1 Nisan Şakası olarak Avcılar’da Deniz Otobüsü Seferlerini başlatan CHP İlçe Başkanı Erhan Bozan, eylemle ilgili yaptığı değerlendirmede, “ Avcılar’da deniz var, çürüyen bir Deniz Otobüsü İskelesi var , yolcu var ama Deniz Otobüsü yok” dedi.
CHP Avcılar İlçe Başkanı Erhan Bozan yaklaşık 450 bin nüfusun yaşadığı Avcılar’a 1995 yılında deniz otobüsü konduğunu ancak bu otobüslerin bugün çalışmadığını belirterek İBB’ye tepki gösterdi. İDO’dan seferlerin yeniden başlatılmasını isteyen Bozan 1 Nisan’da şaka olarak ilçeye deniz otobüsleri seferlerini başlatmıştı. Bozan Avcılar’ın karşılaştığı haksızlığı dile getiren bir açıklama yaptı. Bozan’ın açıklaması şöyle:
ŞAKA GİBİ …
“Denizin dibindeki 500 bin nüfuslu kocaman bir kentin bu denizi ulaşım için kullanmaması ŞAKA gibi değil mi? ŞAKA olan aslında bu değil mi?
Avcılar’da deniz var ama Deniz Otobüsü yok,
Avcılar’da çürüyen bir Deniz Otobüsü İskelesi var ama Deniz Otobüsü yok,
Avcılar’da yolcu var ama Deniz Otobüsü yok.
Avcılar Ambarlı Deniz Otobüsü İskelesi 1995 yılında hizmete açıldı. O zaman Avcılar’ın nüfusu 200 bindi bugün 438 bin O zaman günde birkaç sefer Bakırköy’e Yenikapı’ya Bostancı’ya seferler yapılırdı. Bugün yapılan sefer sayısı sıfır -0-. ŞAKA gibi değil mi?”
BİZE YAZLIKÇI MUAMELESİ YAPMA
“Geçtiğimiz yaz aylarında Avcılar Kent Meclisi özverili bir çalışmayla bir imza kampanyası başlattı ve Avcılar’a deniz otobüsü seferlerinin tekrar başlaması için vatandaşlarımızdan imza toplamaya başladı. Toplanan hatırı sayılır bu imzaları İDO yetkilierine teslim ettiler. Bunun üzerine bu talebi gören İDO 15 Temmuz 2017’de Avcılar’dan günde bir sefer başlatmıştı. Sağolsunlar. Bu seferler yaz sonunda 30 Ağustos’ta durduruldu. Tabi 1970’lerdeki gibi Avcılar halen bir yazlık yeri değil mi. Yaz bitti Otobüs bitti. ŞAKA gibi değil mi. Sevgili İDO, Avcılar’ın yaz kış nüfusu değişmez 430 bin, nerede o günler, mazide kaldı, gözünü seveyim bize yazlıkçı muamelesi yapma!”
İLGİSİZLİK MEĞERSE NEDENMİŞ!
“Biz bu ilgisizliğe, bu ihmal edilmişliğe bir türlü anlam veremiyorduk. Sağolsun, imdadımıza geçenlerde göreve getirilişi bizatihi kocaman bir şaka olan İBB nin Saray’dan atanan yeni başkanı Mevlüt Uysal yetişti. Kendisinden Allah razı olsun. Bizim merakımızı giderdi. Hani biz niye metro yok, niye deniz otobüsü yok diyorduk ya. Onu bize açıkladı işte. Dedi ya, biz metroyu bize oy veren yerlere öncelikli olarak götüreceğiz. Metroyu kendilerine en çok oy veren yerlere götüreceklermiş. Ayrımcılığa bakar mısınız? Peki, metroyu sadece sana oy verenlerin verdiği vergilerle mi yapıyorsun yoksa oy vermeyenlerin de vergileriyle mi yapıyorsun. ŞAKA gibi değil mi? Asıl ŞAKA bu değil mi? Sahil bandından oy alamıyor ya bunlar o yüzden sahildeki ilçelere metroyu götürmüyormuş. Avcılar’ı da yıllardır hedeflediği halde yerel yönetimlerde kazanamıyor ya, istediği oyu alamıyor ya demek ki deniz otobüsünü de tıpkı metroyu getirmedikleri gibi o nedenle ihmal ediyorlarmış. Şimdi anladık, şimdi oldu. Demek sizin düsturunuz “Hizmette Ayrıcalık Vardır”?”
RAKAMLAR ŞAKA YAPMAZ
“1985 yılında İstanbul’da ulaşımda deniz yollarının payı %7,5 iken, 2000 yılında bu oran%2,5 a düşmüş. %7,5 tan %15’ler %20’ler hedefleneceği yerde %2,5 a düşülmüş. Peki 2000 yılı sonrasında ne olmuş bu hedefe ulaşılmış mı? Hayır. Bugün için bu oran halen 1985’in gerisinde %4,5.
Rakamlar yalan söylemez. Şaka yapmaz.”
