Adem ve Havva’dan bu yana en güzel hikayeleri mutlak sevgililer yazdı.. Onlar da  muhteşem ama; hiç bir kahramanlığı, hiçbir zaferi, hiç bir fethi, hiç bir hikayeyi sevgillilerin hikayelerine değişmem. Bu nedenle unutulmaz hikayelerin başına gelin;  Leyla ile Mecnun, Ferhat İle Şirin, Kerem ile Aslılar’ın hikayelerini koyalım..

En güzel şiirler sevgililer adına.

En güzel kitaplar da onların hikayeleri..

En güzel türküler onlar için söylendi.

En güzel besteler onlar için yapıldı. 

...

Sevdaya ilişkin yazı yazdığım pek olmadı. Oysa hayatın en gerçek, en anlamlı, en duygu dolu  hikayeleri sevdalar adına. Madem mevsim bahar, madem kapanmışız ve madem iflas etmiş zügürt bakkalın eski defterleri karıştırması misali insanlar 20’li yaş fotoğraflarını paylaşma kampanyası başlatmış..  Ve dönmüşüz geçen yıllara. İzninizle bizde sevdaya ilişkin yazalım olur değil mi? Böylece  başka alanlarda devrim yapamıyoruz hiç değilse yazın hayatında devrim yapmış oluruz..:))

...

Bir şarkının sözleriyle başlayalım mı.

“Bir ilkbahar sabahı

Güneşle uyandın mı hiç?

Çılgın gibi koşarak

kırlara uzandın mı hiç?

İçin sevinçle dolup

Uçuyorum sandın mı hiç?

Geçen günlere yazık

Yazık etmişsin gönül sen

Öyleyse hiç sevmemiş

Sevilmemişsin gönül sen”

...

‘Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün “demiş Can Yücel

‘ Dünyayı güzellik kurtaracak

bir insanı sevmekle başlayacak her şey” demiş Zülfü Livaneli ..

...

20 li yaşlara dönüş kampanyasına ben de o yaşlardaki bir fotoğrafımla katıldım sosyal medyada. Bu fotoğraf üniversite yıllarına ait. Ama zamandan önce;ilk yürekdaşım, ilk sevgilim, ilk aşkıma ilişkin  anıyı da taşıyan bir fotoğraf. Hayatımdaki ilk aşık olduğum kız bu fotoğraftaki adamı seven kızdı. 

Sonra elbette başka sevgililer; başka yürekdaşlar..  Hiç bir sevgilinizi  siz de unutmadınız, ben de unutmadım.

...

Bir çok yürekdaşınız oluyor hayatta. Tek evlilik yapan kimilerinin;  bol aldatmacalı, ihanet dolu,  acılı aşk hikayeleri şöyle dursun; biz evlilik yapıp. evliyken başkalarıyla birliktelik yaşayıp kimseyi kandırmadık. Vicdanen rahatız yani..  Bir söz okumuştum.. ‘Bir kişiyi seven bir çok kişiye ihanet eder, bir çok kişiyi seven bir kişiye..Hangisi daha adil?”” diye..Bu söz; özgür yaşayanlar için felsefi dayanak noktası, evlenmeyenler için teselli ikramiyesi olsa da, içinde gerçeklik payı taşısa da ; bir büyük sevdayla bir kişiye bağlanmış, ömrünü  bir kişiyle bir yastığa baş koyarak geçirmiş sevdanın büyük kahramanlarını saygıyla karşılamak ta  bu alandaki en adil davranışlardan olur.

...

“Aşka düştüğünüz için yerçekimini suçlayamazsınız.” Diye buyurmuş ya Albert Einstein.. (Harika adam ya bu..!)

Sevgiye ilişkin yaptığım; hiç bir hatadan, eylemden, girişimden pişmanlık duymadım. İyi ki yapmışım. Tüm pişmanlıklarım ise yapmadıklarımdan, yeterince cesaret göstermediklerimden oldu.

...

“En güzel aşklar hiç yaşamadığımız aşklardır. “ demiş olsa da Norman Lindsay...

20’li yaşlardan başlayarak bugünlere kadar;  sevgi adına, aşk adına zamanlarımızı paylaştığımız tüm yürekdaşlarıma bin selam olsun..Hiç biriniz hiç bir zaman unutulmadınız.  Boşverin Lindslay'ı, en güzel aşkları sizlerle yaşadık.

Hayatımızın  en güzel zamanları anne-baba ve  mutlak yürekdaşlarla geçen zamanlardır.

Layıkınız olanlarla; Sevin.. Sevilin. Aşık olun.. Bu alanda mümkün olduğunca da  cesur olun.. Cesur olun dedik ama; olmayacak, sizi yanlış ve çıkmaz sokaklara sürükleyecek maceralar peşine düşmekten ise mümkünce imtina edin. Gönül ferman dinlemez ama bazen ona da gem vurmak gerekecek durumlara düşebilirsiniz. Özellikle de evliyseniz çok daha dikkat edin.  Yanlış bir hareketle ihanet içine düşmeyin. Çünkü eşine ihanet edenin ihanet etmeyeceği hiç bir şey yoktur.. 

Ve sadede gelerek bitirelim..

"Acılardan bir türkü
Düşünce yüreğine
Yetmiyor sevda sözleri
Yaralanmış ömrüne.."

"Yürekdaş.. Patenti bana aittir. Ben yarattım ve çok sevdim.."