CHP Milletvekili Dr. Ali Şeker, dün vefat eden Büyükçekmece Atatürk Mahallesi’nin 32 yıllık Muhtarı Alkış Barış’ın ardından bir veda yazısı kaleme aldı. Muhtar Barış’ın, uzun muhtarlık sürecinde; doğaya, çevreye, insana, emeğe yönelik duyarlılığını ve çabasını Şeker’in yazısı şöyle:
“Geçtiğimiz hafta rahatsızlandığını öğrendiğimde hastaneye uğradım. Ailesiyle, doktorlarıyla görüştüm. İyi değildi. Dün öğlen saatlerinde son nefesini verdi. Çok
değerli bir Ağabeyimizi, dostumuzu, yoldaşımızı kaybettik.
Büyükçekmece Devlet Hastanesi’nde göreve başladığımda tanıdım Alkış Abi’yi. 2000 Tıp Merkezi’ni açtığımızda dostluğumuzda gelişti. Ağabey, dost, yoldaş oldu hepimize.
47 yıl yaşadığı mahallesinde 32 yıl muhtarlık yaptı. Her seçimde rakipler çıktı karşısına, hep kazandı. Boşuna değildi bu. İhtiyacı olan herkesin yanındaydı Alkış Barış. Mahallenin muhtarı olarak sadece görevini yerine getirmek için değil, seçtiği yaşam biçimi gereği yapıyordu bunu. İnsana, doğaya, emeğe, sokak hayvanlarına duyduğu sevgi ve saygısıyla biçimlendirmişti yaşamını.
Yorulmazdı. Enerjisi hiç bitmezdi.
Tekel işçilerinin eylemine Büyükçekmece’den ses verdiğimizde yanımızdaydı Alkış Abi.
Gezi’ye, Validebağ’a destek verdiğimizde de. Zeytine de sahip çıkardı, denize de. Orman yanarsa bir yerde, Alkış Abi’nin de yüreği yanardı.
Görevini yaparken sorumlu olduğu yöneticilerle karşı karşıya gelmekten asla çekinmezdi.
Türkiye’de kent konseyinin kurulmadığı tek ilçe olan Büyükçekmece’de, 2011 Ekim’inde esnaf odasından muhtarlar derneğine, çevre derneklerinden bireysel katılımcılara geniş bir katılımla oluşturduğumuz Büyükçekmece Kent Şurası’nda masada Alkış Abi de vardı. Örgütleyenlerden birisiydi Alkış Abi. Yolsuzluklarla mücadele etti. Şeffaflık ve etik değerlerin egemen olacağı bir Türkiye istedi.
Tabi “Alpadros”u unutmamak lazım.
Gezi’den çok önce doksanlı yıllarda Albatros’un yıkımına karşı çıkışın ilk örgütleyicisiydi Alkış Abi.
2013’den bugüne yaşananların da tam göbeğindeydi. Albatros’da ilk ağaçlar kesildiğinde oraya koşan rahmetli Şeref Canbay’la birlikte Alkış Abi’ydi. Bir o gün, bir de dikilen fidanlar söküldüğünde çok öfkelenmiş ve gözyaşı dökmüştü.
Mahallesine, mahallesindeki bir yeşil alana sahip çıkan muhtar olarak bıkmadan usanmadan direndi, mücadele etti, nöbet tuttu, fidan dikti, Ankaralara gitti, ilgililere anlattı, imza kampanyaları, yürüyüşler düzenledi, soruşturma açıldı, ifade verdi… Albatros bugünkü hafriyat alanı görüntüsüne rağmen planlarda yeşil alan olarak ilan edildiyse en çok onun sayesinde oldu.
Bütün bunları yaparken ailesini de ihmal etmedi Alkış Abi. İyi bir eş, iyi bir baba oldu.
Kendisiyle dalga geçebilen, eğlenebilen bir ağabeydi. Balığın, şarabın hakkını verdi. Sevdikleri için şarkılar söyledi paylaştı sosyal medyada.
Değerleri için öfkelendi, direndi.
Sevdikleri için hüzünlendi.
İnsan gibi insandı. Hepimizin yaşamında iz bıraktı.
Bugün son yolculuğuna uğurladık Alkış Abimizi.
Biz seni çok sevdik Alkış Barış.
Sevgili Muhtarımız.
Seni asla unutmayacağız.”
