir mahkeme salonunda yapıldı. Duruşmaların ağır ceza mahkemesi salonuna alınması için girişimlerde bulunuyoruz. Sayın Ekrem İmamoğlu 4 ay önce planlanmış bir program neticesiyle Almanya'da. Kendisiyle konuştum ve 'Bu celsede değilim ama bir sonrakinde olurum. Hiçbir CHP'liyi yalnız bırakmayacağımızı kamuoyu bilsin' dedi."

Özel ve Yavaş ta izledi 

CHP PM üyelerinin duruşmaya katılması, kendi iradelerine bırakıldı. Özgür Özel bu konuda bir telkinde bulunmadı. Duruşmaya Özgür Özel'in yanı sıra ABB Başkanı Mansur Yavaş,  Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Mersin Büyükşehir Belediye başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar ve DEM Parti Milletvekili Mithat Sancar katıldı.

Editör: Haber Merkezi