Silivri  bu hafta siyaseten son yılların en yoğun trafiğine sahne oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener üç gün arka arkaya Silivri’yi ziyaret etti. İlaveten CHP Milletvekili Sibel Özdemir de parti teşkilatının çalışmasına katıldı. Tüm ziyaretlerle ilgili gözlemlerimizi, düşüncelerimizi sizlerle paylaşacağım.

*

Böyle bir yoğun trafiğe hazırlıklıydık ama şok bir gelişmeyle başladık haftaya. Hafta başı pazartesi günü akşama doğru bölgemizde internet ve telefon bağlantısı gitti. Dolasıyla malı günü sayın Süleyman Soylu’nun ziyaret programının olduğu ilk güne böyle bir şoku atlatmak gayretiyle başladık. Elimiz ayağımız tutulmuştu. İş yapamaz durumdaydık. Ne yapacağımızı şaşırdık. O yoğunlukta AK Parti Silivri’de programı detaylıca duyuramadı. Duyuramadı çünkü gelişmeler gösterdi ki Sayın Soylu’nun programı bayağı yoğunmuş, tüm güne yayılan dolu dolu bir çalışma yapmışlar. Böyle olunca da basında herkesi doğal olarak bilgilendiremediler diye düşünüyorum. Kimbilir belki bazıları basına da kapalıydı. Ama birçok gelişmeyi yine de öğrenebildik gecikmeli de olsa.

Sevgili okurlar pazartesi kesilen internet ve telefon perşembe gecesi gelebildi. Ve bugün vuma günü normal programa geçebildik.

*

Sayın Soylu’nun ziyaretinden başlarsak; Belediye, Ak Parti, MHP ilçe teşkilatları, gençlerle buluşma, Ortaköy de ayrı program, Silivri’de bir başka program ilaveten aynı gün Silivri’de polise saldırı ve iki polisin yaralanması. Öncelikle belirtmeliyim ki, bu saldırı nasıl olur anlamam. Adam arka kapıdan kaymakamlığa girecek, kaymakamlığın karşısından satır alacak. Bir arkadaşımız belirttiği gibi o haliyle bakanın yanına kadar sokabilecek nerdeyse. Nerden baksan güvenlik zafiyeti. Aynı güvenlik zafiyeti Sayın Meral Akşener’in ziyaretinde de var. Akşener’e iki metreye kadar yaklaştım çok rahatlıkla. Kimse sormadı, kimse aramadı? Şaşırmadım desen yalan olur. Güvenlik konusunda bazen şikayetçi oluyoruz tedbirlerden ama; Soylu gibi, Akşener gibi isimler gelince bu kadar da kolay elini-kolunu sallaya sallaya ortalıkta dolaşıp bu isimlerin yanına sokulmak mümkün olmasa gerekir.

*

Soylu’nun ziyaretiyle Ak Parti Silivri İlçe Teşkilatı yıllar sonra ilk defa yoğun bir programla halkın karşısına çıktı. Artı sahilde stand açtı vatandaşı dinledi. AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu’ndan bugün yarın bir basın toplantısı da gelebilir. Sayın Soylu yine doğal olara güvenlik sorunlarıyla ilgili görüşler açıkladı. Ülke içinde terör odaklarıyla başarıyla mücadele edildiğine dikkat çeken Soylu, sınırlar ötesinde sorunlar olduğunu teröristlerin sınır ötesinden ülke içine havan gibi silahlarla saldırı düzenleyebildiğini belirterek, sınır ötesindeki odakların da temizlenmesi gerekliliğine dikkat çekti.

*

Silivri Çarşamba günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ağırladı. Silivri’nin baş belası Boğluca Deresi çevresinde yapılan çalışmanın tamamlanan ilk etabının açılışında; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ı dinledik. Her ikisi de ülkede giderek artan kutuplaşmaya inat devlet adamı sorumluluğu taşıdıklarını gösterdiler. Başkan Yılmaz, İBB ile ilgili yaptığı çalışmaları, kendi çalışmalarını anlattı. İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'na Müjdat Gürsu Spor Tesisi'nin yapılmasından dolayı teşekkür etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Silivri’de yaptığı çalışmaları hatırlattı ve ‘İstanbul’da her ilçeye aynı yaklaşımla hizmet ediyoruz. Dün Ak Partili bir ilçe belediyesinin olduğu yerde açılış yaptık. Bugün MHP’li Belediye başkanının olduğu yerdeyiz. Volkan bey, Cumhur İttifakından seçilmiş bir belediye başkanı olarak tek kreş yerini veren başkandır. Kendisine teşekkür ederim. İstediği yerde biz, istediği yerde kendileri yaptılar. Birlikte iş yapmaya devam edeceğiz. Biz bunu bu ülkenin çocuklarının geleceği için yapıyoruz. Ben bu kürsüden Sayın Cumhurbaşkanımıza da, sayın bakanlarımıza da çok teşekkür etmek isterdim. Ama böyle bir işbirliği yapamadık. Bana teşekkür edecek bir şey yaşatmadılar” dedi. Hafta boyu kulağımda kalan en etkili cümleler İmamoğlu'nun bu cümleleri oldu.

