Deprem çok fena canımızı yaktı, yakmaya devam ediyor. Açtığı yaraların sarılması zaman alacak ama mutlaka sarılacak. Acıların dinmesi zor ama yaşamın olağan akışı içinde onlar da azalacak.

Fakat şu, yaraya tuz basarcasına, sinir uçlarına iğne batırırcasına yaşanan, ‘‘yanlış zaman’’ dedirten olaylar, acıları ağırlaştırıyor. Hele ‘‘ver gülüm al gülüm’’ örüntüleri gibi yansıyanlar…

*

Onlardan birini Antalya’da yaşıyoruz. ‘‘CHP’li belediyeden Tamince’ye imar rantı-kıyağı’’ başlıklarıyla medyada yer aldı ve tartışılıyor.

Haberdar olmayanlar için özetleyim:

Geçen yıl mayıs ayında Antalya Büyükşehir’e bir proje sunularak, buranın beş binlik planda yeniden turizm ticaret alanına çevrilmesi isteniyor. Projede, binanın mevcut durumunda ön cepheden alınmış olan kot (yükseklik düzlemi), arka cepheden alınıyor. İddiaya göre, arsa eğimli olduğu için fazladan kat kazanılıyor. Değişiklik kabul edilerek, binlik plan değişikliği için Muratpaşa Belediyesi’ne gönderiliyor.

Antalya’nın en gözde noktalarından, Düden Çayı’nın denize döküldüğü şelalenin hemen yanında, iflas eden Kayı Tur’un holding binası vardı. Bina 2014’te icradan satılıyor. İş insanı ünlü turizmci Fettah Tamince’nin kurucularından olduğu ve bir dönem başkanlığını yaptığı Gaye Eğitim Vakfı adına alınıyor. Bina, Antalya Bilim Üniversitesi’nin hamisi olan vakıfta iken, 2017’de imar değişikliği yapılarak arsasının vasfı, turizm ticaret alanından sağlık tesisi alanına çevriliyor. Bazı nedenlerle sağlık tesisi yapılamıyor, bina Fettah Tamince’nin sahibi olduğu inşaat şirketine geçiyor.

Muratpaşa’da itirazlar üzerine kot, kat vs değişiklikleri iptal edilip arsanın vasfı 2004’teki planda olduğu gibi turizm ticaret alanına çevrilerek, onay için Büyükşehir’e gönderiliyor. Büyükşehir İmar Komisyonu, Muratpaşa’nın iptalini iptal ederek plan değişikliğini ilk müracaatta istendiği gibi onaylayıp Meclis’e gönderiyor. Değişiklik Antalya Büyükşehir Meclis’inde oybirliği ile kabul ediliyor.

‘‘Plan değişikliği ile Fettah Tamince’nin şirketinin fazladan 200 milyon lira kazanacağı, ayrıca binanın yükseklik artışının kent görünümünü olumsuz etkileyeceği’’ iddia ediliyor.

Konu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başdanışmanı ve Basın Sözcüsü Cem Oğuz’a soruldu. Oğuz özetle şunları söyledi:

“2004 yılında bu alanla ilgili 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında turizm ve tercihli kentsel kullanış alanı olarak 0.80 emsalli bir planımız mevcut. 2017 yılında özel hastane olarak yine 0.80 emsal ile değişiklik yapılıyor. Şimdi de tartışılan 2022 yılında 1/5000’lik nazım imar planında bu alan yine 0.80 emsalle turizm ticaret alanı oluyor. Yani 2004 yılındaki hakları tekrar veriliyor.

Yani imar yönetmeliği konusunda gereken yapılmıştır. Emsalde ve kat artışında bir değişiklik yok, yapılacak inşaat belli. Bundan sonra ki süreçte imar planı değişikliğine dair değer artışı konusundaki yönetmeliğe göre gereken yapılacak. Burada, ‘eğer imar planında bir değer artışı olursa, bu değer artışı bakanlığa yatırılır’ diyor. Bu da Muratpaşa Belediyesi tarafından yapılacaktır.”

*

Ben şunlara takıldım…

- Buradaki ilk plan veya değişiklik 2004’te yapılmış. 2006’da inşaat tamamlanmış. Bina için inşaat izni, kot ön cepheden alınmak üzere toplam 7 kat, 26 metre olarak verilmiş.  Fakat bina beş kat olarak yapılmış. Bina o çevredeki tek iş merkezi, arsası o çevrede konut alanı olmayan tek parsel. Sağı solu arkası hep konut alanı iken o parsel turizm ticaret alanı olarak belirlenmiş.

Kayı Tur’un en güçlü olduğu o dönemlerde, bu plan ve projelere, inşaata bir itiraz olmuş mu diye araştırdım. İtiraz yönünde bir açıklama, haber, yorum göremedim.

- Çevrede, yeni plandaki yükseklikte başka bina var mı diye baktım; var.

- Fazladan sağlanan kat artışı 200 milyon lira kâr getirir mi? İnşaat maliyeti ve süreçteki diğer harcamalardan sonra kâr olarak ne kalır, Tamince’nin şirketinin cirosu içindeki büyüklüğü bu tartışmaları göğüslemeye değer mi? Emin değilim.

- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘‘FETÖ borsası’’ söylentileri üzerine Fettah Tamince ile ilgili eleştiri ve açıklamaları ortada. 2019’dan beri bu konuda en çok eleştirdiği isimlerden biri, belki de birincisi. Geçen yıl mayıs ayında yapılan ‘‘Uluslararası Yörük Türkmen Festivali’’ne, Tamince’nin dolaylı yoldan ana sponsor olduğu iddia edilmiş; Kılıçdaroğlu da Tamince ile aynı ortamda bulunmamak için bu festivalin açılışına katılmaktan son anda vazgeçmişti. O günler, plan değişikliği için başvurulduğu dönem.

- Bana göre en çok üzerinde durulması gereken noktalardan biri şu: Plan değişikliği için kesin karar beklenmeden inşaata (mevcut binanın yıkımına) ve yerine yapılacak olan ne ise onun maket üzerinden pazarlanmasına başlanıyor. Ortada iki belediye, iki meclis ve itirazlar varken, siyasi ayaktan bu kadar emin olmanın güvencesi nedir? Sosyal demokrat tutum açısından asıl endişe verici durum bu.

Takıldığım çerçeveden bakınca, şu sorular akla geliyor…

Mevcut bir hak teslim mi edildi, yine rant çarkı mı işletildi, Kılıçdaroğlu’na rövanş havasında ‘‘sen ne söylersen söyle’’ mesajı mı verildi?

Ben yorumsuzum? Sizin oradan nasıl görünüyor durum?