diyorum ki sokak lâmbaları

her gece aynı yerde olsada

yanmaz aynısı her gece

siz öyle sanırsınız sadece

*

kimi vakit ne yapsan aydınlatmaz

dumanlıdır,efkârlıdır,içlenmiştir

gece zifiriyse ziftlenir de söver

rüzgârlıysa küfür küfür güler

e aydınlıksa ayışığı içer

sabah olur,düş bozulur ayılmaz

*

bak,sisliyse başkadır,başkadır

zaman gelir geçer şafağa yaslanır

her ne varsa an içinde

varır geceye girer saklanır

*

kadın,ışığa giden pervaneler gibi

durmuş sokak lambasının şavkında

üşümüş,susamış,evsemiş

dünyanın en yorgun insanı kendisiymiş

çömelmiş ıpıslak kaldırımın kenarına

çözülmüş gönlü,tütmüş,titremiş,ığranmış

yüzüne üzgünlüğü düşmüş ıslanmış

*

Ay görünmez,puhu susmaz,

sessizlik gezinir içinde kıvranır

ne bilsin her derdin dermanı olmaz

hem gece naçar,gece ıssız,gece ki

onun hiç sahibi yok

ve bir masal kahramanıdır ağaçlar

sisin içine girer çıkar sallanır

doymuş topraktan,dolmuş çukurlardan

su yatağını arar da azar azar toplanır

*

koyu bir duman çökmüştür sokağa

bütün kahır gelir kalpte ağırlanır

bulanık bir hiçlikten ibarettir sessizlik

evleri tutmuş,bütün haneleri yutmuş

ve kabuğu kopmuş yaradır şimdi zamanın zemherinde çaresizlik

*

Ağaçları,araçları,çöpleri

ve köpekleri ve kirpileri ve kedileri

sis oburmuş ezelden beri

katilleri,hırsızları,cefakeşleri

ne varsa yutmuş iyi kötü demeden

ne varsa yutmuş azami

*

yanlızca,

o sokak lambasının

sabaha kadar ışığı düşmüş

ayakucunda “sensizim” diye üzülen

o kahırlı yüreğe

(Fotoğraf alıntıdır.)