İstanbul Gazeteciler Derneği , ‘Kamuda Tasarruf Genelgesi’ ismiyle duyurulan, ancak içeriği itibariyle gazetecileri ‘aç’ bırakma genelgesini Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürlüğü önünde protesto etti. Dernek Başkanı Hasan Hınıslı, tasarruf tedbirlerinin medyaya, özellikle de yerel medyaya uygulanmaması için çağrı yaptı.

Basın açıklaması şöyle:

Yağmurda, çamurda,. Savaşta çatışmada, depremde yangında, her türlü olayda mesleiğni hiç çekinmeden, tereddüt etmeden en iyi şekilde icra eden değerli gazeteci dostlarım..

Bugün İstanbul Gazeteciler Derneği olarak bizim, ‘Gazetcileri aç bırakma genelgesi olarak tanımladığımız” kamuda tasarruf ve verimlilik genelgesini protesto etmek için buradayız.

Bugün yalnızca İstanbullu gazetecilerin değil, Türkiey’nin dört bir yanından kamu yararına çalışan, mesleği için her türlü fedakarlığı yapan ancak ay sonunu zor getiren dostlarımız için buradayız.

Ne acıdır ki, yurttaşın sesini duyuran basın emekçileri, bugün kendi sesi duyulsun diye haykırıyor.

Silivri'nin Özgürlüğe kavuştuğu gün: 1 Kasım Silivri'nin Özgürlüğe kavuştuğu gün: 1 Kasım

Değerli dostlarım bir kez daha haykırıyoruz: Basının yaşatılması, tasarruftan daha önemlidir.

Ekonomik zorluklarla mücadele eden yaygın ve yerel basınımız, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan ve geçtiğmiiz günlerde meclis genel kurulunda kabul edilen ‘Kamuda Tasarruf ve Veirimlilik paketi’ ile de daha da büyük bir tehdit aldına sokulmuştur.

Paket kapsamındaki kısıtlamalar özellikle yerel basının hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştırmıştır. Daha da vahimi bir çok yerel gazete kapısına bir bir kilit vurmaya başlamıştır.

Şu bilinmeli ki; kamuda tasarrufun faturasını basına ödetmek, yurttaşın sesini kısmaktan öteye geçmeyecektir.

Basının gelir kaynakları, ‘bayi satışları, abone satışları, reklamlar ve resmi ilanlar” üzerine kuruludur. Ancak Kamuda Tasarruf Paketi, bu gelirleri önemli ölçüde tırpanlayacak düzenlemeler içermektedir. Örneğin; “Basın ve yayın organlarına reklam ve ilan verilmeyecek, kamu kurumları günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı dışındaki yayınlara abonelik yapmayacaktır.”

Yerel basının yaşatılması en az tasarruf kadar, hatta özgürler v edemokrasi adına daha da önemlidir.

Zaten yüksek enflasyon sonrası ekonomik sorunlarla boğuşan yerel medya kuruluşları, artan kurlar karşısında kağıt, kalıp vemürükkep gib igirdi maliyetlerinin artmasıyla karşı karşıya kalmıtır. Deviz kurlarındaki yükselişy, diijital mecrada çalışan arkadaşalarımızın sunucu barındırma maliyetleri ve sigorta prim artışları bu sorunları daha da aşılmaz güç hale getirmiştir.

Yüzlerce yerel medya kuruluş ukepenk indirme noktasına geçmiştir ve artık tek tek kepenklerini indirmeye başlamıştır.  Kamuda Tasarruf ve Verimlilik paketi sanki idam fermanı gibi yerel basının boynuna takılmıştır.

Sizlere soruyorum; daha kaç meslektaşımız kepenk indirecek? Daha kaç meslektaşımız çalıştığı kurum kepenk indirdi diye işsiz kalacak? 20 yıldır, 30 yıldır, 40 yıldır mesleğini onurla icra eden dah akaç gazeteci çok sevdiği mesleğini bırakmak zorunda kalacak?

Bizler, demokrasinin temel taşlarından biri olan basının yaşatılması için bu olumsuz uygulamaların acilen iptal edilmesini talep ediyoruz. Kamuda Tasarru evine ekmek götüren gazetecilerin ekmeğini elindan alarak değil, aynı anda 3-5 kamu kurumundan maaş almayarak, lüks araçlara binmeyerek, pahalı etkinlik ve programlar yapmayarak olur.

Bizler mesleğimizi çok seviyoruz, bizler şartlar ne olursa olsun mesleğimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz ancak karşılaştığımız engelleri haykırmaktan da vazgeçmeyeceğiz. Yurttaşın sesi olan gazeteciler, kendi seslerini de duyuraca. Çünkü biliyoruz ki basın susarsa, yurttaş susar, yurttaş susarsa Türkiye susar. Biz buradayız, susmayacağız, konuşacağız, haykıracağız.

Hepinize buraya geldiğiniz ve bizlere güç verdiğiniz için teşekkür ediyorum, sağolun varolun.

Editör: Haber Merkezi