İETT'den Beylikdüzü'ne 3 yeni hat İETT'den Beylikdüzü'ne 3 yeni hat

Silivri Belediyesi Ekim Ayı Meclisi’ne, CHP’li üyeler ve Başkan Volkan  Yılmaz arasında,   satılmak istenen bir arsa ilgili tartışma damga vurdu. Başkan Yılmaz, Değirmenköy’deki bir arsanın satışına karşı çıkan CHP’li üyelere, “Hukuk kararına rağmen sattıkları arsalarla belediyeyi milyarlarca borca sokanlar, gelmiş bize ‘Değirmenköy’deki arsa çok kıymetli bunu satamazsınız’ diyor Sizin 10 yılda sattığınız arsalar çöp müydü” diye  tepki gösterdi.

Siz 215 dönüm satmışsınız biz ise 18 dönüm

Başkan Volkan Yılmaz şöyle konuştu.  “Sizin döneminizde satılan arsa miktarı 215 dönüm. Biz de 4.5 yılda 18 dönüm arsa sattık. İhtiyaç olmadığı sürece, nasıl kredi kullanmadıysak, yer satmayı da çok uygun görmedik. Değerlenmesini istedik, ama ihtiyaç olduğunda maaşları ödemek ve hizmet yapabilmek için satışa çıkardık. Peki, siz 215 dönümlük yeri hukuka uygun bir şekilde satabildiniz mi? Onu da beceremediniz. Şuan Silivri Belediyesinin en büyük sorunu sizin yarattığınız mahkeme kararının olmasına rağmen ısrarla sattınız arsalar. Silivri Belediyesinin memurlarını, meclis üyelerini bu hukuk garabetinin içine soktuğunuz satışlarınız ortada duruyor. Yapmış olduğunuz parsellerde mahkeme kararlarını hiçe saydınız. Bırakın bizi dinlemeyin, hukuk size “satamazsınız” demiş. Belediyenize yazı yollamış. Sümen altı etmişsiniz.

“Sorumsuz satışlarınız nedeniyle araç alamadım”
Bir örnek vereyim, 215 dönümün neye tekabül ettiğini anlayın. 227 bin liraya bir arsa satmışsınız, vatandaş mahkemeyi kazanmış. Şuan temyizde. Temyize giden hesap 2 milyon lira. Şimdi oradan da gelecek bir kapak hesabı daha, etti 2.5 milyon lira.
Burada bir başka hesap var; 3 tane arsayı 1 milyon 60 bin liraya satmışsınız kapak hesabı 18 Milyon 666 bin lira. Bu borçları Silivri Belediyesi ödeyecek. Temyize yolladık. Hesaplarımıza haciz geliyor. Haczi nasıl durduruyoruz? Sizin beğenmediğiniz, ‘kasada para mı tutulur' dediğiniz o paraları teminat gösterip, teminat mektubu alıp blokeye koyup, bu hacizleri durduruyoruz. Borçlarınızın haciz yoluyla Belediyeden tahsilini engellemek için kasada o parayı tutuyoruz.
150 araç almayı planlıyordum, araç kiralamayacaktım ama kasadaki paranın belli miktarda olmaması durumunda gelen hacizlerin tahsili ve Belediyenin gireceği durumu göz önüne alarak araç satın alamadım, kiraladım. Sizin sorumsuz satışlarınız yüzünden…
Şimdi arsa satmayı bile beceremeyenler, sattıkları arsalarla Belediyeyi milyarlarca (eski parayla katrilyonlarca) borcun altına sokanlar bana gelip “Değirmenköy'deki arsa çok kıymetli, bunu satamazsınız” diyor.”

İBB tarihinde borç rekoru kırıldı
CHP'lilerin eleştirilerine cevap veren Yılmaz, “ “Cumhur İttifakı'nı, Volkan Yılmaz'ı eleştirecek bir şey bulduk”, eleştirin de neyi eleştiriyorsunuz? Değirmenköy'ün göbeğindeki arsa satılamazmış! Etiler'in göbeğindeki Meslek Okulu İstanbul'un en değerli arsasını Ekrem bey satarken neredeydiniz? Üsküdar'da İGDAŞ'ın binası satışa çıktı, Merter'de ek hizmet binasını satışa çıkardınız. Onlar da satılabilir, bu da satılabilir.

