İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne giderek, Mevlüt Uysal’dan başkanlık mührünü devraldı.
İmamoğlu daha sonra , belediye binası önünde toplanan coşkulu kalabalığa seslendi. İmamoğlu şunları söyledi.
“Bu şehre, bu güzel insanlara barış getiriyoruz barış. Bu güzel insanlara sevgiyi getiriyoruz. Herkesi selamlıyorum. Bu şehirde yaşayanları selamlıyorum. Türkü, Laz'ı, Kürt'ü selanmlıyorum. Bu şehrin müslümanlarını, alevilerini, sünnilerini, hristiyanlarını, Ermenileri'ni selamlıyorum. Bu güzel şehirde yaşayan herkesi selamlıyorum. Hoşgeldin istanbul. Asla vazgeçmedik. Haktan, hukuktan ve adaletten asla vazgeçmedik.
Bu şehrin vicdanından, ahlak ve adalet duygusundan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Barıştan vazgeçmedik, bu dünyada evrensel hangi değer varsa ondan vazgeçmedik. Güzel hemşehirilerim bu güzel şehrin ve ülkenin kurucu değrlerinden vazgeçmedik. Cumhuriyet'ten vazgeçmedik. Bu millete olan inancımızdan vazgeçmedik. Mustafa Kemal Atatürk'ten vazgeçmedik.
Ben kendimi bu şehrin bebeklerine, çocuklarına, gençlerin,e kadınlarana adayacağım. Kıymetli hemşehrilerim, sokaklarda meydanlarda hep anlattık birinbirimize gülümseyeceğiz. Artık ötekisi yok.
Bu şehrin kaymak tabakası artık vatandaş. Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok. Bu şehrin nimetlerini paylaşmak var. Kimsenin hakkını yemedim kimseye de hakknızı yedirmeyeceğim.
Esas olan bu şehre, bu dünyaya hizmet. Kendine, kişiye, partilere hizmeti reddediyoruz.
Biz bu ülkenin ve şehrin insanına hizmet etmeye geliyoruz. Biz herkese hizmet edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partililere, İYİ Partilere AK Partililere, MHP'lilere, HDP'lilere, Saadet Partililere hizmet edeceğim. Bu şehir için herkes teminat oalcak. Ben hiçbir insanımı ayırt etmeyeceğim.
Bu şehrin çocukları benim çocuklarım. Bu şehrin gençleri benim gençlerim. Ben onlarla arkadaş olmaya geliyorum. Bu şehir kadın dostu bir şehir olacak.
Benim elim sizin elinizde olacak her zaman. Değerli hemşehrilerim ben de sizden bir söz istiyorum. Ben bir gün hata yapabilirim. Tabiri caizse ayağım tökezleyip yere düşebilirim. Benim elimden tutup 16 milyon insan olarak ayağa kaldırmaya var mısınız? Ben sizin yol arkadaşınız olmaya geldim.
Bu 17 günde özellikle sandık başında bekleyen demokrasi nöbetçilerine, beni bu süreçte yalnız bırakmayan genel başkan vekillerime, milletvekillerime teşekkür ediyorum. Beni bu şekilde sizlerle buluşturan, tanıştıran partime teşekkür ediyorum. Partimin genel başkanına, tüm ilgisiyle tüm güveniyle Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum.
Tüm destekleriyle ittifakımız olan ve yanımda her zaman dim dik duran İyi Parti'ye teşekkür ediyorum. Ve çok kıymetli Genel Başkanı Meral Akşener'e teşekkür ediyorum.
Hem Canan Hanım'a hem Buğra Bey'e teşekkür ediyorum. Oy versin vermesin bu şehirde bütün yaşayanlara teşekkür ediyorum.
Bu şehri sanatla üretimle, bilimle buluşturacağız. Sizleri boş işlerle meşgul etmeyeceğiz. Çok çalışmamız lazım. Her birinizin emeğine, tecrübesine mutlak ihtiyacımız var. Size en demokrat belediye başkanlığını vaat ediyorum.
Buradan evinize giderken, yolda güler yüzlü, neşeli, coşkulu ve umutlu şekilde her gördüğünüze deyin ki; İstanbul'a yeni bir başlangıç geldi.
Sizden söz istiyorum, bütün İstanbul'a duyurun bu hafta sonu buluşmamızda herkes bir komşusunu alacak. Kadın, erkek, çoluk çocuk, gençlerle kol kola şarkılar söyleyecek miyiz?
Komşunuzu buraya getirirken ayrımcılık yok herkes herkesi davet edecek.
Ben yola çıkarken demiştim ki beni çok seveceksiniz. Sözümde durdum mu?
Görevlerimizi yerine getirdikten sonra bir kez daha Anıtkabir’e gideceğiz.
