Bir seçim sürecinde, o süreçte yaşanan saldırılardan, yapılan haksızlıklardan, ve bunlara karşı verilmiş başarılı bir mücadeleden bir siyasi lider kazandı Türkiye. Ekrem İmamoğlu.
Bu lideri muhalefet yarattı. Toplumun yarısını ‘Zillet’ olarak yorumlayarak, İmamoğlu’nu doğduğu yere göre sıfatlandırıp oldukça haksız birk şekilde ‘Pontus’ iması yaparak, halkın verdiği mazbatasını elinden alıp mağdur ederek yaratıldı bu lider. Ve en sonunda 800 bin oy farkla ve iki kez üst üste İstanbul gibi metropolde halkın oylarıyla başkanlığa gelmiş bir ismi oldukça yakışıksız bir şekilde ‘Pejmürde ederim’ diyerek tehdit edip haksızlık yapılarak önü açıldı bu liderin.
Ekrem İmamoğlu çıkıp teşekkür etmeli. Kendisini aday gösteren Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti yönetimine, seçen İstanbul halkına ve partililerine teşekkür etti hatırlıyoruz. Ama İstanbul seçimini yenileten her kimse onlara ve hiç gereksiz bir üsluba kullanan İç İşleri Bakanı Soylu’ya da teşekkür etmeli. Kırmızı bültenle aranan teröristi tv’ye çıkarana, Öcalan’ın açıklamasını AA bülteniyle servise koyanlara teşekkür etmeli. Tabi teşekkür edilecek drurumlar değil bunlar. Ama bu kadarı da olur mu derseniz oldu, oluyor..Ancak ne olursa olsun son sözü hep halk söylüyor..
Ekrem İmamoğlu’ndan ben bu performansı beklemiyordum. İlçe başkanlığında dikkatimi çekmişti evet. Muhalefette olduğu Beylikdüzü Belediyesinin tüm ilçe belediye meclislerine elinde defteri kalemi ile gelir, sakin sakin oturur, pür dikkat tüm gelişmeleri izler, bazen not alır, sonra da sessizce çıkar giderdi. Bu ilgisi ve dikkatini hatırlıyorum. Ama çok kısa sürede bu lider performansına ulaşacağını beklemiyordum.
Adam kalecilikten gelmiş arkadaş. Bu nedenle savunma , kaleyi koruma refleksleri çok güçlü. Her şutu başarıyla savuşturuyor. Saldırılarda kalede nerede duracağının antrenmanını yapmış. Penaltı falan hikaye..
Ekrem bey gerçekten çok zor ve sıkıntılı süreçleri başarıyla geçti. Sadece savunması değil, kararlılığ, hitabeti ve hücümdaki cesareti de çok yerindeydi. Mazbatısının alındığı akşam yaptığı konuşma dillere pelesenk oldu.
Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var.
Ve ceketi çıkarıp kolları çemirlemesi.. Liderin ceserati topluma yansır. Lokomotif nere çekerse vagonlar onu takip eder.
Ekrem bey ‘in yolu çok açık artık. Yürüyüp gideceği güzergahı elbette tek başına belirlemeyecek. Çok güçlü bir ekibi olacak. Ama her fatura kendine yazılacak. Mali kaynakları çok güçlü, Türkiye ve dünyanın gözü önünde bir kurumun başında artık. Yapacağı her şey halkın gözü önünde olacak. İBB’deki muhalefetin meclis çoğunluğunun bile hükmü azaldı. Her engellemeleri kendilerine zarar..
Ekrem İmamoğlu’nun adımlarını atarken en çok düşünmesi gereken , kendisini zorlayacak olan bu saatten sonra muhalefet kanadı değil artık. Kendi taraftarları..
Kolay mı 17 yıldır iktidarı beklemek. Beklerken hak gasplarına uğramak, ötekileştirilmek, mağdur edilmek, ezilmek.. Ve bugünü beklemek. Üstelik milyonlar bunlar. Herkesin beklentisi var. Mağduriyetlerin, yaşanılmış haksızlıkların giderilmesi, yaralara merhem olunması talebi var.
Siyasetin parlayan yıldızı Ekrem İmamoğlu içte ve dışta sorunları büyümüş , çözümlerinin maliyeti artmış bir Türkiye’de, talepleri yıllardır bastırılmış milyonların arasında yol yürüyecek. Yolu açık olsun diyelim. Ve izlemeye başlayalım.