Yağmurlu bir günden merhaba sevgili “Dünlük”… Geçen hafta açık öğretim sınavları yüzünden buluşamadık seninle. Özlemişim.

Geçen haftanın gündemi yine iç karartıcıydı. Kadın cinayetleri, pahalılık, siyasi kavgalar… Böyle durumlarda derin bir nefes alıp beni mutlu eden küçük şeyleri düşünmeye çalışıyorum. Bazen gittiğim bir yer, bazen okuduğum bir kitap, bazen de bir koku… Evet koku… Bunu düşünürken aklıma, sevdiğim kokular neler sorusu geldi?

Kitapların kokusu beni hep mest etmiştir. Kendine özgü bir parfüm gibi.

Sonra mis gibi kahve kokusu… Hem pişirmeden önceki hali, hem dumanı üstünde tüterkenki…

Ve tabii ki yağmurdan sonraki toprak kokusu… Başka hiçbir yerde bulamayacağım bir koku… Beni hep güzel günlere götürür hayalimde… Ve internette rastladığım bir sitede, bu kokuyla ilgili bilimsel veriler buldum.

İnstagramdaki bilgirim sayfasındaki paylaşımda “Yağmurdan sonra gelen toprak kokusunu kim sevmez?” diye soruyor, ardından da “Peki bu koku nedir, nereden gelir?” diyerek bu kokuyla ilgili bilgi veriyor.

Bu güzel kokuya “petrikor” deniliyormuş. O güzel kokan şey de geosmin adındaki bir bileşim. Bilgirim’den aktarıyorum: “Toprakta yaşayan bir tür bakteri, toprak nemliyken gelişir ve toprak kuruduğunda spor adı verilen üreme parçacıkları oluşturur. Yağmur yağdığında, kuru toprağın üzerindeki bu ufacık sporlar yağmur damlalarının yere çarpma şiddeti ile havalanır ve uçuşmaya başlar. Yağmur durduktan sona oluşan nemli havada bu sporlar havada asılı kalır, oradan buraya uçuşarak sonunda burnumuza girerler. İşte içimize çekerken keyiften gözlerimi kapattığımız koku, toprakta yaşayan bakterilerin üreme parçacıkları ve geosmin denen organik bileşimidir.”

Koku alma ve hafıza ilişkisi

Koku ve koku hafızasıyla ilgili olarak internette biraz gezinince farklı bilgiler çıktı karşıma. Evrimsel tarih boyunca koku alma, iletişimin gelişimi, türlerin hayatta kalmasıyla ilgili çeşitli amaçlara hizmet etmiş. Mesela anne olduktan sonra ana koku alma sisteminde değişiklikler meydana geliyormuş ve bu değişiklikler annenin yavruları tarafından tanınmasını sağlıyormuş.

Ve araştırmalara göre, Alzheimer ya da bunama gibi hastalıkları olanların koku hafızasında da eksiklikler olduğunu gösteren bulgular varmış. Hastalıkları kötüleştikçe kokuları ayırt etme yeteneklerini kaybediyorlarmış. Yani kokuların insanı mutlu olduğu bir döneme, ya da çocukluğundaki bir güne götürmesi de koku hafızasıyla ilgili…

Sabahki yağmurun aklıma getirdikleriyle nereden nereye geldik. Hep güzel günlerin kokusunu içimize çekmek dileğiyle…