Asgari 15 -20 bin TL maaşın, altında makam arabası, şoförün, sekreterin var ise keyfin yerindedir mutlak. Ya da yurt dışından emekli isen ve Türkiye’de yaşıyorsan sana da diyecek laf yok. Nasıl olsa maaşına her gün zam üstüne zam.!
Arkadaşım anlattı. Adam yurt dışından emekli olmuş Türkiye’de yaşıyormuş. Yurt dışından emekli olduğu için de 1200 euro emekli maaşı alıyormuş. Bizim Türk arkadaş ise 2 bin 600 TL. İki-üç ay önce dolar kuru 8.10-8.30 bandında seyrettiği içinde de yurt dışında emekli olan arkadaşın TL olarak emekli maaşı 10 bin TL düzeyinde imiş. Şimdi ise euro-dolar kuru yükseldikçe bizim yurt dışından emekli olan arkadaş ha bire göbek atıp duruyormuş. Ve şu an maaşı euro-dolar kuru yüzde 60-70 dolayında yükseldiği için TL olarak 17 bn TL’ye doğru yaklaşmış.. Yani yurt dışından emekli olanın maaşına iki üç ayda 7 bin TL zam gelmiş, Türkiye’den emekli olanın aldığı para hala 2 bin 600 TL.
İktidarın Türk insanına layık gördüğü yaşam düzeyi. Ne kadar övünseler az. Mızrak çuvala sığmıyor. Ne anlatırsanız anlatın Türk halkı büyük bir yoksuluğun içine itilmiş bulunuyor. İşsizlik için ne desem bilmiyorum. Tanıdığım insanlar var aylardır işsiz. Bir tanıdığım gence iş bulunamadı da aylardır, sonunda gencimiz ailesini de aldı bir başka ülkeye gitti.
*
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz yıl faturasını ödeyemeyen İstanbulllular için ‘Askıda fatura’ başlatmıştı. Onbinlerce insanın faturasını bu yolla ödenebildi.
Daha bir kaç ay önce İstanbul’da Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün ile Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz bir bayram arifesinde; ilçelerinin mahallelerinde binlerce insanın veresiye hesabını kapattı.
Bir kaç gün önce ‘Bu kış zor geçecek’ diyen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık Belediye Meclisi’nde yaptığı konuşmada ‘Kent yoksuluğuna karşı” seferberlik ilan etti.
Ve başkentten geldi Dayanışma Çağrısı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, pandemi süreci ve ekonomik kriz nedeniyle su faturalarını ödemekte zorlanan yurttaşlar için destek çağrısında bulundu. Yavaş, “Gelin, su kullanımının arttığı pandemi sürecinde yine iyilikte bir damla olalım. Dayanışmaya el verelim. Sosyal yardım alan ailelerimizin su faturasını ödemeye yardımcı olalım ” çağrısını yaptı.
*
Nasıl yapılmasın ki.. Mansur Yavaş’ın cağrısı hariç diğer verdiğimiz çağrılar ve yardımların gerçekleştiği zamanlarda dolar kuru 8 TL falan idi. Türkiye son iki ay içinde doların 8 liradan 14 TL’ye çıkması ile yüzde 70 fakirleşti. Dargelirli ve yoksulların durumu daha da vahimleşti.
24 daireli bir binada oturuyorum. Elektrik faturanı gelen faturalar arasından seçmek isterken doğal olarak diğer faturalara da bakıyorsun. İnanın çok sayıda ‘Geçikmiş borç faturası’ damgası taşıyan faturalar gördüm. Daha önce bir ya da iki olurdu. Bu kez nerdeyse ona yakın.
İnsanlar artık; elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödeyemiyor.
İşte konuşuluyor. Sosyal medya ya acı örnekler saçılıyor.
‘Çocuklarıma markete gidiyorum diyemiyorum. Bir şey isterlerde alamam diye korkuyorum”
‘Tavuklara vereceğim diye kuru ekmek istedim. Eşimle biz yedik”
Aylardır et yiyemiyoruz.
*
Ülkenin durumu hakikaten çok fena. Ne demektir iki ayda yüzde 70 fakirleşmek. TÜİK istediği kadar rakamları gizlesin. Her şey o kadar net bir şekilde ortada ki.
Bu nedenle; başta belediyeler olmak üzere, sorumluluk ve vicdan sahibi tüm yetkilileri ve varlık sahiplerini çevrelerine karşı duyarlı olmaya davet ediyorum. Lütfen sosyal içerikli çabaları yoğunlaştıralım.
Bu kış hakikaten çok zor geçecek. Geçmeye başladı bile. Bir yandan pandemi, bir yandan yoksulluk, bir yandan işsizlik. Ne yapsın vatandaş? Lay lay lom icraatlerle kimse gününü geçirmesin. Yoksullukla mücadeleyi en öne alalım derim.
