Yüreğim evindir senin!

hiç özlemez mişsin meselâ sen!

yokluk çekmez mişsin çoktan çok

tütmezmi için ta en derinden

hakikatine yakın duran illâ kendini ararmış

zaten insanın zatına en yakını

kendisiymiş kendine evvel ezelden

özlemez mişsin kimseyi katiyen!

hasret insanın soluğunu kesermiş

aramak gecenin karanlığında birini

özlemek büyük iş be hey ölümlü

hasret sonsuz ve ölüme eş

zaten insanın kendine en yakını

kendisidir evvel ezel ey serkeş

öyle işte, söylemez mişsin sevdiğini sen!

hasret soluğunu kesermiş gönül verenin

soluk dediğin kalbin kudreti insancığım

kudreti sevda, kuvveti süveyda kollar beslermiş

duydum, özlemez mişsin katiyen sen!

mahzunmuş çünkü uzaklıklar insana

zaten kendini kendinden ötürü seven

başkalarını da severmiş uzak yakın demeden

suretine bakmışsın, yüzünde değilmişsin!

zamana bakmışsın, içinden geçmemişsin

kalp dediğin iki oda bir sofa oysa ki

gel birbirimize ev olalım demiştim

hayat gibi dolandın her bir yerimde!

sonra yaşam olup durdun kalbim içinde

ağırdın, yağmur yüklüydün, umuttun bir de

serindin, doluydun, damlamaya başladın

ama o kadar, o kadar işte

toprağıma boşalıp berekete boğmadın

madem özlem ölüm gibidir!

yemin olsun yüreğim senin evindir

gel ikimiz de seni sevelim

sen sevildiğince özgür yaşa

ben ağır ağır hasretinle öleyim.