İstekler bitmez, istekler sınırsızdır. İnsanların aşırı istekleri olduğu gibi çok yerinde, haklı istekleri de vardır. Örneğin mutlu bir ülke ve millet  olmayı istemek , çok masum bir istektir.

Peki nasıl mutlu bir ülke ? Bu gezegende yüzlerce ülke var ad’larını saya saya bitiremeyiz. Kimi zengin ve ekonomiyi , eğitimi , ağır sanayi’yi rayına oturtmuş ve milli geliri kişi başına düşen rakam çok afaki. Kimiyse fakir ve kalkınamamış halen sömürge konumunda v.s.

Ben de bu ülkenin sade bir vatandaşı olarak mutlu bir ülke yani vatandaşlarının fiziksel ihtiyaçlarını karşılamış ; asık suratlı değil de işine giderken tebessüm eden kendiyle barışık sağlıklı ve mutlu olan hatta mutlu olması yetmez aynı zamanda mutlu da eden bir millet istiyorum.

Bir zamanlar böylesi bir ülkeydik. Belki biz de kalkınma hamlelerimizi bitirememiş ama fazlasıyla mutlu bir ülke ve millet’tik.

O halde şimdi neden bu karamsarlığa kapıldık , kutuplaştırıldık anlam vermekte fazlasıyla zorluk çekiyorum. Neden bu hale geldik ?

Zaman su gibi akıp geçti ve zamanında beğenmediğimiz hatta eleştirdiğimiz siyasi liderleri fazlasıyla bir çok anlamda arar hale geldik yahut getirildik.

İşine ahenkle giden bir işçi , okuluna sevinç ve heyecanla giden bir öğrenci , öğrencilerini eğitirken mutlu olan bir öğretmen simasına hasret kaldık. Bize ne oldu ? Ne olmadı ?

Kimimiz fırınlarda ucuz ve bayat ekmek almaya çalışırken kimimiz de sınır ötesi ülkelerde tatil yapıyoruz veya iş kuruyoruz. Bu açılan makas açısı hangi nedenlerden ötürü açıldı ?

Siyasiler siyaset , felsefe , kutuplaştırma ve yalan söylemlerle adeta şapkadan değil tavşan adeta fil çıkarabilen maharetlere ulaştılar.

Pandemi yetmiyormuş gibi mega boyutlarda yangınlarla karşılaştık. Koca koca ormanlarımızı ve içindeki can’ları kaybettik. Yetmezmiş gibi insanlarımız yandı . Bu yüzden yüreğimiz canımız yandı. Daha o acıları yaşayamadan acılarımız dinmeden sel felaketleri oldu acılar ve yürek sızılarımız dinmeden adeta felaket üstüne felaketler yaşadık yaşıyoruz.

Bu dijital ve milenyum çağında , teknolojinin zirve yaptığı bu asırda hiç ama hiç bir eylem ve olay saklanamaz , gizlenemez.Bunu herkesin tahmin edebilmesi gerekmez mi ? Dış basından sosyal medyadan bırakın ülkemizi ve olanları uzaydaki galaksilerde bile nelerin olup bittiği ortadayken..Halen yasaklar ve basına koyulan set’ler hiç de şık değil yasal bile değil.

Mutlu bir ülke ve millet olmak da zor değil yeter ki istensin ve bu istek için çalışmalar yapılsın. Göreceksiniz göreceğiz görecekler yani görülebilir dediğim gibi bu yola koyulabilme isteği hepsi bu..

Bitirirken gerek yangınlarda gerekse sel’lerde hayatlarını kaybetmiş olan vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ve geride kalan yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bu arada yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.