ANAP döneminde yıldızımın barışmadığı politikacılardan birisiydi sayın Keçeciler.

 Çok kısa süre beraber çalıştık. Sonra affımı istedim ve ayrıldım.

 O’nunla dünya görüşlerim, siyasi görüşlerim çok farklıydı.

 Ben Cumhuriyeti, Atatürk’ü ve laikliği savundum .

 O ve onun gibi düşünenler bu değerlere pek ilgi duymadılar. Hatta birçoklarının aykırı düşündüklerini biliyorum.

 Siyaseten ben Demirel’i severdim. Çünkü, o bizim liderimizdi.

 Sayın Keçeciler, benim Doğru Yol Partili olduğumu sanıyordu. Oysa devlet görevindeyken siyasi görüşlerimi hiç oraya taşımadım.

 Belki O beni Demirel’i sevdiğim için sevmemişti, ben de O’nun dünya görüşlerini sevmediğim için O’nu sevememiştim.

 Çok sevdiğim, saydığım bir Devlet Bakanıyla çalışıyordum.

 O bakan sayın Kâzım Oksay’dı.

 Bakanlığı bitince mevcut Devlet Bakanlarından Keçeciler ile çalışmamı tavsiye etti.

 Kıramadım, gittim.

 Fakat, dediğim gibi yıldızımız bir türlü barışmadı.

 Sonra, bir iç genelgesinde danışmanlarına itimatsızlık beyan eden cümleleri okuyunca özel kalem müdürünü arayıp sayın bakanla artık çalışmak istemediğimi, bana iş göndermemesini söylemesini istedim.

 Ve böylece kısa süreli çalışmam sona ermiş oldu.

 Sonrasında sayın Keçeciler’le hiç görüşmemiz olmadı.

 Çocuklarını tanımadığım için Murat’ı da tanımadım.

 Ama, kapalı olduğu için eleştirilen eşine çok büyük saygı duydum.

 Geçenlerde oğlu Av. Murat Keçeciler’in, babasıyla ilgili bir olayı anlatması üzerine sayın Keçeciler’e teşekkür etme gereğini duydum.

 Hastaymış, önce şifa diliyorum.

 Gelelim, oğlunun anlattığı olaya:

 Keçeciler yasaklı olduğu için milletvekili seçilememişti.

 Maddi bakımdan sıkıntılar içindeymiş.

 Durumu Başbakan Özal’a anlatmış, “geçinemiyorum, bana bir iş” teklifinde bulunmuş.

 Rahmetli Özal da O’nu Vakıfbank yönetim kurulu üyeliğine atamış.

 Mehmet Keçeciler, bu atamayı kabul etmemiş.

 “Faizle çalışan bir bankada çalışmak inancıma aykırı” diyerek reddetmiş.

 Kendisine tahakkuk ettirilen yüklü meblağı da bankadan alıp Keçiören’de bir hayır kurumuna bağışlamış.

 Alkışlanacak bir hadise.

 Vicdan muhasebesi yapmayı severim.

 Bu olay karşısında yaptığım vicdan muhasebesiyle sayın Keçeciler’i alkışlıyorum.

 Günümüz siyasetçilerine çok güzel bir örnek bırakmış.

 Şampiyonumuzun kulakları çınlasın!