İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığına bir kez daha seçilen Ekrem İmamoğlu mazbatasını aldı.

Çağlayan Adliyesi’ndeki konferans salonunda düzenlenen mazbata törenine İmamoğlu’na eşi Dilek Kaya İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, milletvekilleri ve CHP’li yöneticiler eşlik etti.

16 milyon bayrama dönüştürdü

Mazbatasını aldıktan sonra; İl Seçim Kurulu’na, ailesine, seçim kampanyasında görev alanlara, partililere ve İstanbullulara teşekkür eden İmamoğlu “16 milyon İstanbullu 31 Mart’ı demokrasi bayramına dönüştürdü. Hep birlikte bunu yaptınız. Demokratik tercihlerini bana oy vererek ya da vermeyerek ya da başka türlü tavırlarla hiç fark etmiyor; çok değerli buluyorum bu süreçteki her türlü tavrı”dedi.

Çaykara:Tüm canlılara sevgiyle bakıyoruz Çaykara:Tüm canlılara sevgiyle bakıyoruz

Her insanımız bu şehirden keyif alacak

İmamoğlu “Yeni dönemde 16 milyon insanı eşit görerek ve halkın parasını halkın çıkarı için kullanarak bu şehrin çocukları, mutlu olabilsinler diye, gençlerimiz gençliklerini doya doya yaşasınlar diye geleceklerini bu şehirde görebilsinler diye çok çalışacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu şehirde kimse kendisini yalnız ve çaresiz hissetmesin diye çok çalışacağız. İstanbul'un meydanları, buluşma yerleri, parkları, sahillerinde her insanımız kardeşliği hissedecek, özgürlüğü, mutluluğu, huzuru ve gerçekten bu şehirden keyif alacak. Daha iyilerini yapacağız. Önümüzdeki 5 yılda şehrimizin dünyadaki konumunu çok daha yüksek seviyelere hep birlikte taşıyacağız” diye konuştu.

Umarım vatandaşla inatlaşmanın fayda vermediğinin farkına varırlar

İlk 5 yıllık dönemde İBB’nin hizmetlerinin engelleyen girişimlere maruz kaldıklarını hatırlatan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yaptı. İmamoğlu şunları söyledi:

“Umuyorum ve diliyorum ki milletimizin seçimleri milletimizin tercihleriyle ortaya koyulan sonuçlar, sağduyu, aynı şekilde Ankara'da merkezi idarede bulunan yöneticilere hükümete ve sayın Cumhurbaşkanına da bir mesaj olur ve bir masada oturmak zorunda olduğumuzun, birlikte düşünmemiz gerektiğimizin, birlikte hareket etmemizin milli bir tavır olduğunu ben burada bütün yöneticilere iletiyorum. İnşallah bu engelleme girişimleri bir daha olmaz. İnşallah buna son verirler. Hükümet ve belediye ilişkilerinde işbirliğine dayalı saygılı ve özenli bir dönemi hep birlikte var ederiz. Temennim budur. Hem İstanbul hem ülkemiz bundan kazanır. Bu büyük bir kazanım olur. İstanbullular 31 Mart'ta bu talebi çok güçlü bir şekilde buradan bu mesajı verdi mi? Bu kadar net. Bu sesin Ankara'dan duyulacağına ve artık yanlış yaptıklarının, vatandaşla inatlaşmanın asla ve asla kendilerine de fayda vermediğinin farkına varırlar. O bakımdan biz önümüzdeki süreçte de göreceksiniz icraat, hizmet ve yatırımla dolu çok yoğun bir dönemi devam ettireceğiz ve göreceksiniz daha çok metro, daha çok altyapı yatırımları, daha çok yeşil alan, daha çok kültür, sanat ve spor yatırımları, daha çok sosyal destek, daha çok tarihi yapıların restorasyonu her alanda rekor düzeyde başardığımız işleri, önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını, mazbatayı aldıktan sonra bir kez daha vadediyorum.”

İstanbul ititfakı daha da büyütülecek

İstanbul İttifakı vurgusu yapan İmamoğlu “2019’dan bu yana kendimi kocaman İstanbul İttifakı’nın ve İstanbul halkının adayı olarak tarifledim. Siyasi partilerin ötesinde bir süreçte doğruluktan, iyilikten ve güzellikten yana milyonların kurduğu büyük bir vicdan ve haysiyet ittifakı olduğunun her yerde altını çizdim. Bunun içerisinde her siyasi görüşten her renkten sesleri barındıran, halkı kapsayan bir süreç. Ama tabii kendi rengini, kendi sesini üretmiş de büyük bir buluşmaya dönüştü bu İstanbul ittifakı. Allah'ın izniyle bunu daha da büyüteceğiz. İstanbul'un özünün ve ruhunun ortaya çıkardığı bu ittifak ülkemize de iyi geliyor. Her yerin ülkemizin o güzel bayrağının kırmızısıyla boyandığı zaman ne kadar güzel bir görüntü oluştu, öyle değil mi?” dedi.

