Sokağın sesine kulak verip üyesine kulak tıkayan CHP

CHP İstanbul’da ilçe başkan adaylarını anketlerle belirliyor. Anket firması elemanları ilçelere dağılıyor ve sokaktan geçen,  ya da parkta güneşlenmeye çıkmış insanlara sorularını sorup yanıtlarını alıyor. Denek sayısı bin kişi ile iki bin kişi arasınnda değişiyor genellikle.

Öncelikle anketler ne kadar güvenilir?

Sabancı Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Doç.Dr. Mert Moral a göre, ‘Anketlerin kimlerle yapıldığından soruların soruluş biçimi ve sıralamasına kadar pek çok kriter bilimsel anlamda anket sonuçlarını etkiliyor.’

Moral yaptıkları araştırmalara göre, Türkiye'de anket şirketlerinin açıkladığı sonuçların hata payı marjının çok yüksek ve bilimsel standartlardan uzak olduğunu gördüklerini aktarıyor. Türkiye Araştırmacılar Derneği'nin de 2015'te benzer bir rapor açıkladığını belirten Moral, Türkiye'de yapılan anketlerin bu alanda sınıfta kaldığını ifade ediyor.

Anketlere yönelik çok sayıda eleştiri var. Yukardaki sadece bir örnek. Seçtiğiniz örnekler, bölgeler, sorduğunuz sorular, tasnifiniz, yorumunuz her şey araştırma sonucunu etkileyebiliyor. Stalin’in ‘Oyları kimin attığı değil kimin saydığı önemlidir’ dediği gibi, araştırmayı ‘Kimin yaptığı, soruların şekli, seçilen deneklerin niteliği - sayısı  ve araştırmanın sonucunu kimin yorumladığı’ önemli.

*

Anketleri yaptırarak aday belirleyen CHP yöneticileri sokaktan geçen insana güveniyor ama yıllarca partinin koridarlarında nefes tüketmiş kendi üyelerine güvenmiyor. Bu nedenle İstanbul’da  aday belirlenmesinde önseçim ya da temayül yoklaması yapılmıyor.

 Gerekçe zaman yokmuş!

İstanbul ilçelerinde olmayan zaman,  Kırklareli il merkezinde pekala var. Geçtiğimiz Pazar günü yani iki gün önce Kırklareli il merkezi’nde örgüt denetiminde önseçim yapıldı.

Mevcut Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu bu seçimden birinci çıkıyor.  Ama İstanbul’da zaman yok!

Tamam kimse her ilçede önseçim yapın demiyor, bazı ilçelerde atama da yapmanız gerekebilir yapın. Ama hepsinde atama doğru olabilir mi? Öyle ilçeler varki kesinlikle önseçim yapmanız gerekir.

Örneğin; Silivri’de 9 aday adayı, Avcılar’da 25 aday adayı , Esenyurt’ta 17 aday adayı. Şimdi bu ilçelerde örgüt denetiminde önseçim yapsan olmaz mı? Olmaz!

Olmaz çünkü  “Ya istemediğimiz biri çıkarsa!” endişesi var.  

Çekmeköy’de Çetin Çapan, ikibinin üzerinde üyeden önseçim yapılsın talepli imza almış. Kimse dikkate almış mı? Yok. Ama sokaktaki bin kişiyle ya da ikibin kişiyle yapılan anket önemli. İkibin üyenin talebi önemli değil.

Sokağın sesi önemli tabi. Ama araştırma bilimsel kriterlere uygun olarak yapılırsa önemli. 

O zaman soruyu tersten soralım. 

-Sokağın sesi örgütün sesinden önemli ise, neden bazı yerlerde önseçim ya da temayül yoklaması yaparak sokağın sesini dinlemiyorsun CHP?

*

-Önseçim yapılsa, çıkan adaya kimse gönül koymayacak. -Kaybedenler gönül koymayacak çıkan adayı hepsi kabul edecek.

-Atama yapınca, seçilmeyen diğer adayların hepsi gönül koyabilecek mi? Koyar arkadaş. 

-Atama yapınca örgütte birlik beraberlik yara alır mı? Alır...

- Önseçim ya da eğilim yoklaması yapılsa; üyeler kendilerinin adam yerine konduğunu, bir değerleri olduğunu görecek. 

-Aday belirlenmesine katılmış bir üyenin motivasyonu artacak.

-Söyleme gelince; hak, hukuk, adalet.. Eyleme gelince; ele verir talkını, kendi yutar salkımı! İşte CHP’nin yaptığı tam da bu.

*

Yanlış yöntemler sadece aday tesbitinde olmuyor. Anketlerin uygulanmasında da oluyor. Her ilçede anket yapmak durumundamısın. Büyükçekmece’de adaylık açıklamasında Gülcan Tekdemir Demirkan ‘İlçede iki aday varmış gibi anket yapılıyor. Hayır üç aday var’ diye itirazını dile getirdi. Anlıyoruz ki Büyükçekmece’de de anketler yaptırıyor parti. Doğru mudur değil midir, tam bilmiyoruz ama eğer anket yapılmış ise;  30 yıldır belediye başkanlığı yapan Akgün’e karşı yanlış yapılmış demektir. Akgün’ün aday gösterileceği kesin. Açıklasana adaylığını ne bekletiyorsun. Neden tartıştırıyorsun?

İlçede üç aday adayı daha var. Çıkmışlar sokak sokak çalışıyorlar. Tamam belki başkanlarını şikayet etmiyorlar ama aday adayı olmaları bile ‘Demekki kendi başkanınız yetersiz, yerine siz aday olmak istiyorsunuz” düşüncesini oluşturmaz mı muhatap olduğunuz kişilerde.

*

Bu seçim kimse için kolay olmayacak. Az hata yapan, birlik beraberlik içinde hareket eden başarılı olacak. Birlik beraberlik içinde olmayanlar halka umut vermede zorlukla karşılaşırlar. Yöntemleriniz birlik ve beraberliği korumak geliştirmek yerine ayrışmaya hizmet eder ise işinizi zora sokuyorsunuz demektir. 

Son söz; Üyeni bu kadar karar mekanizmaları dışında tutma CHP. Sokaktaki insana güvendiğin kadar üyene de güven. Sokağın sesine tabi ki kulak ver ama üyenin sesine de kulak tıkama. Kendini dışlanmış hisseden üyeden de tam motivasyon bekleme.