 

İBB'nin hemen hemen bütün satış dosyalarına onay verdik. Siz İBB'nin toplam tarihindeki borçtan daha fazla borcu 4.5 yıl içerisinde yaptınız. Rekor kırdınız. Borçlanamaz duruma getirdiniz. Satış konusunda şikayet etmenize gerek yok.”

‘Benim oğlum bina okur döner döner yine okur”

CHP'lilerin muhalefet anlayışını eleştiren Yılmaz, “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” diye bir söz var. Osmanlı döneminde medrese eğitimi Arapça yapılırdı. Arapça'daemsele bine olarak adlandırılırdı. Bu dersi geçmeyen kişi, medresede başlayamıyordu. Bir mesafe alamayan, üzerine bir şey koyamayan, bir şey üretemeyen insanlar için söylenen bir söz. Aynı şeyi tekrarlamanızdan ve bir şey üretememenizden ve yol kat edememenizden dolayı Silivri'deki CHP'nin muhalefet anlayışını tam da bu sözle ifade etmek istiyorum; “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” diyerek tepkisini ortaya koydu.
Karşılıklı eleştiriler

Daha sonra CHP’li üyeler söz alarak eleştirilere yanıt verdi. Yanıt verirken de Başkan Yılmaz ile karşılıklı diyaloğlar yaşandı.

CHP Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu: “Yer satıldı, Belediyeler yer satar, yer de alır, yerler de kazandırılır. Köy tüzel kişilikleri kapatıldıktan sonra köylere ait olan meydanlar, bölgeler hepsi Silivri Belediyesine kazandırıldı. Yaklaşık 200 dönümün üzerinde yer de biz Silivri Belediyesine kazandırdık.”
Başkan Yılmaz: “Bizim dönemimizde daha fazla kazandırıldı.”

Balcıoğlu: “Kazandırmadınız dediniz ya 200 dönüm kazandırdık. “
Başkan Yılmaz: “Öyle bir şey söylemedim, sattıklarınızdan bahsettim. Sizin de imzanız var, gidip mahkemede ifade verdiniz. 215 dönümden geriye dönen parseller konusu çözülemediğinde Silivri Belediyesinin milyarlarca borcu olacak. Belki de İstanbul'un en borçlu belediyesi biz olacağız. Bu konuda da çözüm önerisi olan yok! Herkes kaderine razı olmuş bekliyor, ama burada günahsız devlet memurları var. O gün Mali Hizmetler Müdürlüğüne vekaleten bakan 11 tane satışa imza atan arkadaşımız var. Bu 11 satıştan sorumlu. Hiçbir suçu yok ama bu işleri sumen altına atanlar çözüm üretmeyi planlamıyor. Nutuk almaya gelince yine bu arkadaşlar kahvehanelerde nutuk atıyor. Adama sormazlar mı, “Sen elindeki parselleri, arsaları satarken hukuku tanımamışsın, şimdi burada hukuka uygun bir satış yapılırken, gidip vatandaşı tahrik etme, yanlış bilgilendirme yoluna gidiyorsun. Bu doğru mu?” Buradan yapılacak siyasetin hiç birimize faydası yok. Bir yere varamayız. Siz Küçük Sanayi Sitesi esnafının yanındaysanız Selimpaşa'da, Gümüşyaka'da, Çanta'da, Değirmenköy'de, Büyükçavuşlu'da esnafa kaç tane dükkan yaptınız? Yedi tane beldede bir tane dükkan yapmayan CHP'li arkadaşlarım şimdi gitmişler “Değirmenköy Küçük Sanayi Sitesi esnafının yanındayız, dükkanlarını yıktırmayız veya yeni dükkan yapılmada bu yer yıktırmayız” diyor! Komik duruma düşünüyorsunuz. Gümüşyaka'da ayrılan imarlı küçük sanayi sitesi yeri var. Oraya yapsaydınız. Yalnız Değirmenköy'de mi küçük sanayi esnafı var? Selimpaşa'daki kaportacının günahı ne?

