banner460
banner128

Çöp kutusu koyuyorsun… Çöpünü o kutuya değil de, yere atan; oyunu nereye atıyor sizce?..

Park edilmez levhası koyuyorsun… Arabasını o levhanın altına parkeden hangi partiye parkediyor sizce?..

Pil toplama kutusu koyuyorsun, pil gibi bir zehri, ev atıklarının arasına karıştıran, oyunu hangi atıkların arasına karıştırıyor sizce?..

Çöp atmak da…

Pil atmak da…

Parketmek de…

Hepsi ama hepsi bir eğitim sorunudur…

Kentlerin, insanların eğitim düzeyi arttıkça CHP’nin oyları bunun için artıyor işte…

İnsan olmak, doğa dostu olmak, vatansever olmak, utanır olmak, ayıp nedir bilmek, hakka saygı duymak, hukuka güven beslemek, yalan söylememek, talan etmemek ve daha nice insani değer, ne yazık ki ülkemizde hızla erozyona uğradı…

Başkalarının hakkına saygı duymayı bırakın, bu saygıyı duymamaktan dolayı utanan adamı bile bulamaz haldeyiz…

Çürüdük…

Eridik…

Tükendik…

Kirlendik…

Tüm manevi değerlerin “yalanla” sarıldığı, tüm maddi değerlerin “talanla” anlatıldığı bu vatan dediğimiz topraklarda, hepimiz kirlendik…

Hem de çok eksildik…

 

Ata’ya “ayyaş” dendiği bir ülke olduk biz…

Şehit’e “kelle”…

“Anaların” huzurdan giderken yanına alınacak bir “çanta”ya evrildiği bir ülke…

 

Tarımsal alanda kendi kendine yeten dünyanın 7 ülkesinden biriyken biz…

Davarın ithal…

Mercimeğin ithal…

Kurufasulyenin ithal…

 

Hatta samanın bile ithal edildiği bir ülkeyiz artık biz…

Tükenmişliğin dibindeyiz…

Parlamenter sistemle yönetilen bir cumhuriyet iken biz…

Şimdi adına “partili cumhurbaşkanlığı” denen, “yerli uydurma” bir sistemin kıskacındayız…

“Monarşi” demeye dilimiz varmadığından diyoruz PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI diye…

 

Yoksa bilinen belli…

Yoksa görünen ortada…

Yoksa niyet, tüm dünyanın gözünde…

Köfte ekmek karşılığı bayrak sallayanlara, “çok katlı tünel”i anlatıyoruz biz…

Alkışlıyorlar…

100 TL karşılığı 100 kilometre taşınanların mitinglerinde prompter bozulunca susuyoruz biz…

Anlamıyorlar…

Kömüre, makarnaya tav olanlara Avrupa’yı Asya’ya bağlayacak hızlı treni tarif ediyoruz biz…

Sanki gidecekmiş gibi seviniyorlar…

 

Ak diyoruz alkışlıyorlar…

Kara diyoruz alkışlıyorlar…

Yok diyoruz alkışlıyorlar…

Var diyoruz alkışlıyorlar…

 

Ve bu zihinler, bu anlayışlar, bu okumamışlıklar, bu bilmezlikler üzerine bir ülke inşa ediyoruz biz…

 

Yıkacağız desek de alkışlayacaklar!..

Yakacağız desek de alkışlayacaklar…

 

O kadar yani!..

Uykunun asla mahmurluğa bile dönüşmediği bir derin koma hali bazılarımızda…

Horultu yüklü, mışıl mışıl… Kuzu kuzu…

*          *          *

Ve Türkiye, yaklaşan bir seçim atmosferinde…

Bir yol ayrımında…

 

YA SON SEÇİM OLACAK bu…

YA AYDINLIK…

YA SON ÖZGÜR SOLUK OLACAK bu…

YA PARLAKLIK…

 

Üç gün sonranın doğan güneşi, MUHARREM İNCE’dir…

Ya o güneşe açacak ülke gözlerini, ya bir sonsuz karanlığa kapatacak ebedi…

Sevgili dostum, aydın ve yılmaz bir eğitim emekçisi Arif Tamer Şentin’in sözleri geldi aklıma…

 

“YA HAK, HUKUK, ADALET…

YA ÇAY, KEK, ORALET!..”

 

Bu seçimi özetleyen en güzel slogan bu bence…

YA ÜRETECEK, BÜYÜYECEK, KAZANACAK, PAYLAŞACAĞIZ….

YA KAHVEHANEDE KENDİ ÇİZDİĞİMİZ KADERİMİZE, KEK YİYİP AĞLAYACAĞIZ…

 

Karar senin Türkiye…

Hayatında bir kere de olsa, evlatlarını, onların geleceğini, ülkeni, vatanını, bu topraklar altında yatan bu ülkenin özgürlüğü için canını vermiş atalarını düşün….

Bir kez düşün….

Son bir kez…

 

Bir köfteye değişme bu vatanını…

100 liraya verme özgürlüğünü…

 

Sonrası zaten ışıl ışıl…

Senin kalan ömrün için de…

Evlatlarının, torunlarının geleceği için de…

Allah olmayana, BİR GÜNLÜĞÜNE DE OLSA akıl fikir versin inşallah…

Benim de vatanım için son “AVAZ”ım bu… Daha size ne diyeyim!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.