Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın dün 2 yıllık icraatını anlattığı basın toplantısını izledik. İki yıllık icrat anlatılınca, basın mensuplarının soruları alınınca ortaya o kadar yazılacak çok şey çıkıyor, ne kadar yazsan bir şeyler eksik kalacak. Yine de biz bazılarını sizlerle paylaşayım.

Başkan Yılmaz, toplantıya Belediye Başkan Yardımcıları; Emre Kılıç Sarısaltıkoğlu ve Hasan Solak ile birlikte katıldı. Programın sunumunu ise Halkla İlişkiler Müdürü Eren Ermiş yaptı.

Başkan Yardımcıları Emre Kılıç Sarısaltıkoğlu ve Hasan Solak CHP döneminde de görevdeydiler. Solak geçmiş dönemde de başkan yardımcısıydı. Sarısaltıkoğlu ise Hesap İşleri Müdürü.  Şimdi ise Volkan Yılmaz tarafından Başkan Yardımcılığına yükseltilmiş bir bürokrat. Her iki başkan yardımcısı belediyecilik konusunda, yaptıkları işler konusunda yılların deneyimine sahip isimler. Peki başka, Volkan Yılmaz görev geldikten sonra göreve atadığı başkan yardımcısı yokmu? Var. Basın toplantısında eşlik eden ise Silivri’nin tanıdığı bu iki başkan yardımcısı. Bu görüntü hemen şu imajı veriyor.

-Başkan Volkan Yılmaz partizanlık yapmıyor. Hatta bırakın partizanlığı geçmiş dönemde görev yapmış bürokratı liyakatlı ise daha üst bir göreve bile getirebiliyor.

-Başkan Volkan Yılmaz’a yeni görev başlayanlardan Eren Ermiş eşlik etti basın toplantısında. Ermiş’te Silivri kamuoyunun, Silivri basın mensuplarının yakından tanıdığı bir isim.

Yanisi şu: Volkan Yılmaz kamuoyunun ön planına çıkardığı isimlerle öncelikle olumlu mesajlar veriyor. Ben partizanlık yapmıyorum. Ben liyakata-deneyime önem veriyorum. Ben Silivri halkının da yakından tanıdığı bildiği isimlerle hizmeti sürdürüyorum.

...

Tek katlı taş bir bina. Oğuz Aral Sahnesi. İsim Volkan Yılmaz döneminde verildi.  Özcan Işıklar zamanında yapılmış. Bunlardan üç tane var. Üçü de güzel.

Başkan Yılmaz kendi icraatlarını, yaptıklarını güzel güzel sıraladı. Bir de 20-25 dakikalık video ile görsel olarak basın mensuplarının dikkatine sundu. Sonra da sorulara geçildi. Esas yazılacaklar da bu bölümde ortaya çıktı.

Silivri yerel basını içinde çok deneyimli isimler var.  Kabul etmem gerekiyor ki; o arkadaşlar kadar Silivri gündemine hakim değilim. Ben de bazı şeyleri gazeteci arkadaşlarımızın gündeme getirmesiyle  öğrendim.

...

Mesela çok dikkatimi çeken bir soruydu. Sevginar Sali sordu. ‘Ak Parti Belediyede nöbetçi uygulaması başlatmış. Bu konuda ne düşünüyorsunuz’ diye sordu. Hiç haberim yoktu. Başkan Volkan Yılmaz ‘Biz bunu AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu ile birlikte konuştuk. Benim bilgim dahilinde olan bir durum. Gayet doğal vatandaşı dinlesinler, kabul etsinler. Sorun yok” şekline yanıtladı.   Başkan Yılmaz gayet rahat yanıtladı ama..  Ak Partililer iki yıl sonra neden böyle ihtiyaç hissettiler.? Nerden çıktı bu şimdi? CHP’liler de belediye de nöbetçi uygulaması başlatacak mı? Şeytan dürtüyor, sorular ard arda geliyor?

...

Ardından bir diğer dikkatimi çeken soruyu Cem Güner sordu. Güner, Geçmiş döneme ilişkin bazı sorunlu işleri hatırlatarak, bunlar hakkında ne gibi işlem yapacağını sordu Başkan Yılmaz’a.  Başkan Yılmaz’da kendisinin devri sabık yaratmayacağını kararı Silivri halkının zaten verdiğini belirtti.  

Sizinle bir şey paylaşayım mı. Bu geçmiş dönem tartışması Silivri’de biraz da kabak tadı vermeye başladı. Muhalefet açısından da, iktidar açısından da.

Şimdi muhalefet yani CHP Sözcüleri ‘Silivri’de on yıl zirve belediyeciliği’ yaptıklarını iddia ediyorlar. O zaman arkadaş sormazlar mı “Siz bu kadar başarılıydınız da niye kaybettiniz.?” Söylüyor da Başkan Yılmaz zaten: ‘Gereğini Silivri halkı yaptı’.