CHP'li Melih Yıldız: Geçen ay bu konuyla ilgili ret gerekçemizi açıklarken ne söylediysek Değirmenköy mahallemizde hemşerilerimizle yaptığımız istişare toplantısında da aynılarını söyledik. Vatandaşın tepkisini dinlemek, fikrini almak muhalefet meclis üyeleri olarak en demokratik hakkımız. Dolayısıyla bizi burada orada toplantı yapmakla eleştiriyorsunuz ama bu bizim açımızdan doğru olandır. Mustafa kardeşimi Değirmenköy'den arayan hemşerilerimizin ona telefonda söylediklerini merak ediyorum. Vatandaşın söylediklerini ifade etmedi. Evet, “Belediyeler arsa üretir, ihale yöntemiyle satar” dediniz. İBB'nin arsa satışını gündeme getirdiğinde hepsine “ret” verdiniz. Bazılarında imarını değiştirerek sırf satışı engellemek içi ”ret” verdiniz. İSKİ'nin hisseli satışları getirdiğinde “ret” verdiniz. İSKİ zam talebi için İBB meclisine geldiğinde “Ekrem bey özür dilesin, ondan sonra veririz” dediniz. Şimdi bize yer satmakla ilgili nutuk atıyorsunuz! Aynı tutumu İBB meclisinde de sergileyin lütfen.
Vatandaşın tepkisi sizin nezdinizse o şekilde olabilir. Seçimlerde göreceksiniz. Aynı tutumumuz, irademiz ve aynı düşüncemiz bu yerle ilgili devam ediyor. Belediyenin envanterinde kalmalı. Bu satıştan vazgeçin. Bu yer Değirmenköylü hemşerilerimizin kullanımı için Belediye inisiyatifinde kalmalı.
Başkan Volkan Yılmaz: Demek ki anlatamamışız.
CHP'li Süheyl Kırkıcı: Hazinenin olan bir yer ya da Belediyenin olan bir yer, aslında yine o yöre halkınındır. Başka bir devletten gelen tapulu mal mı aldı? Asıl oradaki halkın yeri, Belediyenin tapulu malı ya da Hazinenin tapulu malı olarak sınırlı olmaması. Orası kamunun yeri. Planlı olan yerde Hazine yer satacağı zaman bir değil, on defa düşünmeli. Silivri Belediyesinin düşünmesi gerektiği gibi… Orası kamu hizmeti için tasarlanmış ve satışı düşünülmeyen bir yer. Tapu ya da mülkiyet kime ait olursa olsun. Değirmenköy sürekli gelişmekte olan bir yer. Bugün esnaf sayısı 13 ile sınırlı olabilir, çoğalacağını öngörmek gerekmez mi? Kamu yöneticiliği bunu görmek ve önlem almayı gerektirir. Siz bu gibi konular konuşulduğunda
İBB'den bahsediyorsunuz. İBB'nin benzer durumlarda yaptığı satışların da tartışılarak yapıldığını belki görmemekteyiz. Tartışılsa belki bunlar da kamunun elinde kalacak. Silivri Belediyesi “emlakçı” mı?
Başkan Volkan Yılmaz: Lütfen mantık çerçevesinde konuşun. Silivri Belediyesinin 1 m2 arsası yokken 1.640 m2 Küçük Sanayi Sitesi imarlı arsasını kazandırdı.
CHP'li Süheyl Kırkıcı: Tamam o komşu büyük parseli ayırıp satmayı düşündüğünüz yer…
Başkan Volkan Yılmaz: Sizin derdiniz ne biliyor musunuz? Silivri Belediyesi diz çöksün, maaş ödeyemesin, çöpleri toplayamasın… Bir şeyi tavsiye edenlerinin arkaya bakması lazım. Yalnız konuşmak için konuşuyorsunuz.
