Afrin. Türkiye’nin Hatay sınıra komşu Suriye toprakları.  Suriye’de rejim güçleri ülkede hakimiyetini kaybedince, Afrin’e de son dönemde YPG hakim oldu.

YPG  bilindiği üzere PYD’nin silahlı kolu. ABD tarafından eğitilip donatılıp destekleniyor.

İŞİD’e karşı mücadelede Suriye’nin kuzeyinde önemli roller üstlenmiş bir grup.  İŞİD ortadan kaldırıldıktan sonra Suriye’nin kuzey kesimine ABD desteğiyle hakim olmuş durumda. Afrin’de hakim olduğu alanlardan biri.

ABD bir gün çıkıp, " PYD sınır güçleri oluşturacak" açıklaması yaptıktan sonra, Türkiye Rusya ile görüşerek Afrin’e yönelik harekete başladı. 

Hareketin başlamasıyla birlikte satranç ustalarına taş çıkartacak hamleler yapıldığı ortaya çıkıyor.  Satranç denilince Rusya’nın üstüne yoktur biliniyor.  Nitekim son durum Rusya’nın yine burada büyük oynadığını gösteriyor.

Türkiye ile görüşmesinde Afrin’e yeşil ışık yakıyor. Yeşil ışık yakıyor çünkü bölgenin ABD kontrolünde olmasını kesinlikle istemiyor. YPG’de ABD kontrolünde.  Türkiye ise kuzey sınırında bir oluşum istemiyor.

"Şam’da Emevi camii’nde namaz kılma" hayalinden,  "Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunma" gerçekliğine dönüş yapmış Türkiye, bu tutumuyla Rusya ve İran ile aynı stratejide buluşmuş oluyor.  'Emevi camii'nde namaz kılma' hayali ve 'Üç vakte kalmaz Esad'ın defteri dürülür' boş öngörülerin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da hala çıkmış ortaya 'Suriye politikamız doğruydu' gibi şeyler söylüyor. Çökmüş bir ' Stratejik Derinliği' savunmak için de Davutoğlu olmak gerekiyor demek ki. 
Türkiye'nin bugünkü tukumu: ABD ve İsrail’in beklentisine tamamen ters. ABD ve İsrail hem Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşum istiyor, hem de Türkiye ile ilişkisini bozmadan sürdürmek istiyor. Ama bu mümkün görünmüyor.

Rusya için  ince bir politikayla Afrin’de istemediği ABD desteği yapılanmayı, ABD müttefiki Türkiye’nin hareketiyle halletmek güzel bir sonuç. Bundan daha güzeli aynı bölgeyi başından beri desteklediği rejim güçlerinin kontrol etmesi olacaktı ki, son gelişmeler bunun da gerçekleşmeye doğru gittiğini gösteriyor.  Rejim güçlerinin Afrin’e girme görüşmesi de tam bu plana oturuyor.

Peki Türkiye Rusya ile Afrin'i hareketini konuşurken, hareketin belli bir noktasından sonra Afrin'e rejiml güçlerinin girmesi konuşulmuş ve bölgenin rejim güçleri tarafından kontrol edilmesi gündeme gelmiş olabilir mi? Hayır. Öyle olsa Türkiye hareketin başında; hareketin amaçlarından biri olarak ta Türkiye'deki Suriyelilerin bu bölgeye geri gönderileceğini açıklamış olmazdı.  
Ama yine de Türkiye bu sürpriz gelişmeye rağmen; aslında bölgenin Suriye tarafından kontrol edilmesinden yukarda da dikkat çektiğimiz strateji değişikliği nedeniyle çok fazla rahatsızlık duyacak gibi değil. Ki Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklaması da bu yönde. 

Özetle gelinen durumda ABD ve YPG;  Afrin’de kaybetmeye doğru gidiyor.   Suriye’nin Afrin’i kontrol etmesiyle Kürt grupların Akdeniz’e açılma projesinin de önüne geçilmiş durumda olunulacak. Türkiye bu durumda Afrin olayında; Afrin'in YPG kontrolünün önüne geçilmesi nedeniyle ilk isteğini elde etmiş olacak. İkinci isteği Afrin'e Türkiye'deki Suriyeliler'in bir bölümünü geri gönderme arzusu vardı. Heralde ÖSO denetiminde olacaktı bu bölge. Türkiye'nin ikinci isteği gerçekleşmiş olmayacak.  Bu gün itibariyle Afrin’de gelişme bu yönde.

Sonrası mı..  Sonuç tam da bugünkü durum şeklinde neticelenirse ABD ve İsrail stratejisi ve beklentisi büyük darbe yemiş olacak.

ABD ve İsrail bu yenilgi karşısında ne yapacaklar onu da zaman gösterecek.