İZMİR DE METRO 56 MİLYON İSTANBUL DA 116 MİLYON
“Sen 25 yıl bu kenti yöneteceksin, yıllık yaklaşık 10 milyar dolardan 250 milyar dolar para elinden geçecek ve bu kentte sadece 140 km metro tamamlamış olacaksın. Bu arada ulusumuzun hazinesi, gözbebeği, kadim kentimiz İstanbul kontrolünün dışında hormonlu bir şeklide büyümüş olacak, değil metropol, değil megapol, artık çevresindeki illeri de yutan anlamına da gelebilecek bir isimle ekümenopolis olarak sınıflandırılacak, nüfusu 15 milyonu çoktan aşmış olacak, siz de bu arada metroyu ve deniz ulaşımını ihmal edecek, ulaşıma çare olarak bula bula bulduğunuz yöntem geçici bir çözüm olan Metrobüs olacak ve siz çağdaş bir kent yönettiğinizi iddia ederek İstanbul için vazgeçilmez olduğunuzu ilan edeceksiniz. Buna ne dersiniz. ŞAKA gibi diyemez miyiz en hafifinden.
Bu arada İzmir o metronun km sini 56 milyona mal ederken sen 116 milyona mal edeceksin. Asıl şaka bu değil mi?
TARİHİN ŞAKACI GÜNLERİ
“Biz CHP’liler böyle şaka gibi acı gerçekleri yüzünüze vurduğumuzda da bize temcit pilavı gibi İski’den , 1992 yılında işçi grevleri nedeniyle birkaç hafta toplanamayan çöplerden bahsedeceksiniz. Ağızlarınızda sakız ettiğiniz bu konudan kat be kat büyük yüzlerce yolsuzluğunuzu hasır altı ettiğinizi ve kurum olarak sahip çıktığınızı milletin görmediğini ve bir gün hesabının sorulmayacağını zannedeceksiniz. Bir ayakkabı kutusu doldurmayacak o konuyu yargıya taşıyıp sorumluların bedelini ödemesinin yolunu açtığımızı es geçeceksiniz. Bugünlerde görevi zorla bıraktırdığınız seçilmiş belediye başkanlarının varsa suçları yargıya gidip aklanacakları yerde, sessizce köşelerine çekilmelerine izin verdiğiniz bugünleri tarih ileride ŞAKACI GÜNLER olarak anar belki de.
BİR BÜYÜK ŞAKACI
“Birilerinin şakacılığı sadece bununla sınırlı değil elbette. Şeker fabrikalarını özelleştirme kararı alan mevcut iktidarın piyasanın nişasta bazlı şekere mahkum kalacağını ve insanımızın kanser olacağını göz ardı etmesi şaka gibi değil mi? Kapatmıyorlarmış . Özelleştiriyorlarmış. Devam edecekmiş. Etmez efendim etmez. Vahşi kapitalizm hak, hukuk, adalet dinlemez. Kar yok der, kapatır. İşte örneği burada. Ambarlı’da. İDO’yu özelleştirdiniz. 2011 yılında yıllık cirosunun iki katı bedel karşılığında . Bugün yolcu yok, kar yok diyerek Avcılar hattını kapatıyor. Sakın öngörüsüz, beceriksiz işletmeciliğiniz yüzünden olmasın, sevgili İDO ve İBB yöneticileri.
Ülke yönetmek, kentleri yönetmek öyle sadece şirket yönetir gibi günlük karınıza bakarak yapılacak işler değildir. Uzun vadeli politikalar, sosyal fayda kar hesapları gerektirir. Çevresel etkilerini göz önüne almak gerekir.
Sizin şakalarınızı anlatmaya sayfalar yetmez. Ben şimdilik sadece bir başka güncel şakanızı anlatarak bitireyim.
TBMM’de Çanakkale Zaferi’ni anmak için sahnelenen bir oyunda kadınlarımız sahneden indiriliyor. Kim indiriyor?
Bir büyük ŞAKACI indiriyor.
Gazi Meclisin Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman emrediyor. Kadınlar sahneye çıkamıyor.
O yüce Meclis’e Gazilik ünvanını sadece erkekler kazandırmadı Sn. Kahraman.
Bu topraklar emperyalistlerce işgal altındayken bu savaşı birlikte verdiğimiz, kucağında bebesi, sırtında top mermisi taşıyan kadınlarımız, o savaşa oğul veren, eş veren, baba veren, can veren, sonrasında da laik ve demokratik Cumhuriyetin kurulmasında yanında yer aldıkları Yüce Atatürk’ün devrimleriyle hayatın her alanında kendine yer bulan, öğretmen, doktor, mühendis, avukat, bilim insanı, sanatçı olan kadınlarımız, hayatın yarısını paylaştığımız kadınlarımızı sahneden indirecekmiş Kahraman.
ŞAKA gibi değil mi?
Şimdi söyleyin bakalım Hangisi ŞAKA, Kim ŞAKACI?”
