Bir abla bakışıyla çocuk yetiştirmek

Küçük kardeşi veya kardeşleri olan bir abla bakışıyla çocuk bakımı bence önemlidir. Bu bakım bilim insanlarını dinleyerek olursa; yani çocuk hekimleri ve diyetisyenlerin açıklamalarını izleme doğrultusunda olması halinde çok iyi olur. Fakat bu önerileri güncel hayatta uygulamak hem pahalı hem de tatmin edici bir bütçeye, gelire sahip olmayı gerektiriyor.

Örneğin bıldırcın yumurtası, et, süt ve daha önerilen bir çok pahalı gıdaları alabilmek kolay olmasa gerekir. Yine bu bakmakla yükümlü olduğumuz küçüklerimizi marketlerden alınan cips ve hormonlu tüketimlerden korumak da gerekiyor.

İçinde bulunduğumuz mevcut şartlar işimizi biraz güçlendiriyor. Çin malı oyuncakların kanser yaptığını çocukların onlarla oynanmaması öneriliyor. Bu öneri ailelere yapılacağına ülkemize denetimle girilmemesi daha faydalı olmaz mı?

Oyuncakları ve ilgi odakları eğitimleriyle, gelişmeleriyle orantılı olması gerekiyor diye düşünen bir ablayım. Bizim de 2014 doğumlu Ayşe Melis isimli bir afacanımız var. Onu marketteki raflarda mevcut olan jelibon ve raf ömrü uzun olsun diye sağlığa zararlı katkı maddelerle imal edilmiş yiyeceklerden korumak ve onu ikna etmekte çok zorluk çekiyorum.

Bu konuda en çok da reklamlar onları iştahla almalarına ve heveslenmelerine neden oluyor. Bu konu çok önemli olmasına rağmen ilgili büyüklerimizin yasalarla önlem almaları yerinde olur diyorum.

Bir tarım ülkesi olduğumuz halde doğal yiyecekler konusunda hem küçüklerimiz hem de büyüklerimizin bu çok önemli olan konuya dikkat etmediğimize olan inancım ne yazık ki kafa karıştırıcı durumdadır.

Anadolu'daki aileler katıksız tereyağı, bal ve daha bir çok tüketilen gıdaları kendileri yetiştirdiklerinden bizlerden daha çok sağlıklı ve avantajlı olduklarına da inanıyorum.

Babam bize Konya’dan kurutulmuş incir, kiraz, dut, erik ve daha bir çok yiyecek siparişi vererek kargoyla getirtmişti. Görsel olarak hiç beğenmediğim halde tadına bakınca kısa sürede tükettik ve yanıldığımı, görsel görüntünün yanıltıcı olduğuna karar verdim.

Yine Mardin ve Antakyadan çeşit çeşit peynirler, tereyağları, güneşte yazın yapılan değişik salçalarla pişirdiğimiz yemekleri de tat ve lezzet olarak unutmadım.

Gelişmekte olan çocukları doğal yiyeceklerle büyütmenin sağlıklı olduğuna deneme yanılmalarla öğrenen bir ablayım. Bunları Ayşe Melis’imize şarkılarla, fıkralarla, oyunlarla ve onu ödüllendirerek yedirebildim.

Özellikle yiyecek ve besin değeri yüksek olan tüketim maddelerini piyasaya süren ilgilileri de çok iyi denetimlerden geçirilmesi konusunda çok hassas davranılması yerinde olur görüşünü savunuyorum.

Bir çok şehirlerimizde doğal yiyeceklerin satıldığı pazarların olduğunu araştırarak öğrendim bu beni yetiştirmekte olan küçüklerimiz ve hepimiz için çok sevindirdi. Yiyecekler konusunda dikkatlerimizi ve alışverişlerimizi bu kanallardan yapmamız çok faydalı olur fikrindeyim.

Sağlık ve mutluluklarla kalın efendim. Kalın ki ömrünüz uzasın siz değerli büyüklerim ve gelişmesi devam eden kardeşlerimiz.