Hakikaten de gerek Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, gerek İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Silivri’deki söylemleriyle birleştiriciydiler, uygulamalarında da böyle olduğuna bizzat şahitlik ediyoruz. Her insanın mutlak eleştirilecek yönleri ve eksiklikleri olabilir kuşkusuz. Ama mevcut ortamda bu iki başkanın da yapılabilecek şeylerin iyisini yaptıklarını söyleyebiliriz.

*

Gelelim Sayın Akşener’e. Sayın Akşener şanssız mı desem, şanslı mı bilemedim. Perşembe günü akşam saat 18.00’da sahildeki standa geleceği bildirilmişti. İYİ Parti Silivri İlçe Başkanlığı da günlerdir yoğun bir çalışma yürütüyordu. Silivri’nin bir çok yerini, beldesini bez afişlerle süslediler. Haber duyuruları yaptılar, davetler gönderdiler. İYİ Parti Silivri İlçe Teşkilatı bu anlamda yapabileceğini fazlasıyla yaptı denebilir. Ancak ne o. Perşembe günü sabahtan itibaren bölgede bir yağış bir yağış. Akşam saatlerine kadar sürdü. İptal edildiğine dair bir mesajı eli kulağındadır diye bekledik. Biz onu beklerken, 16.45’de bir mesaj: ‘Sayın genel başkanımız 17.15-17.30 arası standımızda olacaktır.”

Buyrun her genel başkan geç gelir. Meral hanım da bir saat önce geliyor! İlçe bu mesajı kimlere duyurabildi bilmem. Ama kim yetişebilir ki yarım saatte. Üstelik hava da daha kapalı. Neyse biz internet te olmadığı için hep dışarda olmaya alışmıştık. Yine de 17.35 gibi ulaşabildik. Meral hanım fazla olmayan bir kalabalıkla esnaf ziyareti yapıyordu. Milletvekilleri Yavuz Ağıralioğlu, Ahad Andican, İl Başkanı Bugra Kavuncu, İlçe Başkanı Ahmet Refik Bek ile birlikte vatandaşı dinliyor. Ve herkesle de resim çektiriyordu. Kısa bir turdan sonra, çay bahçesinde bir masaya oturup bir bayan ve bir erkek vatandaşı dinlemeye başladı. İki metre kadar yakınındaydım tam karşısında ama ne konuştuğunu gürültüden duyamıyordum. Bir ara bölgeden bir gazeteci arkadaşım soru sormak için izin istedi. Akşener, soru almadı. Birkaç ay sonra geleceğini ve o zaman gazetecilerin sorularını da yanıtlayacağını açıkladı. O arada sıklıkla hayat pahalılığı, ekonomik zorluklarla ilgili sözlerini duyabildim. Ve bir ara Akşener, sığınmacı sorununa değinerek, bu sorunun tek sebebinin Erdoğan olduğunu belirtti. Sonra da kalkıp yine bolca fotoğraf çektirerek çıkıp gitti.

Akşener’in programı başarılıydı da başarısızda da diyemiyorum. Beklenen kalabalık yoktu. Ama hem yağmur engeli vardı, hem Akşener programa nerdeyse bir saat öncesinde başlamış ve belirtilen saatten önce programı bitirmişti. Bu iki unsur mutlaka katılım durumunu olumsuz etkiledi. Soru almaması özellikle yerel basın mensuplarını boşlukta bıraktı diyebiliriz. Çünkü bizlerde Akşener den çok daha gündem koyacak açıklamalar bekliyorduk. Olmadı. İki ay sonraya randevu verdi.

Bu ziyaretlerle ilgili mutlak yazılacak çok şey var. Ama genel bir bakış. Sizce seçim ortamı olsa bundan daha fazlası olur muydu acaba? İnanın kendimi bir seçim sürecinde hissettim. Düşünsenize sahile çıkıyorsunuz; Ak Parti, CHP, İYİ Parti standları. Her üç parti de yoğun bir şekilde sahaya inmiş durumda. AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu yanında İYİ Parti İlçe Başkanı Refik Bek'ten de yoğun haftayla ilgili bir basın toplantısı gelebilir. CHP İlçe Başkanı Berker Esen ise yoğun çalışma ortamında dün standa basın mensuplarının sorusu üzerine kısa bir değerlendirme yaptı ve Ekrem Bey'e ziyaretinden ve yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Yine bu çalışmalar yanında Silivri'yi ziyaret eden isimlere bakıyorsunuz. Soylu, İmamoğlu, Akşener. MHP adına Sayın Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın yoğun mesaisi ve çalışmaları. E daha ne olsun. Seçim sürecinin başlamış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zaten erken değil vaktinde yapılsa bile on aydan az bir süre kaldı. Vatana millete hayırlı olsun. İnternetin ve telefonunuzun kesilmediği, ötekileştirilip, görmezden gelinmediğiniz, herkesi kucaklayan yöneticilerle muhatap olabildiğiniz güzel bir hafta sonu diliyorum.