YÖK yeni kurulacak İbni Sina Üniversitesi’ne İstanbul Üniversitesi’nden bağlanacak kurumları tespit ederek teklifi meclise gönderdi. İstanbul Üniversitesi’ne bağlı 11 fakülte, 3 yüksek okul ve bir enstitü’nün fakülte temsilcileri ise YÖK’ün bu kararına tepki göstererek, İstanbul Üniversitesi’nden ayrılmak istemediklerini bildirdiler.
İstanbul Üniversitesi kaynıyor. YÖK’ün bir çok kurum için aldığı yeni kurulacak İbni Sina Üniversitesi’ne bağlanma önerisi tepkilere neden oluyor. İletişim Fakültesi İletişim Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Arzu Kihtir’den sonra; 11 fakülte, 3 yüksek okul ve bir enstitü’nün fakülte temsilcileri yaptıkları bir açıklama ile öneriye tepki gösterdiler. Fakülte temsilcileri; Bakanlar Kurulu ve TBMM’ye hitaben yaptıkları açıklamada; ilgili kanun tasarısının yeniden değerlendirilmesi ve geri çekilmesini istediler.
Kocaman bir yasa büründük
Fakülte temsilcilerinin açıklaması özetle şöyle:
20 Nisan Cuma öğleden sonra Sayı: 31853594-101-1540-147 Kanunu Tasarısı ile tüm İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak kocaman bir yasa büründük. Kanun Tasarısında belirtilen; Diş Hekimliği Fakültesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, İletişim Fakültesi, İşletme Fakültesi, Orman Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Veteriner Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Ormancılık Meslek Yüksek Okulu, Veterinerlik Meslek Yüksek Okulu ve Lisanüstü Eğitim Enstitüsü’nün yeni açılacak İbni Sina Üniversitesi’ne dahil edileceği belirtilmiştir.
Öğrenciler bölümden önce Üniversiteyi seçer
İstanbul Üniversiteli olmak bir ayrıcalıktır. İstanbul Üniversitesi bir markadır. İstanbul Üniversitesi öğrencileri bölümden önce , üniversitesini seçerler. Kuruma karşı duyulan bu derin aidiyet duygusu sebebiyle, farklı bir çatı altında okumak bizler için zorlaşıyor ve bu durum madden ve manen gelecğimez zarar verir bir nitelik taşıyor.
İstanbul Üniversitesi fakülteleri bir çok bölümde Türkiye’nin en iyi öğrencilerini alır ve yetiştirir. Öğretim üyeleri salt kendi fakültesini değil, aynı alanda eğitim veren tüm fakülteleri bekler. Öyle ki akademisyenlerimizin kitapları ilgili fakültelerde ders kitabı olarak okutulur. Türkiye’deki diğer fakültelere lokomotiflik etmesi İstanbul Üniversitesi’ne özgü bir davranıştır.
İstanbul Üniversitesi konumu itibari ile de öğrencilerimiz ve eğitim politikaları açısından büyük önem taşır. Beyazıt kadar merkezi bir bölgede bulunmak; tarihsel, coğrafik, potansiyel açıdan avantaj kazandırır. İlgili fakültelerin taşınması kararı; öğrencilerimiz, memurlarımız, akademisyenlerimiz tarafından; barınma, ulaşım gibi sorunları beraberinde getirecek ve kayıplara neden olacaktır. Bu durumun akademik yaşantıya zarar vermesi hususu noktasında kaygılanmaktayız.
Bakanlar Kurulundan ve TBMM’den isteğimiz kanun tasarısının yeniden değerlendirmeye alınması ve geri çekilmesidir. Fakülte temsilcileri olarak, fakültemizdeki öğrencilerin isteklerini yasal yollarla ilgili birimlere ulaştırmayı bir görev bildik. Saygılarımızla.”
Açıklamayı imzalayan fakülte temsilcileri şunlar:
Buğra Can-İstanbul Tıp Fakültesi, Emir Alp Turgut-Fen Fakültesi, Oğuz Kaan Ateş-İktisat Fakültesi, Cem Şarkan- Diş Hekimliği Fakültesi, Mete Yastı-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Yahya Akan-İşletme Fakültesi, Kürşat Tanrıkulu-İletişim Fakültesi, Gülnur Kahraman-Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, Çiler Özay-Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Hakan Başuslu-Spor Bilimleri Fakültesi, Yusuf Toplak-Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi, İlkay Kavram-Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Heval Barış-Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Tuğba Yetim-Ormancılık Meslek Yüksek Okulu, Doruk Sezer-Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Enstitüsü