İDEOLOJİK YAKLAŞIMLAR

Televizyonlardaki programlara bakıyoruz; uzman diye davet edilen kimi şahıs ve gazetecilerin konulara kendilerine özgü ideolojik bakış açılarından yaklaştıklarını görüyoruz.

Kanaatimizce, bu yanlış bir yaklaşımdır.

İdeolojik saplantılarla sorunlara çözüm getirildiğini iddia edebilmek mümkün değildir.

Meselâ ekonomi: Türkiye gibi derin ekonomik sıkıntılar içinde bulunulan bir duruma sadece emek veya sermaye açasından yaklaşmak, bizi doğru neticelere götürmez.

Emeğin de, sermayenin de barış içinde kendi özgün görüşlerini harmanlayabildikleri durumların daha verimli sonuçlar doğurması beklenir.

Serbest piyasa ekonomisi ile sosyal demokrasi ilkelerinin bibirini destekleyen tutumlarını göz ardı ederek sağlıklı bir analizde bulunmak mümkün değildir.

Evet, rekabetçi bir serbest piyasa düzeninde adil gelir dağılımının emekten yana işlemesinin nasıl bir sakıncası olduğunu anlamak da zordur.

Meselelere ideolojik saplantılarla yaklaşamayız.

Pratiklerde buluşmak zorundayız.

Ele aldığımız herhangi bir meselede sağ ile solun belli bir yaklaşım içinde hareket ederek doğru sonuçlara varmasının her zaman mümkün olabileceği düşüncesindeyiz.

CHP’nin düzenlediği VİZYON toplantısına yönelik olarak farklı ideolojilerin dillendirilmiş olmasını elbette yadırgamıyoruz.

Fikir özgürlüğü dediğimiz de budur.

Fikir ve tartışma özgürlüğünün ideolojik kalıplar içinde tutulması her zaman iyi sonuçlar vermez, hatta bazen doğru dataların elde edilmesine de imkân sağlanamayabilir.

Bir yemek düşünelim; o yemekte tuzla biberin aynı kapta bulunmaması, lezzet yönünden nasıl bir sonuç verebilir?

Tuzun, ayrı bir ideolojiyi, biberin ise daha farklı bir ideolojiyi temsil ettiğini düşünecek olursak, ikisinin bileşiminden güzel bir lezzet elde edilebileceği gerçeğini unutmamalıyız.

Farklı görüşler de böyledir. Farklılıklardan sağlıklı ve lezzetli çözümler çıkar.

CHP’nin vizyon toplantılarına bu pencereden baktığımızda; daha olumlu sonuçlarla daha ümitvar yola girildiğini görmemek için, bizim de ideolojik saplantı içinde hareket ettiğimizi kabul etmemiz gerekir. Oysa, başından beri karşı olduğumuz görüş budur.

Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada da böyle bir duruş sergilemiş, cesur çıkışlarıyla dinleyenlerin taktirini kazanmıştır.

Kılıçdaroğlu, elindeki estrümanları bir arada kullanma ustalığını göstererek güzel bir liderlik örneği sergilemektedir.

Kılıçdaroğlu, partisini aklın, bilimin ve bize mahsus kültür değerlerinin yönünde ilerleterek Türk siyasi hayatına değerli bir katkıda bulunmaktadır.

Başarılar diliyoruz.