Sandık sizi yanıltmaz

Kim kazanırsa kazansın 39 ilçede kazanmış olan belediye başkanları ile birlikte olacaklarını dile getiren İmamoğlu “Önemli olan vatandaşın tercihine saygı duymaktır. Bu yönüyle ben sandığa inanırım ve sandığa güvenirim. Sandık sonucu sizi yanıltmaz. Ama sandığın bir adaletsizliğe de uğramaması lazım. Bu aşamadan sonra tabii ki bütün ilçe belediye başkanları benim belediye başkan arkadaşım, bütün meclis üyeleri benim değerli meclis üyesi arkadaşlarımdır” dedi.

Van’da yaşanan tam bir garabet

İmamoğlu, DEM Parti’nin seçimi kazandığı Van’da mazbatanın seçimi ikinci tamamlayan AKP adayına verilmesine ve İstanbul’un bazı ilçelerindeki itirazlara tepki gösterdi. İmamoğlu şunları söyledi:

“Şu anda arzu etmediğimiz ve kaygılandığımız birtakım hususlar, birtakım çifte standart kararlar alınıyor. Bunları ilgiyle ve titizlikle takip ediyorum. İstanbul'un bazı ilçelerindeki bir kısım sayımlar yapılıyor ama bazı ilçelerinde aynı biçimde yapılan itirazları reddediliyor. Van'da yaşanan tam bir garabet. Bu konuda demokrasiden, haktan, hukuktan ve adaletten yana olmaktan bu kardeşiniz asla vazgeçmeyecek. Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan dilsiz şeytan olur. Bunu asla unutmayın. Bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz. Allah şahit; hak yemem, hakkımı yedirmem derken rakibim de olsa, hakkı yeniyorsa gidip onun elini ayağa kaldırmayan namerttir. Bu kadar net. Yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı sonuna kadar mücadelenin de bir neferi olacağımı kimse unutmasın. Yani Ekrem İmamoğlu'nun işi; ‘seçim bitti, işim bitti’ değil. Benim işim yeni başlıyor.”

‘Derhal arkadaşımızın mazbatısını verin”

 “Bir hatırlatma daha yapacağım. Şimdi az önce haber aldım. Dedim bir daha sorun bakayım. Belki değişmiştir. Mesela Tuzla’da, Beykoz'da süreç uzatıyorlar. Bir dünya fark var Tuzla'da. Bir sürü ihbarlar alıyoruz. Bazı kişiler bu şehirde seçimden sonra, kendi malı mülkü gibi gören bazı kişiler devretme erdemini bile gösteremez. Buradan açık çağrı yapıyorum. Birilerinin kötü niyetlerine, ekmeğine yağ sürmeyin. Tuzla'ya buradan mesaj veriyorum. Derhal arkadaşımın mazbatasını verin. Başka ilçelerde de bazı gecikmeler görüyorum. Oy saydırmalar görüyorum. Oyalamalar görüyorum. Yarın saat 10.30’da Saraçhane'de çalışanlarımızla, değerli yetkili ve katılımcı arkadaşlarımla birlikte bazı açıklamalarım ve geniş mesajlarım olacak. Umut ederim bu anlamsız bu çifte standart uygulamaları Türkiye'nin neresinde olursa olsun Van'dan Hatay'a Sinop'tan İstanbul'un herhangi bir ilçesine takip edeceğiz. Milletimiz adına adaletin savunucuları olmaya devam edeceğiz kardeşim. İstanbul'un 16 milyon insanı adına belediye başkanlığı yapan bir insan; milletinin hak, hukuk, adalet noktasında da takipçisi olmak zorundadır. Yarın sabaha kadar bekliyorum ama buradan söylüyorum; Tuzla ve diğer ilçelerimiz var. Bekletiliyor. Yok efendim pazar günü. Niye? Daha çok dosya mı gitsin diye? Başka işlemler yapılsın diye mi? Verin adama görevini. Üsküdar’ı verin kardeşim. Verin niye bekliyorsunuz? Bir an önce verin. Hepsini verin insanlarımız işine başlasın. Yaşasın demokrasi. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti bu memleket.”