Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Adayı olarak Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Murat Kurum’u seçti. Bence kendileri açısından en doğru adayı seçti. Zaten Erdoğan; beğensekte, beğenmesekte taktik ve strateji olarak kendi açısından, kendine fayda açısından doğru tercihler yapıyor olmalı ki, 20 yılı aşkındır iktidarda. Kurum da doğru bir tercih kendisi ve AK Parti açısından. Sonucun böyle olacağı tüm aday adayları ismi ortaya çıktığında belliydi. Ve biz de,  14 Eylül 2003 tarihinde yazdığımız köşe yazısında adayın Murat Kurum olmasını beklediğimizi kamuoyu ile paylaştık.

-‘Adil Karaismalioğlu’ dendi.

-‘Süleyman Soylu’ dendi.

-‘Fahrettin Koca’ dendi.

-‘Selçuk Bayraktar’ dendi.

-‘Ali Yerlikaya’ dendi.

Biz ısrarla ‘Aday Murat Kurum olur’ dedik.

*

Neden mi?

-Adil Karaismalioğlu, ulaştırma ve altyapı bakanlığı yapmış. Belediyecilik konusuyla ilgili olarak Murat Kurum kadar ilgili değil.

-Süleyman Soylu’nun belediyecilik deneyimi var mı? Yok

-Fahrettin Koca sağlık bakanı

-Selçuk Bayraktar da olmazdı. Olmadı. 

-Ali Yerlikaya. Ak Partinin en başarılı bürokratı. Güvenlik konusunda hakikaten son dönemde çok başarılı işlere imza atılıyor. Böyle bir insanın bakanlıktan ayrılmasını gönül arzu etmez. İyi de oldu yerinde kalması.

-Peki Murat Kurum. Çevre Şehircilik Bakanlığı yapmış. TOKİ bu bakanlığa bağlı. Bizim kentlerimizdeki  başta İstanbul olmak üzere en büyük sorun depreme hazırlanmaktır. Kentsel dönüşümün yanında, İstanbul’un en büyük sorunlarından biri yine artan kiralar nedeniyle barınma sorunu olarak ön plana çıkmaktadır. Her ikisi de hayati derecede önemlidir ve birbirleriyle de bağlantılıdır. Bu konuda en uzman isim adaylar içinde Murat Kurum’dur. Ayrıca yüksek lisansını da kentsel dönüşüm üzerine yaptığı bilinmektedir. Böyle bir deneyimli bir isim var iken elinizde neden diğer isimleri tercih edeceksiniz ki. Ve toplum neden tartıştı diğer isimleri ben anlamadım.

*

Ak Parti’nin İstanbul için en önemli projesinin kentsel dönüşüm ve barınma sorunu olacağı Murat Kurum tercihiyle de ortaya çıkmış oldu. Doğru tercih. Ama bütün bunlar Ekrem İmamoğlu karşısında başarıya ulaştırır mı Ak Parti adayını?

Bu sorunun yanıtı kolayca ‘Evet’ olamaz. Çünkü toplum biliyor ki, 20 yıldan aşkındır iktidar olan bir Ak Parti iktidarı süresince bu sorunların çözümü konusunda başarılı olamamıştır. 1999 depreminden bugüne geçen 20 yılı aşkın sürede Ak Parti iktidarı kentsel dönüşüm konusunda ne yapmıştır?  'İstanbul'a ihanet ettik' kendi cümleleriyle bu kente yaptıklarının özetidir. Bugüne kadar çözüm getiremediği gibi başta; emekliler, asgari ücretliler, esnaf, toplumun dargelirli bölümünü oluşturan yüksek nüfus oranındaki bir kesim oldukça zor ekonomik şartlar içinde yaşamaya başlamışlardır. Ak Parti ekonomik olarak toplumun yaşadığı sorunlardan sorumludur, nedenidir. Sorunların doğmasına neden olanlar sorunların çözümünü sağlayabilir mi? 12 bin-15 bin TL alacak emekliden nasıl oy isteyecekler? En asgari kiranın 10 bin TL olduğu kentte 17 bin Tl asgari ücret alandan nasıl oy isteyecekler?

*

Yine de Ekrem İmamoğlu da bu seçim çanta da keklik beklemesin. Zaten kazandığı seçim 18 bin oyla farkla kazanılmıştır. İkinci seçimdeki 800 bin oy tepki oylarıdır. İmamoğlu'nun elinden seçimin alınmasına tepki vardır. Abdullah Öcalan'ın AA vasıtasıyla demecinin yayınlanmasına tepki vardır. Osman Öcalan'ın TRT Kürdi'ye çıkarılmasına tepki vardır. 

Ve İmamoğlu bu seçime İstanbul ittifakını sağlayarak giremiyor. Kendisini aday gösteren; Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener adaylık açıklamasına katılmamışlardır. 2019’da sağ ve sol tarafında yürüyen Canan Kaftancıoğlu ve Bugra Kavuncu da yoktu yanında. Bir de aday belirlenmesinden tek sorumlu görüldüğü İstanbul’da doğru tercihler yapılamaz ise yine seçime girerken rahat giremeyecektir. Özetle Ak Parti adayı için büyük riskler ve sorunlar olduğu gibi, İmamoğlu için de çözülmesi gereken sorunlar vardır.

Daha çok yazacağız

İyi bir hafta olsun.