Dörtte biri korkan, korkutulan delegasyon

 

 

 

1081 delegenin imzasını al seçimde 790 delegenin oyunu al. Diğer yanda 167 imzayla aday ol, 447 delegenin oyunu al.  Bu ne demek oluyor şimdi?

Neden yaklaşık 300 delege İnce’ye açık açık destek veremiyor?                                                                                   Bu korku neyin korkusudur?                                                                                                                                        Kim yaratıyor bu korkuyu?                                                                                                                                                  

CHP Kongresi’nin üzerinde durulması gereken en önemli noktası burasıdır. Neden 300 dolayında delege korku nedeniyle istediği adaya imza atamıyor.  Ki bu sayı toplam delegenin üç aşağı-beş yukarı dörtte biri dolayındadır. 

Nerden baksan sorunlu bir durum. 

-Niye korkuyorsunuz arkadaş? Korkunun ecele faydası yoktur biliyorsunuz? Niye korkuyorsunuz?

Korkakların kazandığı bir zafer yoktur. Korkakların dörtte birini işgal ettiği bir delegasyondan başarılı bir sonuç beklemek mümkün değildir. Bu korkakları kim delege seçip te Ankara’ya gönderdi. Ve bu insanlar niye korkuyor.  İnanılmaz…

CHP’nin Kongresi’nde iyi şeylerde oldu olumsuzluklar da.

Olumsuzluklardan biri de Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na kongre öncesi imza götürülmesi oldu. Ben Genel Başkan’ın il başkanlarını arayarak ‘Bana destek imzaları getirin’ gibi bir talebinin olduğunu zannetmiyorum.  Birilerinin işgüzarlığı, yaranma isteği olabilir diye düşünüyorum. Ancak Genel Başkan Kılıçdaroğlu da bu imzaları kabul ederek bir anlamda davranışı onaylamış oldu. Yazık. Ne gerek var buna.

Ardından siz imzaları kabul ederseniz,  rakibiniz olan İnce de kendi topladığı imzaları getirir size. İnce’ye ‘İmzaları divana verin’ diyorsunuz da, size gelen destek imzalarını neden ’Divana verin’ diyerek geri göndermiyor sunuz?

Ben sekiz kez seçim kaybetmiş bir liderin artık bırakması gerektiğini düşünenlerdenim.  Kaybetmesi zordu tabi.   Ama böyle kazanmanın da birçok eleştirisel yönü bulunuyor.  Genel Başkan olarak düşünmeli şimdi. Bana 1081 oy verenden yaklaşık üç yüz kişi kayıp. Niye kayıp? 

Kongrenin kazananı İnce’dir

Muharrem İnce’nin adaylık konuşması gerçekten çok çok iyiydi.  Hem Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun tahlili, çözüm önerileri iyiydi, hem genel başkana yönelik eleştirilerindeki seviye çok iyiydi.   Üslubu, kürsü hâkimiyeti yerindeydi. 

Kongrede  gelişen mükerrer imza sorunu oldukça yakışıksız bir durumdu.  Böyle mükerrer bir oy sorunu çıktığında çözmesi gereken divandır. Ama ne oldu. Bazı Genel başkan yardımcıları, milletvekilleri tv lere çıkıp yorum yapmaya başladı. Sonra imzalar ‘Lütufmuş gibi İnce’ye yazılsın’ şeklinde haberler.  İnce buradaki itirazında sonuna kadar haklıdır. Eğer imzalar mükerrer ise ya geçersiz olur, ya da imza atanları çağırır sorarsın ‘Kim için imza veriyorsun’ diye.  Ama olmadı.  

Özetle bu kurultayın gerçek kazananı bence İnce’dir. Ben içinde bulunulan koşullarda bu kadar oy alacağını bile tahmin etmiyordum.  O mükemmel konuşmayı da beklemiyordum.

Diğer iki aday adayı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Ümit Kocasakal niye aday adayı oldular bilen biri varsa bana izah etsin.  İstanbul Barosu Başkanlığı yapmış bir isimsin.  Diğeri Yargıçlar Savcılar Birliği Başkanlığını yürütmüşsün.  Direkt genel başkanlığa aday oluyorsun.   Yeterli oyu alamayacağı o kadar açık ki. Neden aday olurlar?  Neden?   Kim ciddiye alır bundan sonra herhangi bir yere aday olduklarında. Kongrenin en açık kaybedenleri Eminağaoğlu ve Kocasakal’dır.