Sayın Volkan Yılmaz açısından baktığımızda;  belki deneyim-ders çıkarma, karşılaştırma yapma anlamında sizler için faydalı ama aynı zamanda sizin için de ; zaman kaybı, enerji tüketimi, beyne yorgunluk.  İki yıl sonra yapılanları, yapılacakları dinlemek ister vatandaş diye düşünüyorum. Geçmişe takılıp kalmayı değil.. Hele de 'Devri sabık yaratmayacağım. Silivri halkı gereğini yaptı' dedikten sonra..

...

Geçmiş dedik. Yani biz bıraksak ta peşimizi bırakmıyor. Hakikaten ben de  takılmıyor değiiml.    “Mirasyedi belediyeciliği eleştirisi nedir?” Ne demek bizim TÜRAM’ı devam ettiriyor, Gıda Bankasını devam ettiriyor. Şunu devam ettiriyor, bunu devam ettiriyor.”

Yani Türkiye Cumhuriyetinde iktidara gelen Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti devam ettirmeyecekte yeni bir şey mi kuracak. Devam ettirirse ‘Mirasyedi mi olacak?” 

Silivri’de şimdilik Muhalefetin işi Volkan Yılmaz’dan daha zor gözüküyor. Her platformda o ortaya çıkıyor.

O nedenledir ki, Yılmaz da bunu bildiği için CHP’ye hodri meydan çekiyor.

-İstedikleri yerde, kanalda, ortamda kaç kişi çıkarlarsa çıksınlar karşıma. İster sözcüleri, temsilcileri eski başkanları. Ben tek başına katılayım. Tartışalım. Kim sosyal belediyecilik yapıyormuş, kim nasıl icraat yapıyormuş.. Hodri meydan diyorum!

...

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın geçmiş döneme ilişkin eleştirileri yanında geçmiş dönemde başlatılmış güzel uygulamaları devam ettirmesi eleştirilecek değil aslında takdire şayan bir konudur. Nitekim kendileri de TÜRAM’ın eksikliklerine rağmen Türkiye’yi örnek bir proje olduğunu vurgulayarak geçmiş dönemin başarılı işinin hakkını da teslim ettiğini gördük. Bazı uygulamaları hatırlatarak, ‘Ne yapsaydım devam ettirmesemiydim’ sözleriyle dile gelen sitemi de yerinde. Aynı zamanda o uygulamaların doğruluğuna yönelik bir kabul edilme durumu da var. Sonra Selimpaşa’da kaldırımlarla ilgili bir eleştiriye de ‘Selimpaşa ya geçmiş dönemde bu alamda güzel işler yapılmış. Meydan çalışması, park, çevre düzenlemesi. Biraz haksız bir eleştiri’ şeklinde yanıt vermesi de yine Volkan Yılmaz’ın gerektiğinde hak edene hakkını teslim etmesi anlamında iyi bir davranış olarak dikkat çekti.

...

Ve en önemlisi. İçimde yıllardır yaradır. Her kumsala inişte tepemin tasını attıran, sinirlerimi geren o kumsallardaki İSKİ’nin rögar katliami. Bir şehir böyle katledilir. Bir şehre böyle ihanet edilir. Yazıklar olsun. Yapana, yaptırana, göz yumana, sesini çıkarmayana..

Bu şehrin çocuklarının gözü üzerinizde. Gençlerin gözü üzerinizde. Siz onların kumsallarını çaldınız. Gündeme getirdim.. Volkan Yılmaz büyük üzüntüyle anlattı.

-‘Hiç hatırlatmayın.. Bütün çocukluğum, gençliğim oralarda geçti. İçim acıyor..”

-“Umarın o binalar deprem görmeden dönüşüm olur”

-“Türkiye 1940’lardan itibaren çok kötü bir şehircilik örneği verdi. Plansızlık örneği verdi.”

-O sahiller riviera’dan bile güzel. Yıkılması ve yeniden yapılmaması gerekiyor. Binalardan tamamen boşaltılmalı, rekreasyon alanı olmalı. “

...

Kentlerimiz plansızlığa kurban..Ekonomi plansızlığa kurban, geleceğimiz geçmişin acı faturalarını ödüyor, umarım gelecek nesiller de  yapılmış daha büyük hataların faturasını ödemezler diyeceğim ama..

Yeter.. Boğulacağım..

...

Dedik ya.. Ne yazsak eksik kalacak diye. Yazacak o kadar şey var ki.

Sağlıkla kalın.. Pandemi illeti ile mücadele eden tüm vatandaşlara şifalar diliyoruz.