CHP'li Süheyl Kırkıcı: 18 arsanın 17'sinin satış kararına destek verdik. Öyle bir niyetimiz olsa hepsine “ret” oyu verirdik. Bütün kararlarımızda yüzde 95'i aşan oy birliği çıkmakta. Farklı düşüncemiz olsa bunu da farklı değerlendirirdik. Siz burada yalnızca siyaset yapmaya çalışıyorsunuz.
Başkan Volkan Yılmaz: Sizin baktığınız açıdan öyle görünebilir çünkü tek açıdan bakıyorsunuz. Şehre de o açıdan baktığınız için halk sizi 2019 yılında kenara yolladı.
CHP'li Süheyl Kırkıcı: Esnafın gelişme potansiyelini dikkate alarak bu arsanın satılmamasının daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Kamu yöneticiliği bunu gerektirir. Siz satmaya devam edebilirsiniz tabi.
Başkan Volkan Yılmaz: Saygı duyarız. Teşekkür ederiz.
MHP'li Sultan Aşkın: Süheyl bey sordu: “Bu kimin malı, kamunun malı değil mi?” dedi. Peki, sizin sattığınız yerler kimin malıydı? Vatandaşın öz ve öz malıydı. Vatandaştan “park, yol, spor, sağlık tesisi yapacağım” diyerek aldığınız alanlar nerede? İnsanlardan o şekilde alıp Belediye parseli haline getirip sattınız. İnsanların öz malını sattınız. Ki sattığınız bu yerlerin bedelini biz ödemek zorunda kalacağız. Belediyemizi emlakçilikle itham ettiniz, eğer biz emlakçıysak siz ala ala emlakçısınız.
Başkan Volkan Yılmaz: Biz çırağız!
MHP'hli Sultan Aşkın: Çırağız evet, m2'leri düşününce öyleyiz. Satarken de satış şartımızdan biri küçük sanayi sitesi olarak değerlendirilmesi. Alan kişi de Küçük Sanayi Sitesi yapacak. Yine esnafımız kullanacak. Belediyenin işi müteahhitlik değil ki arkadaşlar.
BaşkanVolkan Yılmaz: Biz bir de imarı değiştirip konut yapmıyoruz.
MHP'li Sultan Aşkın: Esas siyaseti siz yapıyorsunuz (CHP'ye yönelik). Sanki imarı değiştiriyoruz da insanları küçük sanayiden mahrum ediyoruz gibi bir tavır içindesiniz. O yüzden esas siyaseti yapan CHP Grubu.
AK Partili Sami Barlas: Çok merak ediyorum, geçmiş 10 yılda, yerin Milli Emlak'a ait olmasına rağmen, kanunsuz bir şekilde o vatandaşlarımızdan kira aldınız mı almadınız mı?
Başkan  Volkan Yılmaz: Kira aldılar.
Ak Partili Sami Barlas: Bu parayı kanunsuz aldınız.
Başkan Volkan Yılmaz: Biz dört yıldır kira almıyoruz.
Ak Partili Sami Barlas: Oradaki esnafımız hem ecrimisil ödedi, hem de Belediye olarak kira aldınız. Almadınız mı? Bu nasıl esnafın yanında olmak?!
Başkan Volkan Yılmaz: Konulara o kadar uzaklar ki. Göreve geldiğimizde esnaf geldi ve dedi ki “Biz hem ecrimisil hem kira ödüyoruz. Bizim yerlerimizin sahibi kim? Belediye mi yoksa Milli Emlak mı?” Biz de Milli Emlak Daire başkanına usulü sorduk. Onların yazısına göre her ne kadar binaları Belde Belediyesi yapmış olsa da arsaları Milli Emlak'a ait olduğundan “kira almamalısınız” dendi. Biz 4 yıldır kira almıyoruz. Melih bey her şeyi yanlış biliyor ve iddia ediyorsunuz. İnatçılığı bırakın. Bizim kira almamamız gerekiyordu ve almadık. “Esnafın yanındayız” diyorsunuz adamlardan kira topladınız.

Editör: Haber Merkezi